Dolar

34,8884

Euro

36,6232

Altın

3.009,94

Bist

10.058,63

İngiliz basınından özetler

İngiliz basınından özetler(24 Ağustos 2010)

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-24 11:46:00

İngiliz basınından özetler
Financial Times'ta, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin ele alındığı bir makale yer alıyor.

Gideon Rachman imzalı makalenin başlığı 'İkiyüzlülüğe son verin ve Türkiye'yle konuşun'. Makalenin hemen üzerindeki karikatürde, Türkiye Başbakanı Recep Tayip Erdoğan'ın öncülüğünde Türk halkı, ellerinde bavullarıyla, bir hendeğin başında, Avrupa Birliği'ni temsil eden kalenin önünde bekliyor. Kapısı yarı açık bir halde olan kalenin burçlarında ise Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ve İngiltere Başbakanı David Cameron bekliyor.

Gideon Rachman, Türkiye'nin Batı için öneminin, hem Amerikan Başkanı Barack Obama, hem de İngiltere Başbakanı David Cameron'un iktidardaki ilk aylarında Türk parlamentosunda konuşma yapmalarından anlaşılabileceğini söylüyor.

Ancak Ankara'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İran'a yeni yaptırımlara karşı oy verdiğini ve İsrail ile 'tehlikeli bir şekilde düşmanca' bir ilişkiye sahip olduğunu hatırlatan yazar, bu durumun Batı'da kaygı yarattığını kaydediyor. Fakat yazar, Türkiye'nin Batı'yla belirsiz ilişkisini asıl temsil eden durumun Ankara'nın Avrupa Birliği'ne girme çabalarındaki durulma olduğunu kaydediyor ve şöyle devam ediyor;

'Türkiye'yle konuşma zamanı geldi'

'Türkiye'yle konuşmak, açıkça konuşmak ve meselenin özünü ele almak anlamına geliyor. Ama Avrupa Birliği'nde Türkiye'yle konuşmak yuvarlak ve kaçamak sözlerle eş anlamlı hale geldi. Dolayısıyla belki de bu kez Türkiye'yle gerçekten konuşmanın ve açık olmanın zamanı geldi çattı. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olması hakikaten harika bir şey. Ama bu olacaksa, yeni bir temel üzerinde olmalı. Türkiye ve Avrupa Birliği arasında insanların serbest dolaşımını içermemeli.'

Rachman, sonuçta kuralların tüm birlik vatandaşlarının aynı haklardan faydalanmasını öngördüğünü hatırlatıyor, ancak Türkiye'nin üyeliği için bu kuralların değişmesi gerektiğini söylüyor. Türkler için farklı kurallar koymanın haksız ve ırkçı diye kınanabileceğini belirten Gideon Rachman, 'Ancak Türkiye'nin üyeliği, diğer birlik ülkelerine kitlesel göç ihtimalini artırdığı sürece, bunu Avrupalı seçmenlere pazarlamak imkansız olacaktır' diyor.

Serbest dolaşımsız üyelik

Yazar, İngiltere Başbakanı Cameron'un geçtiğimiz günlerdeki Ankara ziyaretinde, Türkiye'nin üyeliğine destek verdiğini ve Ankara'ya kötü davranıldığı için kızgın olduğunu söylediğini hatırlatıyor.

Ancak Rachman, aynı Cameron'un ertesi gün İngiltere'de 'Göçmen sayısını keskin bir şekilde düşürme kararlığını tekrar ettiğini söylüyor ve 'Mantık her ikisini birden yapmasına izin vermiyor' diyor.

Financial Times yazarı, serbest dolaşım hakkı olmadan da Türkiye'nin üyelikten büyük çıkarları olacağını kaydediyor.

Gideon Rachman Türkiye'nin Avrupa Parlamentosu'nda çok sayıda milletvekili olacağını ve yasa yapımında büyük ağırlığı olabileceğini kaydediyor. Ayrıca Ankara'nın Avrupa ortak pazarına girebileceğini, yardımlardan faydalanabileceğini dış politikada ağırlık sahibi olacağını ve Avrupa Birliği'nin sağlayacağı yasal ve diplomatik korumalardan faydalanacağını kaydediyor. Yazar son olarak, bu durumda Türk vatandaşlarının seyahatlerinde şimdiye kıyasla büyük kolaylıklar sağlanabileceğini kaydediyor ve yazıya şöyle son veriyor;

'Türkiye, serbest dolaşım hakkı olmadan Avrupa Birliği üyeliğini reddedebilir ya da kabul edebilir. Ama en azından bu iyi niyetle yapılmış bir teklif olur.'

Mübarek sonrası Mısır

Independent'ın deneyimli Orta Doğu muhabiri Robert Fisk, 82 yaşındaki Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek sonrası Mısır'ı ele aldığı bir makale yazmış.

Fisk yazısına, Mısır'da son günlerde Mübarek hakkında anlatılan bir fıkrayı aktararak başlıyor.

Fıkraya göre bir squash tutkunu olan Mübarek El Ezher Üniversitesi Şeyhi'ne 'Cennette Squash kortları var mı?' diye soruyor. Şeyh tanrıya danışmak için bir kaç gün istiyor ve sonra Mübarek'i arayıp 'Bir iyi, bir de kötü haberim var' diyor. Mübarek 'Önce iyi haber' deyince, El Ezher şeyhi 'Cennette bir sürü squash kortu varmış.' yanıtını veriyor. Mübarek kötü haberi sorunca da şeyh 'Kötü haber, iki hafta sonrası için size bir maç almışlar' diyor.

Fisk, Mısır'da istihbarat servislerinin bu tür fıkralara göz yummasının ülkede ifade özgürlüğünün geliştiği anlamına gelmediğini söyleyerek devam ediyor.

Fisk şu ana dek bir halef atamayan Mübarek'in, 'La Vache qui rit' yani 'gülen inek' diye anıldığı günlerin geride kaldığını ve sağlığının bozulduğunu yazıyor.

'Baradey'in şansı yok'

Fisk, petrol anlaşmalarından, insan hakları ihlallerine, Mübarek rejimini eleştirdiği yazısında Mübarek'in olası haleflerinden Muhammed El Baradey'in şansını şu sözlerle değerlendiriyor;

'El Baradey ancak gerçekten demokratik olursa seçime gireceğini söyledi. Bu Nil'in ters yöne akmasını istemek gibi bir şey. Hükümetin seçim yolsuzluklarını yapanlar, Nasır'ın diktatörlüğünden bu yana, bu konuda doktora standartlarına ulaştı ve değişecek gibi de görünmüyorlar. El Baradey 'iyi bir adam' gibi görünebilir. Ancak genelde yüzde 90'ın üzerindeki oyla firavunun seçildiği Mısır seçimleri eski Birleşmiş Milletler silah denetçisini kucaklayacak gibi görünmüyor'

Protestocu futbolcuya ceza

Times İran'daki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra gösteriler düzenleyen muhalefete destek için bir milli maçta bileklerine yeşil bantlar takan İranlı futbolcuların cezalandırıldığını yazıyor.

Times, dört futbolcunun maçın hemen ardından kadro dışı bırakıldığını, ancak FIFA'nın açıklama istemesi üzerine İran yönetiminin geri adım attığını hatırlatıyor.

Fakat gazete, protestocu futbolculardan Ali Kerimi'nin takımı Steel Azin'le idman yaptığı sırada sırasında su içerken görüldüğü ve oruç tutmadığı gerekçesiyle takımdan uzaklaştırıldığını belirtiyor.

Takımın Başkanı ve aynı zamanda Devrim Muhafızları Komutanı olan Mustafa Ajarlu'nun ise, 'Ali Kerimi açıkça oruç tutmayarak takımın kurallarını ihlal etti. Bizim için hiçbir oyuncu ibadetimizin üzerinde değildir' dediği aktarılıyor.

Akdeniz diyeti kültür mirası

Bu sabahki basın özetimizde son haberimiz Daily Telegraph'tan. Gazete, zeytinyağı, taze sebze, meyve ve ızgara balık gibi yiyeceklerden oluşan Akdeniz Diyeti'ne Birleşmiş Milletler Dünya Kültür Mirası ünvanı verileceğini yazıyor.

Gazete, İtalya'nın UNESCO'ya yaptığı başvuruya İspanya, Yunanistan ve Fas'ın destek verdiğini kaydediyor.

UNESCO'nun gelecek Kasım ayındaki toplantısında konuyu karara bağlayacağını yazan Daily Telegraph, buna karşın İtalyan Tarım Bakanı Giancarlo Galan'ın ünvandan emin olduğunu ve 'Ülkemiz, mutfak geleneklerimiz ve kültürümüz açısından büyük bir başarı' dediğini aktarıyor.

bbc
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara