Evet çıkarsa milli gelir 30 bin dolara çıkar

Bakan Şimşek, CNN Türk'te katıldığı programda, anayasa değişiklik taslağıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Anayasa değişikliğinin içeriğinin tartışılmadığını, referandumun iktidar oylamasına dönüştürüldüğünü kaydeden Şimşek, bunun Türkiye için şansızlık olduğunu dile getirdi.

''Vatandaş, içeriği bir okusa, her satırının iş aşla, demokrasiyle, özgürlüklerle dolu olduğunu görecek'' diyen Şimşek, iş dünyasını da bu taslağa destek vermeye çağırdı.

2002 yılından bu yana şirketlerin değerinin artmasının iş dünyasını Türkiye için gurur kaynağı haline getirdiğini, bu durumun hissedarlar için de zenginlik kaynağı olduğunu anlatan Maliye Bakanı şöyle devam etti:

''İş dünyası, darbelerden çok çekti. Siyasi istikrarsızlıktan çok çekti. TÜSİAD ve diğer sivil toplum örgütleri, anayasa için 'darbe anayasası Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap vermiyor' demişti.

Ortaya taslaklar koymuşlardı. Geçmişte taraf olmuşlardı, imzalar atılmıştı. Bu anayasa taslağı hem iş, aşla ilgili hem de iş dünyası dostu bir taslaktır. Biz, iş dünyasının taraf olmasını istiyoruz.

İş dünyası bizim için çok önemli. Bizim hiçbir iş çevresi ile sorunumuz yok. Gönül isterdi ki, geçmişte taraf olan iş dünyası ki burada Türkiye'nin geleceği oylanıyor, oylanan AK Parti değil, daha iyi işleyen bir demokrasi ve yargı sistemine destek olsun.''

MALİ DİSİPLİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ

Referandum sonucunun ''hayır'' olması durumunda Türkiye'nin bundan olumsuz etkileneceğini de belirten Bakan Şimşek, şöyle konuştu:

''(Evet) çıkması durumunda Türkiye, 10 bin dolarlardaki milli geliri, belki 30 binlere, belki zamanla 60 bin dolarlara çıkacak bir alt yapıya kavuşur.

'Hayır' çıkarsa Türkiye'de istikrarsızlık baş gösterebilir. Çünkü zaten önümüzdeki sene bir seçim var. Seçim atmosferine, siyaseten sıcak bir atmosfere girmiş durumdayız.

Tabii ki hükümet olarak referandumla seçimleri karıştırmıyoruz. Referandum Türkiye'nin oylandığı, seçim ise partilerin oylandığı bir süreçtir.

Biz, bu arada seçimleri zamanında yapacağımızı açıkladık. Biz, mali disiplini koruyacağız. Biz, doğru politikaları uygulamaya devam edeceğiz.

Şu küresel kriz döneminde nasıl dirayetli bir yönetim gösterdik ve Türkiye'yi Avrupa'nın en yüksek ekonomik performans gösteren ülkesi noktasına getirdiysek, referandum sonrası sonuç ne olursa olsun, o doğru politikaları ve mali disiplini devam ettireceğiz. Ama şu var. Türkiye'yi geleceği açısından olumsuz olur.''

MALİ KURAL

Maliye Bakanı Şimşek, Bloomberg TV'de ise ekonomiyle ilgili görüşlerini açıkladı.

Mali kuralın Meclis gündeminde bulunduğuna dikkati çeken Şimşek, ilgili düzenlemenin ne zaman görüşüleceği ve ne zaman yasalaşacağının Meclisin takdirinde olduğunu ifade etti.

Kendilerinin zaten adı konmamış mali kural çerçevesinde uygulamalar yaptığını kaydeden Şimşek, ''Mali kural olsa da, olmasa da Orta Vadeli Plana sahibiz.

Tedbirse tedbir, disiplinse disiplin. Uzun vadede kural konulması Türkiye'nin yararına. Mali kural yok diye, maliye politikalarının gevşemesi söz konusu değil.

Tabii, Türkiye'de yasalaşmış bir mali kural faydalı olur. Ama olmaması da bir şey ifade etmiyor. Biz, mali disipline bağlı kalacağız'' diye konuştu.

Son 3 yıldır IMF programının da, mali kuralın da olmadığına işaret eden Şimşek, buna rağmen bütçe performansında ve borcun milli gelire oranında çok önemli mesafe katedildiğini söyledi.

Bakan Şimşek, uygulamaların her türlü kuraldan daha önemli olduğunu da dile getirdi ve ''Zayıf bir mali kuraldan güçlü bir uygulama daha önemlidir. Mali kural, doğrudan disiplin anlamına da gelmez'' dedi.

BÜYÜME RAKAMLARI VE KUR TARTIŞMASI

Maliye Bakanı, ekonomide koordinasyon eksikliği iddialarının hatırlatılması üzerine de, ''Sayın Babacan sayesinde son 1 yıldır ekonomide koordinasyon son derece başarılı devam ediyor. Çok iyi diyaloğumuz var'' diye konuştu.

Türkiye'nin bu yıl Avro bölgesi ülkelerinin 4-5 katı daha fazla büyüyeceğini de belirten Şimşek, ikinci çeyrek için de, ''Çok rahat şekilde yüzde 8-9 gibi bir rakam çıkarsa şaşırmam'' açıklamasında bulundu.

Maliye Bakanı Şimşek, kur tartışmaları konusunda da şunları söyledi:

''Türkiye için uluslararası rekabet gücü çok önemli. Rekabet gücünü de belirleyen çok faktör var. Kur da bunlardan bir tanesi. Ama Türkiye'de kur politikasının belirleyicileri ortada.

1989 yılında Özal döneminde Türkiye, belki de erken şekilde sermaye hareketlerini liberalleştirmiş. Para girişi serbest. 2001 yılında ise Merkez Bankası bağımsız hale getirildi.

Bu da doğru bir karar, zamanlaması da doğru. Türkiye artık 1970, 1980, 1990'lı yıllarda olduğu gibi bütçe açığını para basarak finanse etmiyor. Merkez Bankası da görevini yapıyor.

Beğenmezsen oturursun. Merkez Bankasının sorumluluklarını yeniden belirlersin. Kur tartışmalarına takılıp kalmayalım.''

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, referandumun iktidarın oylanmasına dönüştürülmesini son derece yanlış gördüğünü, bütün konulara siyasi ölçekte bakmanın çok yanlış olacağını belirterek, ''Bence bazı konuları bu kısır tartışmaların ötesine taşımak lazım, biraz büyük düşünmek lazım, biraz Türkiye için düşünmek lazım'' dedi.

Şimşek, Şahinbey Belediyesi'nin muhtarlara dizüstü bilgisayar dağıtım töreninde, Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ökkeş Titiz'in muhtarların beklentilerine ilişkin yaptığı konuşmayı değerlendirirken, muhtarların durumlarını düzeltilmesinin kendileri için çok önemli olduğunu belirtti.

Titiz'in, muhtarlar adına taleplerde bulunduğunu ve kendisinin de bunu makul karşıladığını ifade eden Şimşek, ''Şimdi maaştan yakındı aslında, sözü getirmek istediği nokta oydu.

Tabii ki 300-330 lira civarındaki bir maaş yeterli değil. Fakat şunu da takdir etmenizi bekliyoruz, 2002 yılında 90 lira para alıyordunuz'' dedi.

Şimşek, kendilerinin muhtar maaşlarını enflasyonun çok üzerinde artırdığını vurgulayarak, şunları anlattı:

''2002 yılı ile 2010 yılı arasındaki enflasyon yaklaşık yüzde 98. Yani maaşınız enflasyon kadar artsaydı ne olurdu? 180 lira olurdu. 90 lira 180 lira olurdu. Ama biz onu 300 liradan daha yüksek bir rakama çıkardık.

Şu anda İçişleri Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı bir köy kanunu taslağı var. Eğer o köy kanunu taslağı zaman içerisinde meclisimize gelir de yasalaşırsa muhtemelen o bahsettiğiniz talepleriniz çok önemli oranda karşılanmış olur.

Maaşlarınızda, özlük haklarınızda çok ciddi iyileşmeler olur. Muhtarları belki kanun da öyle siyaset dışı görüyoruz, siyaset üstü görüyoruz. O nedenle durumlarının düzeltilmesi bizim için önemlidir.''

'HERKES ÖZLÜK HAKLARININ İYİLEŞTİRİLMESİNİ İSTİYOR'

Şimşek, herkesin özlük haklarının iyileştirilmesini istediğini ve konu özlük haklarının iyileştirilmesi olduğunda herkesin 'süper çalıştığını'' ifade ederek, ''Ben herkesi kastediyorum, muhtarlarımızın da bu konulardaki hassasiyeti tabii ki anlamlı'' diye konuştu.

''Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısından 'biz 90 lira alıyorduk, siz geldiniz enflasyonun çok ötesinde, çok çok büyük oranda bizim durumumuzu iyileştirdiniz' demesini beklerdim'' diyen Şimşek, muhtarların ''3 lira tasdik ücreti'' alması uygulamasının 1987 yılında başlatıldığını, kamunun bazı hizmetleri karşılığında ücret almasının doğal olduğunu, bunun dünyanın her tarafında mevcut olduğunu, bu nedenle muhtarların bu konuda bir mahcubiyet yaşamasına gerek olmadığını ifade etti.

'KENDİMİZİ KISIR TARTIŞMALAR İÇİNDE BULURUZ'

Şimşek, referandumun iktidarın oylanmasına dönüştürülmesini son derece yanlış gördüğünü, bütün konulara siyasi ölçekte bakmanın çok yanlış olacağını kaydetti.

''Bütün konulara siyasi ölçekte, siyasi çerçevede bakarsak maalesef çok kısır tartışmalar içinde buluruz kendimizi. Bence bazı konuları bu kısır tartışmaların ötesine taşımak lazım, biraz büyük düşünmek lazım, biraz Türkiye için düşünmek lazım.

Türkiye'nin uzun dönem geleceğini düşünmek lazım'' diyen Şimşek, vatandaşın Anayasa değişikliği paketine ilişkin tercihini, kendisinin lehine olup olmadığına, Türkiye'nin lehine olup olmadığına bakarak yapacağını kaydetti.

'REKABET SLOGANLA OLMUYOR'

Şimşek, eğitim konusuna da ''Türkiye'nin geleceği'' olarak baktıklarını vurguladı. Çocukların geleceğinin herkesi ilgilendirdiğine dikkati çeken Şimşek, Türkiye'nin Asya'yla, Avrupa'yla rekabet etmesi gerektiğini bildirdi.

Şimşek, ''Rekabet, sloganla olmuyor değerli arkadaşlar. Rekabet fakir fukara edebiyatı ile de olmuyor. Rekabet mutlaka oturup disiplinli bir çalışmayla oluyor.

Onun için eğitim bizim için çok kritiktir. Muhtarlarımız da bu konuda yerel anlamda tabii ki bütün bunları bize taşımada çok önemli bir enstrümandır.

Biz hepimizi bir takımın parçası olarak görüyoruz. Çünkü siz de icranın, idarenin bir parçasısınız. O şekilde görevlerinizi yerine getirmeniz gerekiyor. Yaptığınız iş çok önemli'' diye konuştu.

Şimşek, muhtarlara bilgisayar dağıtımının ''tipik bir belediyecilik hizmeti'' olmadığını kaydederek, belediyeyi borç yükünden kurtaran, böylesi güzel çalışmalar gerçekleştiren Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu'ndan çok memnun olduğunu da sözlerine ekledi.

133 MUHTARA DİZÜSTÜ BİLGİSAYAR

Türkiye Muhtarlar Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ökkeş Titiz, Şimşek'ten önce yaptığı konuşmada, muhtarların aldığı maaşların çok düşük olduğunu, sosyal güvenlik primlerini ödeyemeyen muhtarların cezaevlerinde yattıklarını, muhtarların verdikleri hizmet karşılığı 3 lira ücret alırken sıkıldıklarını, bu sıkıntıdan kurtarılmaları gerektiğini anlattı.

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu da konuşmasında, muhtarların kendilerine verilecek dizüstü bilgisayarlar sayesinde belediye ve vatandaşla olan hizmet ilişkilerini daha kolay ve daha hızlı yapabileceklerini kaydetti. Tahmazoğlu, belediyenin hizmet ve yatırım projelerine ilişkin bilgiler bilgiler verdi.

133 mahalle muhtarına dizüstü bilgisayar dağıtılan törene, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Fatma Şahin, Özlem Müftüoğlu, Mehmet Sarı, Halil Mazıcıoğlu, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Ahmet Uzer ve çok sayıda davetli katıldı.

AA

Evet çıkarsa milli gelir 30 bin dolara çıkar

Bakan Şimşek, referandumda evet çıkması halinde Türkiye'nin milli gelirini 30 bin dolarlara, zamanla da 60 bin dolarlara çıkaracak bir alt yapıya kavuşacağını, hayır çıkması halinde ise Türkiye'de istikrarsızlığın olabileceğini söyledi.