Gazze ambargosu halen devam ediyor
ABD yaklaşan seçimler öncesi yeniden şova soyunuyor. Filistinlilerin sorunları çözülmeden Filistin-İsrail görüşmelerine zorlamak, yeni bir fiyaskodan başka sonuç getirmeyecektir. İşte, Gazze'de yaşananlar...
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-02 10:37:00
İsrail’in Mayıs ayının sonlarında Mavi Marmara’ya ve diğer gemilere yapmış olduğu korsan saldırısından beri gözler Gazze’deki insani duruma, ambargoya, yardımların ulaşıp ulaşmadığına çevrilmiş durumda. Karadan ve denizden Gazze’deki 2 milyon insanı kurtarmak için yolan çıkan konvoylar arttı. Bu aşamada İsrail sadece yardım kuruluşlarına değil, tüm dünya halklarına rezil oldu, zor duruma düştü. Bu gayet önemli bir aşamadır zira yardım kuruluşları zaten orada neler olup bittiğini, ambargoyu destekleyen güçleri detaylarıyla biliyordu. Ve İsrail, her zaman olduğu gibi, dünyanın her tarafındaki Yahudi lobisinin her türlü araçlarını, medya gücünü kullanarak, tüm dünya halklarının ve özellikle vahşi saldırı sırasında 9 vatandaşını kaybeden Türkiye’nin öfkesini dindirmek için ambargonun hafifletileceğine dair yalan haberler yaptı. Ve maalesef birçok insan bu haberlerin etkisi altında kaldı.
Birleşmiş Milletler de ambargoya direkt ya da dolaylı olarak katılmıştır. Filistin halkı Gazze şeridinde kendi yöneticisini seçtiğinde onlara destek olmayıp, haklarını savunmayı üstlenmeyip, Amerika ve İsrail’in emirlerine boyun eğdiğinde ambargoya ortak olmuştur. Seçimleri kazanan partinin kurduğu hükümet ile işbirliği yapmayıp bilakis birçok kez hükümetin karşısında yer alarak, Amerika’nın tayin ettiği, IMF eski müdürü, Irak‘ta Amerikan eski askeri hâkim yardımcısı Jonathan Palmer’in başında olduğu hükümet ile işbirliği yapan Birleşmiş Milletler, tüm kuralları çiğneyerek siyasi ambargoya da ortak olmuştur.
Dolaylı olarak bu ambargoya ortak oluşu ise işgal altındaki Filistin halkına yapılan zulmün kaldırılması için gerekli olan hiçbir girişimde bulunmadan işgalci kuvvetlere onay vermesi iledir. Güvenlik Konseyi ve genel kurul onlarca karar almasına rağmen, İsrail hiç birine uymamış, birçok devlet yerle bir edilmiş, bazıları da Irak’taki kitle imha silahları gibi –ki Irak’ı mahvedip bir milyondan çok insanı katlettikten sonra Amerika bu hususta tüm dünyaya yalan söylediğini itiraf etmiştir-asılsız temeller üzerine alınmış kararlar sonucu kuşatılmıştır. Birleşmiş Milletler her zamanki İsrail taraftarı tutumuyla olayları allayıp pullayıp dünyaya sunmuştur. Ban Ki-moon kısa bir süre önce çıkıp Filistin’e yardım konvoylarının yolunun açık olduğunu, İsrail’in izni ile bir çok yardımın Gazze’ye ulaştığını söylüyor! Bu oyun ile 1948’den beri Filistin halkına bir kap yemek olarak sunulan acil yardım malzemeleri girişi yasağının hafifletilmesi sağlanmıştır. Gazze’ye gidip halkın durumuna ve ambargonun etkilerine bizzat tanık olmalarına rağmen hiç kimse bir şey yapamamıştır.
Ban Ki-moon hazretleri acaba Gazze şeridini gezip binlerce fabrikanın gerekli hammadde girişi engellendiği için kapatılmak zorunda kaldığını, on binlerce Gazze’li işçi ve ustanın işsiz kaldığını, ailelerinin geçimini sağlayamadıklarını görmüyor mu?! Acaba O ve O’nun gibiler işgalcilerin 2008 yılı sonunda Gazze’ye yaptığı saldırıda yuvaları nasıl yıktığını, mahvettiğini, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi kuruluşlar, yıkımı yapanın yeniden yapılandırma projesini üstlenmesini, maddi manevi her türlü tazminatı ödemesini gerekli kılarken, İsrail’in bunun için gerekli malzeme girişine engel olduğunu görmüyorlar mı?!
Bu örgütler resmi olarak Gazze ambargosuna ortak olmakta, özellikle de ekonomik ambargoya. İsrail ve Amerika’nın isteği doğrultusunda, şahıs, kurum, örgüt ayırt etmeden siyasi, fikri hatta Filistin halkına hizmet eden öncüleri terör ile yaftalayarak boykot listesine alıyor, hesaplarını kapattırıp özel mülklerine el koyuyor ve Gazze şeridinde hiç kimseye mali işlemler için izin vermiyor.
Bu kuruluşlar hiç mi girmediler 1948 topraklarındaki veya Mısır tarafındaki tünellere? Bazısı tamamen, bazısı yarı kapalı. Filistinliler acil bir ihtiyaç için çıkmaları gerektiğini kanıtlamadıkları müddetçe Gazze’den dışarı çıkarılmıyorlar. Hem Refah kapısından hem de işgal edilen topraklardan ancak aylarca sürünüp, gözaltına alınarak biten eziyetten sonra çıkarılıyorlar.
Ban Ki-moon gibi dünyaca tanınmış şahsiyetler Filistinli balıkçıların en küçük bir ilgiye bile ne kadar değer verdiklerini bilmiyorlar. Uluslararası raporlar ve Birleşmiş Milletlere bağlı birimler, işgalcilerin defalarca Gazze’deki balıkçıları avlanmaktan alıkoyduklarını, hatta kayıklara saldırdıklarını ve 3 milden fazla, açılmaya cüret edenlerin kayıklarının batırıldığını gösteriyor. Bu da ambargonun, Filistinli aileleri ekonomik olarak nasıl etkilediğinin bir örneği. Gazze şeridindeki Filistin halkını, en önemli besin kaynaklarından birinden mahrum etmek! Özellikle içeri sokulmasına izin verilen et miktarının azaltılmasından sonra.
Gazze şeridi, semavi/arzi her türlü şeraitin aksine bu gaspçı oluşumun lehine çalışan, Filistin halkını üreten ve ihraç eden bir halk olmaktan alıcısı olmadığı için toprağı işlenmeyen, gerekli alet-edevatını kendi üreten bir halk olmaktan, hammadde eksikliği sebebiyle her şeyi dışarıdan talep eden bir halka dönüştürülmekten, düşmanına meydan okuyan yerel pazarda onunla yarışan bir halk olmaktan kendi pazarında söz hakkı kalmayan bir halka çeviren Birleşmiş Milletlerin ve diğer uluslararası kuruluşların işbirliği ile gelen yardımlara ambargo konmasından şikâyetçi değil.
Filistin halkı ekonomik, siyasi, hatta fikri ambargodan, karada, suda, havada hareket sınırlamasından şikayetçi. (işgalciler son 10 senede sahip oldukları tek limanı ve havaalanını yerle bir ettiler) Gazze halkı dünyadan sadece onları rahat bırakmasını istiyor. O takdirde Gazze dünyada ihtiyaç sahibi olanların yardımına koşacak…
Şunu da hatırlatmak gerekir ki; Gazze’de okuma-yazma oranı ambargodan hemen öncesine kadar %97 idi. Şu anda çok az bir gerileme olmasına rağmen yine Ortadoğu’nun en yüksek oranlarından, Araplar içerisinde ise en yükseği. Erkekler ve kızlar okuma yazma oranında eşit. Üniversite eğitiminde ise Arap dünyasından önde. Gazze şeridi tüm imkânsızlıklara rağmen alanlarında başarılar elde etmiş âlimler yetiştirmiştir.
Birleşmiş Milletler kendisine çizmiş olduğu sınırları bilsin! Ya da işgal kuvvetleri karşısında aciz olduğunu açıklasın!
Birleşmiş Milletlerin bu konudaki acziyetinin en güçlü şahidi Gazze şeridindeki ambargodur!
*Filistinli akademisyen-yazar.
Bu makale Zeynep Serdar tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara