Bu, son 50 yılın en önemli olayı
Demokrat Parti (DP) eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, 12 Eylül'de yapılacak referandumun son 50 yılın en önemli olayı olduğunu söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-03 18:15:00
Kentteki sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ile bir araya gelen Soylu, 12 Eylül'deki referandumda neden 'evet' diyeceğini anlattı. Türkiye'de yıllardır birilerinin, iç huzuru, birliği ve beraberliği savunan insanları ötekileştirmeye çalıştığını kaydeden Soylu, bu kişilerin ihtilâller ve darbelerle yaparak birlik beraberliği zayıflatma gayretinde olduklarını vurguladı.
Türkiye'de insanların yıllardır oy vererek iktidara getirdikleri partilerin muktedir olmadıklarının altını çizen Soylu, "Bunun en büyük nedeni TBMM'nin üzerinde biçimlendirilmiş ve tanımlandırılmış hükümetlerin olmasıdır. Biz bu topraklarda onurlu bir ülkenin vatandaşı olarak yaşamak istiyoruz." diye konuştu.
12 Eylül 2010 Pazar günü yapılacak olan anayasa değişikliğini son 50 yılın en önemli olayı olarak gördüğünü ifade eden Süleyman Soylu, "Hatırlayın 28 Şubat sürecinde ne dediler. 'Bu süreç bin yıl devam edecek.' Ancak bu bin yılı belirleme yetkisi şimdi halka geçmiştir. Bu milleti fişleyen anlayış 12 Eylül akşamı sona erecektir." şeklinde konuştu.
1982 Anayasası'nın vesayetçi yapısından şikâyet eden ve bu anayasayla hiçbir yere varılamayacağına işaret eden Soylu, "Anayasada Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, milletvekillerinin ve halkın nasıl yargılanacağı var ama Genelkurmay Başkanı'nın suç işlediğinde nasıl yargılanacağının, nasıl yargılanmayacağının belli olmadığı bir anlayış var. İmtiyazlı bir cumhuriyet var. Bu ülkede hâkimler, savcılar sadece omuzlarında üç dört tane yıldız var diye birilerini kışlalarından mahkemelere getirmekte sıkıntı çekecekler. Saldıray Berk ile benim aramda bir fark varsa bu ülke imtiyazlı bir Cumhuriyet'in olduğu bir ülkedir. İmtiyazların olduğu bir anayasa ile hiçbir yere varılamaz." dedi.
"ONLARLA AYNI SAFTA YER ALMAM"
Türk Telekom'un 1995 yılında 40 milyar dolara özelleştirileceğini hatırlatan Soylu, şunları söyledi: "O gün Türkiye'nin iç borç stoku toplam olarak 20 milyar dolardı. 40 milyar dolara satılacak, bunun 20 milyar doları ile Türkiye'nin iç borcu tamamen tasfiye edilecekti. Bugün hala hayır kampanyasını benim partimle açan Mümtaz Soysal ve arkadaşları o yıllarda, Anayasa Mahkemesi'ne müracaat ettiler ve Türk Telekom satışını iptal ettirdiler. O 20 milyar dolar nedeniyle, 2009 yılı sonuna kadar 213,5 milyar dolar iç borcumuza faiz ödedik. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı bir karar ve Mümtaz Soysal'ın aldığı bir karar Türkiye'ye milyar dolarlarca zararı olmuştur. Şimdi bana soruyorlar, 'Süleyman Soylu, sen niçin dolaşıyorsun, senin partin hayır diyor' diyorlar. Allah şahittir, bu ülkenin başına bu sıkıntıyı açan Mümtaz Soysal ile aynı safta olmam ben. 367'yi Türkiye'nin başına getirerek Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nin iradesini pespaye etmeye çalışan Sabih Kanadoğlu ile aynı çizgide olmam ben. Danıştay saldırısında yalan beyanda bulunan Tansel Çölaşan ile aynı çizgide olmam ben. Bir tek kişi kalsam da bu doğruya inanıyorum. Bu insanların bu ülkeyi bir paralel devlet mantığıyla idare etmesini istemiyorum. Köydeki çobanına, bu ülkenin işçisine, çiftçisine, memuruna, helal süt emmiş insanına güveniyorum ve onların idare etmesini istiyorum."
Soylu, 1961 ve 1980 anayasalarının vesayetçi sistemini istemeyenlerin 12 Eylül akşamı gerçek iktidar olacağını dile getirerek, "Milletimiz daima iyi adamların kim olduğunu iyi bilmiş ve o ferasetle hareket etmiştir." açıklamalarında bulundu.
CİHAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara