Fransa'da 'dilencilik' sınırdışı gerekçesi

Hükümet “hırsızlık yada dilencilik vakalarıyla kamu düzenini tehdit edenleri” sınırdışı etmek istiyor. Yeni düzenlemeler kapsamında suç işleyen yabancıların vatandaşlıkları da ellerinden alınacak.

Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Temmuz ayında Romanlara karşı aldığı sert tedbirler ardından Nazilerin Yahudileri toplama kamplarına götürdüğü sahneleri andıran toplu sınırdışılar yaşandı. Bir yandan “illegal” olarak görülen Roman kampları boşaltılırken, diğer yandan büyük toplumsal muhalefete rağmen sınırdışılar yüzleri buldu.

HIRSIZLIK VE AGRESİF DİLİNCİLİK SINIRDIŞI GEREKÇESİ

Hükümet bu kez dilencileri de sınırdışı etmek istiyor. Göçmen Bakanı Eric Besson, yaptığı açıklamada hükümetin “tekrarlanan hırsızlık ya da agresif dilencilik vakalarıyla kamu düzenini tehdit edenleri” sınırdışı etmek için düzenleme yapmayı düşündüğünü kaydetti. Bakan, sınırdışı imkanlarının genişletilmesi gerektiğini söyleyerek, ilgili düzenlemenin bu amaçla sunulacağını kaydetti.

Bulgaristan ve Romanya üzeri insan ticareti ve göçmen şebekelerine karşı daha etkili mücadele için yeni tedbirlerden bahseden Bakan, bu çerçevede 27 Eylül’de parlamentoya iki düzenleme sunulacağını belirtti. Bunlardan ilki, sosyal danışmanlık sistemi açısından “mantıksız bir yük” kişilerin ülkelerine geri gönderilmesini öngörüyor. İkincisi ise suistimallerde bulunmak suretiyle kısa süreli oturum hakkını, bir iş sahibi olmak, eğitime devam etmek yada yeterli kaynak göstermek ve sağlık sigortası sahibi olmak gibi sıkı kuralları olan uzun süreliye çevirmek isteyenlerin cezalandırılmasını öngörüyor. Bakan Besson, “Avrupa vatandaşları, Avrupa Birliği bünyesinde böylesine sınırsız bir oturum özgürlüğüne sahip değiller” dedi.

YAKLAŞIK BİN ROMAN SINIRDIŞI EDİLDİ

Bakan Besson, 28 Temmuz ile 17 Ağustos arasında Romanya ve Bulgaristan kökenli 979 kişinin sınırdışı edildiğini bildirdi. Bunlardan 151’inin “zorla”, diğer 828’inin “gönüllü” olarak sınırdışı edildiğini belirten Bakan Besson, sert tedbirleri “güvenlik virajı” şeklinde eleştirenlere de “yol düzdür” yanıtını verdi. Besson, bu yolun “yasanın uygulanma yolu” olduğunu savundu.

IRKÇI VE AYRIMCI UYGULAMALAR

Medyada yer alan bir çok iddianın ardından Fransa Cumhurbaşkanı Temmuz sonunda yabancılara karşı “ırkçı” ve “ayrımcı” olarak değerlendirilen sert tedbirler aldı. Özellikle Romanları hedef alan tedbirler kapsamında, Roman kampları boşaltıldı, yüzlercesi sınırdışı edildi. Hükümet ayrıca “suç işleyen” yabancı kökenlilerin vatandaşlıklarını da ellerinden almak istiyor. Bu amaçla da bir yasa tasarısı hazırlandı.

Göçmen yasa projesine eklenecek olan ve önümüzdeki günlerde şiddetli tartışmalara yol açması beklenen tasarı 27 Eylül’den itibaren parlamentoda incelenmeye başlanacak. Düzenlemelerden birincisinde “çok eşlilik, dolandırıcılık ve zayıflığın suistimal edilmesi” suçları için 5 yıla kadar hapis ve 75 bin euro para cezası öngörülüyor. Eğer “cehaletten” ya da “eşinin zayıflığından” yararlanma ihlali yaşanırsa, hapis cezası 7 yıla, para cezası ise 100 bin euroya çıkacak. Buna ek olarak vatandaşlık hakkı geri alınacak.

Diğer düzenleme ise 10 yıldan az bir süredir vatandaşlık elde edenlerin, 5 yıl hapse mahkum olmaları veya bir devlet gücünü, bir itfaiyeciyi, yeminli bina gardiyanı, hakim, avukat ve hatta eşini veya ailesindeki herhangi bir kişiyi hedef aldığı suç ya da cinayet işlerse vatandaşlıklarının ellerinden alınmasını öngörüyor.

Hükümetin yabancı kökenlilerin suç işlemeleri halinde vatandaşlıklarını ellerinde alma girişiminin Anayasa Mahkemesi’nin reddi ile karşılaşabileceği belirtiliyor.

Fransa'da 'dilencilik' sınırdışı gerekçesi

Fransız hükümeti Romanları hedef alan yeni bir düzenlemeye daha gitmeye hazırlanıyor.