Numan Kurtulmuş Diyarbakır Cezaevi'nde
SP Lideri Numan Kurtulmuş, Diyarbakır Cezaevi'ndeydi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-01 04:52:00
Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin önünün açılması, kendi geçmişiyle de yüzleşecek bir açık yürekliliğini ortaya koymasının zorunlu olduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle dedi:
'Önümüzdeki 12 Eylül referandumu Türkiye için eksik, yetersiz ama hiç olmazsa millet egemenliğinin önünü açacak müspet bir adım olduğu kanaatindeyiz. Referandumun 12 Eylül rejimiyle de hesaplaşmayı içermesini ümit ediyoruz. Türkiye'de hak ve özgürlüklerin önünün açıldığı, herkesin, milletin bütün fertlerinin hangi etnik kökenden ve inançtan olursa olsun herkesin eşit, özgür yurttaşları olduğu, hiç kimsenin birinci sınıf, ikinci sınıf sayılmadığı bir Türkiye'yi ön görüyoruz.'
-'BARIŞ VE KARDEŞLİK, KIYAMETE KADAR...'
Kurtulmuş, Türkiye'nin anayasal reform sürecine girme zorunluluğu bulunduğunu, siyasi ve hukuki bir reform sürecinin kaçınılmaz olduğunu gördüklerini anlatarak, bu topraklarda yaşayan Kürtler ve Türkler nasıl bin senedir barış ve kardeşlik içerisinde yaşıyorsa, kıyamete kadar da barış ve kardeşlik içinde yaşayacağını, bunu temenni olmaktan çıkararak proje haline getirdiklerini bildirdi.
Türkiye'nin kendi meselelerini çözmek için çok kapsamlı anayasal hukuki ve siyasi reform sürecine girmek zorunda olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, '12 eylülü bunun için eksik de olsa bir adım olarak görüyoruz. Ümit ediyoruz ki 12 Eylül'de bu adım atılacak ama bundan sonra 12 Eylül'deki bu değişiklik yetmez, 13 Eylül sabahı 'hayır yeni bir anayasa istiyoruz' diyerek hep birlikte kollarımızı sıvayacağız' diye konuştu.
Türkün, Kürdün, Alevinin, Sünninin, zenginin, fakirin farkının kalmadığı özgür bir Türkiye kurmak için hep beraber yollarına devam edeceklerini vurgulayan Kurtulmuş, Diyarbakır Cezaevi'nin sembolik bir öneminin bulunduğunu, bir dönemin acılarıyla yüzleşmeyi milletçe başarabilmeyi ümit ettiğini vurguladı.
-DİYARBAKIR CEZAEVİ-
Büyük ve demokratik devlet olmanın bir dönemde yapılan yanlış ve eksikliklerden ürkmemeyi gerektirdiğini dile getiren Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Şu duvarın arkasında nice insanların gelecekleri karartıldı. Nice insanlar intihar ettiler ya da 'intihar etti' dediler. Şimdi bu dönemin bütün çıplaklığıyla ortaya konulması, hesabının sorulması sadece geçmişin üzerinde durmak için değil, gelecekte bu ülkenin böyle şeyler olmaması için zorunludur. Bunun için diyoruz ki 'Diyarbakır Cezaevi artık cezaevi olmaktan çıkartılmalı, bir Adalet ve İnsan Hakları Müzesine dönüştürülmelidir'. Bununla ilgili olarak bu binanın bünyesinde bir araştırma akademisi kurulması, burada tutuklanan ve hayatlarını kaybedenlerin isimlerinin duvarlara monte edilmesi, resim ve filmlerin ortaya çıkarılması lazım. Bu girişimin sonuna kadar arkasında olacağız.'
Kurtulmuş, Türkiye'de bir ilk olarak kongrelerinde İnsan Hakları İnceleme ve Araştırmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ihdas ettiklerini, bu göreve de Ömer Vehbi Hatipoğlu'nu getirdiklerini bildirdi.
Türkiye'nin adımları atması durumunda bugün tartışılan bir sürü yanlışlıklarla karşılaşılmayacağını kaydeden Kurtulmuş, 'Halen konuşamadığımız Fırat'ın doğusundaki Ergenekonun karanlık odaklarının işlerinin ortaya çıkarılması da belki bu vesileyle mümkün olacaktır. Bu kurum Türkiye'nin demokratikleşmesine büyük mesafeler katacaktır' dedi.
Kurtulmuş, daha sonra Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu'u makamında ziyaret ederek, bir süre görüştü.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara