Filistin çifte standarttan bıktı

MUHAMMED EL ŞEMMAK*

Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı, 22 Temmuz’da dünyanın birçok bölgesindeki siyasi haritayı değiştirecek bir karar aldı. Kosova’nın bağımsızlık ilanına karşı çıkan Sırbistan, uluslararası mahkemeye şunu sormuştu: “Uluslararası hukuk, özerk yönetimden beslenen Kosova’nın ana vatandan ayrılmasına ve tek taraflı bağımsızlık ilan etmesine göz yumacak mı?”
Sırbistan yanıtın lehinde olmasını bekliyordu, ancak mahkeme 4’e karşı 10 oyla bağımsızlığın uluslararası hukukla çelişmediğini karara bağladı.

Mahkeme gerekçe olarak, uluslararası hukukun bağımsızlık ilanına engeller dayatmamasını temel aldı. Böylece Şubat 2008’deki bağımsızlık ilanı tartışma konusu olan Kosova, şu an mahkeme kararı gereği bağımsızlığı meşru olan bir devlet. Sırbistan’ın isteğinin aksine, yeni ülkelerin bu bağımsızlığı tanıması bekleniyor. Başta ABD, Britanya ve Almanya olmak üzere şu ana kadar 69 ülke Kosova’yı tanıdı. Bu bağımsızlığa karşı çıkanların başındaysa Rusya geliyor. Temkinli olanların başında da İspanya var. Zira Madrid, Kosova’nın bağımsızlığının Bask ülkesi ve
Katalunya gibi bağımsızlık isteyen bölgelere emsal oluşturmasından endişe ediyor.

Filistin’de referandum engelleniyor

Mahkemenin Kosova kararında kendi egemenlik arzularına destek bulanlar sadece bu iki İspanyol bölgesi de değil. Abhazya, Güney Osetya, Transdinyester, Ermenistan’la Azerbaycan arasında savaş nedeni olan Karabağ, Bosna, Kürdistan ve Kuzey Kıbrıs da Kosova kararıyla destek bulmuş oldu. Keza Alaska ve Keşmir de. Afrika’dan konuşmaya gerek bile yok. Ayrılmanın ‘meşruluğu’, Darfur’dan Quebec’e kadar uzanan siyasi coğrafyadaki değişimlerin başlangıcı olabilir.
O zaman niçin Filistinliler de Kosova’nın yaptığı gibi tek taraflı bağımsızlık ilan etmiyor? Niçin silahlanmıyorlar? Niçin Kosova Sırplarla doğrudan veya dolaylı müzakere yapmadan uluslararası meşruluğu da bulunan bir bağımsızlık elde edebildi? Niçin Batı Şeria ve Gazze sadece İsrail’le müzakerelerin ardından devlet kapısından içeri girebiliyor? Filistin 1988’de bağımsızlık ilan etmişti, ancak ABD ve AB buna karşı çıktı, tek taraflı ve müzakeresiz olduğu gerekçesiyle ortadan kaldırmaya çalıştı. Kosova bağımsızlık ilan ettiğinde ABD onay verdi, hatta Kosovalıları teşvik etti. Niçin Ortadoğu’da doğru olmayan Balkanlarda doğru oluyor? Niçin İsrail’e uygulanmayan Sırbistan’a uygulanıyor?
ABD ve AB de dahil bütün dünya, İsrail’in Batı Şeria, Gazze ve hatta Kudüs’teki işgalinin meşru olmadığını düşünüyor. ABD ve AB dahil bütün dünya, Sırp güçlerinin yaptığı katliamların ardından bağımsızlığını ilan edene kadar Kosova’nın Sırp devletinin bir parçası olarak meşruiyetini tanıyordu. Fakat Filistin’in bağımsızlık ilanına karşı çıktılar, Kosova’nınkini desteklediler. Kosova’nın Müslüman nüfusunun yüzde 90’ı BM’nin gözetmen olduğu referandumda bağımsızlık yönünde oy verdi. ABD ve Avrupa sonuçları kabul edip siyasi bir gerçek olarak değerlendirdi. İşgal altındaki Filistin’de referandum yapılsaydı bağımsızlığa karşı tek bir oy çıkmazdı. Ancak bağımsızlığın İsrail’in rızasıyla ve ısrar ettiği şartlara göre gerçekleşmesinde ısrar eden ABD ve Avrupa’yı sıkıntıya düşürmemek için referandum engelleniyor.
1970’lerdeki altın çağında Filistin Kurtuluş Örgütü’nü Filistin halkının tek meşru temsilci olarak tanıyan ülkelerin sayısı 90’ın üzerinde ve İsrail’i devlet olarak tanıyan ülkelerden fazlaydı. BM Güvenlik Konseyi’nin İsrail’in Filistin ve Arap topraklarından çekilmesini öngören kararlarına rağmen, İsrail bu toprakların işgal etmeyi ve halkına zulmetmeyi sürdürüyor. Hiçbir devlet de bu açık uluslararası hukuka ve insan hakları ihlallerine rağmen İsrail’i tanımasını geri çekmeye cüret edemiyor. Buna karşın, Kosova’nın kendisini Sırp saldırılarından koruyan BM yönetiminin ve NATO güçleriyle temsil edilen uluslararası korumanın altına girmesinin üzerinden yedi yıl geçti. Fakat İsrail’in Batı Şeria’yı işgalinden 43 yıl sonra BM alçaltıcı yardımlar dışında Filistinlileri desteklemek için hiçbir girişimde bulunmuyor. İsrail, Filistin köylerinin ve kamplarının saldırılardan korunması için uluslararası güç gönderilmesi ilkesini de veto etti.

Sırbistan’a danışan olmadı

Şimdi tekerleği yeniden icat etmiş gibi iki devletli projeden konuşuluyor, ancak bu devlet nerede kurulacak? Proje muhtemel Filistin devletinin, 1948 Filistin’inin yüzde 22’sinin üzerinde kurulmasını öngörüyor. Uluslararası toplum, Lahey kararından önce de Kosova’nın bağımsızlığını desteklerken, Sırbistan’ın hiçbir hesabını dikkate almadı. Ona danışmadı, endişelerini dinlemedi. Fakat aynı uluslararası toplum İsrail’in küstahlığına kuyruk sallıyor; Filistin Yönetimi’ne bağımsızlık ilan etme izni vermeye henüz cesaret edemiyor. Peki bu ne zamana kadar devam edecek?

*MUHAMMED EL ŞEMMAK
(Lübnan gazetesi Müstakbel, 27 Ağustos 2010)

Filistin çifte standarttan bıktı

Lübnanlı yazar Muhammed El Şemmak, Aslında Filistin'in önünün açık olduğunu ve bir çifte standartın uygulandığını yazdı.