Dolar

34,8712

Euro

36,6793

Altın

3.042,26

Bist

10.058,47

Darbeye karşılardı şimdi darbeci oldular

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şimdi darbeye karşı çıkanlar, bakıyoruz bugün darbecilerle el ele, kol kola. Nasıl oluyor bu iş?'' diye sordu.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-22 19:46:00

Darbeye karşılardı şimdi darbeci oldular

Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen açık hava toplantısında halka hitap etti. Samsun'un tüm ilçelerini sayarak buralarda yaşayan halka selam ve sevgilerini ileten Erdoğan, on binlerce Samsunlunun nem ve sıcağa rağmen bu coşkuyu ve sevgiyi yaşatarak meydana geldikleri için şükranlarını sunmak istediğini söyledi.

Ramazan'ın kardeşliğe huzura vesile olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, bu ayın tüm insanlık için barışa fırsat olması temennisinde bulundu. Samsun'un bir medeniyet, bilim şehri, 19 Mayıs 1919'da ilk adımın atıldığı bir kurtuluş şehri olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, şu Karadeniz ne kadar coşkulu ise Samsun da o kadar coşkuludur, o kadar cömerttir'' dedi.

Samsun'un AK Parti'den desteğini esirgemediğini kaydeden Erdoğan, milletin onaylamayacağı hiçbir girişimin içinde olmadıklarını söyledi. Yetkiyi milletten aldıklarını, hesabı da yine millete vereceklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''biz hesabını bir kısım medyaya verenlerden değiliz. Biz, hesabını tuzu kuru kaymak tabakalara verenlerden değiliz. Biz, hesabını millete tepeden bakan seçkinlere verenlerden değiliz. Bizim bir Allah'a bir de millete hesabımız var'' diye konuştu.

Samsun'a Başbakan olarak 8. gelişi olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, 81 ilin tamamına defalarca gittiğini, kendilerine medyanın aynasından değil, milletin aynasından bakanlar olduklarını söyledi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

''12 Eylül'de biz neyi oylayacağız? Herhangi bir partinin iktidarını mı oylayacağız? Neyi oylayacağız? Darbe anayasası, milletin anayasası... Öyle mi? İki şey var. Birileri darbe anayasasından yana, ama bu topluluk milletin anayasasından yana. Milletin anayasasına evet mi? Şimdi darbeye karşı çıkanlar, bakıyoruz bugün darbecilerle el ele, kol kola. Nasıl oluyor bu iş? Hamdolsun biz bu yola milletimizle çıktık. Biz bu yola sizinle çıktık. Milletimizle birlikte el ele çıktık. Milletimizle omuz omuza bu yola devam ediyoruz.

Şimdi çıkmışlar, 'AK Parti Anayasa değişikliğini kendisi için yapıyor' diyorlar. Allah aşkına soruyorum, bugüne kadar hangi adımı kendimiz için attık, bugüne kadar hangi kararı kendimiz için aldık? Hani ufacık kitapçıklar dağıtıyoruz sizlere. Buradan ayrılınca kapı kapı dolaşacaksınız. Gidilmedik kapı bırakmayacaksınız. Evet mi? Gidilmedik, çalınmadık kapı bırakmayacağız.

Şu kitapçığı açın bakın. Bunun içinde AK Parti'nin kendisini kurtarmak için bir tane madde var mı? Adamlar okumamış ki, içinde ne var ne yok bundan haberleri yok ki. Varsa orada bir madde, ne derlerse haklı... Ama yok.''

-''KİMİN İÇİN YAPTIK?''-

İktidarları süresince 12 bin 200 kilometre duble yolu 73 milyon vatandaş için yaptıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, Samsun'un bugün Sarp'a, İstanbul'a Ankara'ya duble yol ve otobanlarla bağlandığını belirtti. Bunların yanı sıra 435 bin konut inşa ettiklerini, bunun 330 binini sahiplerine teslim ettiklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Kimin için, vatandaşım için. 150 bin derslik yaptık. Şimdi soruyorum, Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli...'' dedi.

Meydandakilerin, Erdoğan'ın bu sözleri üzerine ''yuh' çekmesi üzerine Başbakan Erdoğan, ''Demeyin demeyin... Bunlara en güzel cevap yuh değil, ne biliyor musunuz? Evetlerinizi sandıklara gömün evvel Allah. Bu...'' diye konuştu.

İnşa edilen yol, derslikler ve kurulan üniversiteleri anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Peki Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli bu Karadeniz Sahil Yolu'ndan hiç geçmedin mi? Giresun'a giderken bu yoldan gitmedin mi, Ordu'dan geçmedin mi? Trabzon'a, Rize'ye kadar bu yoldan hiç geçmedin mi? Geçerken acaba bu yolları kim yaptı? 15 senede bu yolun yüzde 35'ini bizden önceki iktidarlar yaptı, yüzde 65'ini biz 5 yılda yaptık. Farkımız bu... Bak, ardından Samsun-Ankara'yı biz tamamladık. Şimdi Sinop'u yapıyoruz. Biz dertliyiz dertli. Biz aşığız. Ferhat'a dağ dayanır mı? Dayanmaz. 12 tane tünel var. Bu tünelleri kim açtı? Biz açtık biz. Niye? Ferhat, Şirin'e aşık. Şirin millet, biz millete aşığız.

Şimdi bu tünellerden geçiyoruz. Ah bu dağların dili olsun. Ne kazalar oldu, ne insanlarımızı kaybettik. Şimdi ama tabii Kılıçdaroğlu'nun yolları buralara uğramıyordur, Sayın Bahçeli'nin de... O daha çok Ankara'ya takılıp kaldığı için buralara uğrama fırsatı olmadı ama o zamanlar buralarda 18 yaşından itibaren köy köy dolaşıp siyaset yaptık. Armelit Dağı'nın dilini biliriz biz. Şöyle yan gözle bakardık aşağı doğru. Uzun burunlu otobüslerle giderdik İstanbul'dan Rize'ye, Rize'den İstanbul'a...

Acaba bir aksilik olur mu? İki araç yan yana geçemezdi. Ama şimdi artık bunlar yok, şimdi artık dünyanın en uzun sahil şeridini inşa ediyoruz.

78 tane üniversite kurduk. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Sayın Kılıçdaroğlu biliyorsun Tunceli'ye de üniversiteyi biz kurduk. Herhalde oraya da uğramışsındır. Şöyle bir kapısını çalmışsındır. Yani AK Parti iktidarı yaptı diye gitmemezlik yapma, gidersen biz memnun oluruz, gitmeden fayda var. Ama biz yaptık. Birileri diyordu ki buraya yapmazlar' ama biz yaptık.

Bak barajlar inşa ediyoruz, Munzur Çayı'nın üzerinde. şimdi birileri karşı çıkıyor. Niye? biz yapıyoruz diye. Yıllar yılı, bu ülkede su akar Türk bakar dediler. Şimdi biz ne diyoruz, 'su akar Türk yapar' diyoruz. Bu sular boşuna akmasın.''

-''SAMSUN HATIRLANMADI''-

Samsun'a 2. üniversiteyi kazandırdıklarını belirten Başbakan Erdoğan, bütün bu hizmetleri millet için yaptıklarını, Türkiye'nin ekonomisini büyüttüklerini, sofradaki ekmeği çoğaltıklarını, ülkenin itibarını yükselttiklerini anlattı.

''Şunu da söyleyeyim, yeterli mi? Hayır...'' diyen Başbakan Erdoğan, daha yapacakları çok iş bulunduğunu dile getirdi.

Erdoğan, ''en önemlisi de bize bu ülkeyi emanet eden tüm şehitlerimiz için gazilerimiz için yaptık. Kurtuluş Savaşımızın ilk adımı buradan 19 Mayıs 1919'da Samsun'dan atıldı. Ama Samsun her 19 Mayıs'ta Ankara'ya toprak gönderen şehir olma dışında hatırlanmadı. Atletler alırlar ellerine toprak, Ankara'ya getirirler o zaman hatırlanırlar. Burada 19 Mayıs'ın ruhuna yaraşır bir sembol dahi inşa edilmedi'' dedi.

Samsun'da tarihe kendilerinin sahip çıktığını, Kurtuluş Savaşı ruhuna kendilerinin sahip çıktığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

12 Eylül'de sizin takdirinize sunulacak anayasa değişikliği bir AK Parti anayasası değildir. Bir Tayyip Erdoğan anayasası değildir. Biz bunlara teklif ettik ey CHP gelin beraber yapalım, ey MHP beraber yapalım. Parlamento başkanımız bunlara mektup yazdı. CHP, 'hayır' dedi, gelmedi. Siz gelmeyince biz de oturup duracak değiliz ya. Biz çalıştık. Geçmişte yapılan çalışmaları aldık, Barolar Birliği'nin, TÜSİAD'ın, TOBB'un çalışmalarını aldık masaya topladık hepsini yatırdık bu çalışmayı meydana getirdik. Şimdi de demek ki anlaşıldı tek çare millet. Çünkü benim vatandaşım diyor ki 'bana getir bana, kararı ben vereceğim' diyor. 12 Eylül'de oylayacağınız anayasa değişikliği bir şahsın, bir zümrenin, belli bir kesimin değil, 73 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının tamamının geleceğini ilgilendiren bir değişikliktir.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''12 Eylül 2010, iadeyi itibarların yapılacağı gündür. 12 Eylül 2010, 12 Eylül darbesiyle, darbecilerle, darbe zihniyetiyle yüzleşme günüdür'' dedi.

Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen açık hava toplantısında halka hitap etti.

''Anayasa değişikliği güçlü, itibarlı bir Türkiye'nin adeta ayak sesleridir'' diyen Erdoğan, Samsunlulardan, güçlü Türkiye ideali için yanlarında olmalarını, referandumda ''evet'' oyu vermelerini istedi.

1980'de yaşananları 40 yaşındakilerin bile zor hatırlayacağını ancak, geleceğin iyi inşa edilmesi için bunların bilinmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, Samsun'da yaşanmış acı bir hatırayı anmak istediğini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

''Zindana düşmüş gençler, gün sayıyorlar. İşkencelerden geçmişler, her türlü insanlık dışı muameleye maruz kalmışlar. 12 Eylül darbesi üzerlerinden adeta silindir gibi geçmiş. O gençlerden bir tanesi de Samsun'un Bafra ilçesinden bir genç. Hüseyin Kurumahmutoğlu... 1.80 boyunda, 125 kilo. Mamak zindanlarında 3 ay işkenceden sonra 80 kiloya düşmüş. Umudunu asla yitirmemiş. Kalbini karartmamış, imanını, inancını bir an olsun kaybetmemiş. Sabah kalkıyor, abdest alıyor ve zindanda sabah namazına duruyor. Hani diyor ya Necip Fazıl: 'Somurtuş gibi bıçak, nara gibi tokat/ Zift dolu gözlerde karanlık kat kat/ Yalnız seccademin yönünde şefkat/ Beni kimsecikler okşamaz madem/ Öp beni alnımdan, sen öp seccadem.'

İşte o yiğit delikanlı Hüseyin alnını seccadeye uzattığı anda kafasına bir dipçik yiyor. Kanlar içinde uzanıyor yere. Hastaneye kaldırıyorlar. 18 yaşında bir delikanlı olarak girdiği zindandan 14 Temmuz 1987'de cansız bedeni çıkıyor. O gün aile ağlıyor, Bafra ağlıyor, Samsun ağlıyor. Nice Hüseyinler, nice fidanlar o 12 Eylül karanlığında sağdan soldan solup gittiler. Nice hayatlar sokak çatışmalarında kirli kışkırtma sahnelerinde 12 Eylül'ün idam sehpalarında, 12 Eylül'ün işkencehanelerinde hayata veda ettiler.

12 Eylül 2010, iadeiitibarların yapılacağı gündür. 12 Eylül 2010, 12 Eylül darbesiyle, darbecilerle, darbe zihniyetiyle yüzleşme günüdür. Sadece Hüseyin'in değil. Hüseyin gibi yüzlerce ruhunun şad olacağı gündür. Samsunlu Hüseyin kardeşimizin hatırasıyla yüzleşemeyenler şimdi çıkmışlar vicdanlarını rahatlatmak için bahaneler üretiyorlar.''

-''BU ZİHNİYETİN ARKASINDA NASIL VAGON OLUYORSUN?''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP üst yönetiminin ''hiç bir sağlam gerekçesi olmadığı halde, adeta bir yerlerden talimat almış gibi inatla 'hayır' dediğini'' ifade eden Erdoğan, ''Vicdanının sesini dinleyen ülkücülere, Hüseyin gibi şehitlerinin hatırasına saygı duyan ülkücülere uşak, zavallı demekten çekinmiyor'' dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bakınız, DYP-CHP koalisyonunun Adalet Bakanı Mehmet Moğoltay, yargıdaki CHP kadrolaşmasını nasıl savunuyor biliyor musunuz? '10 yıldır, 20 yıldır, 30 yıldır hükümetten uzaksınız. Yapılacak en akıllı hareket kendi iktidarında kadrolaşacaksın ve bu kadrolar günün birinde gelecek, büyüyecek ve senin yolunu açacak. 1970'lerden bu yana biz devletin hiç bir kadrosuna giremedik. Şimdi 3,5 yıllık iktidarımızda 3 tane memur aldık diye muhbir ilan ediliyoruz.' Seyfi Oktay zamanında 2 bin civarında hakim alındı. Moğoltay diyor ki, 'benim zamanımda bin civarında hakim alındı', toplam 3 bin hakim alındı. '4 bin civarında infaz koruma memuruna ihtiyacımız var bunların mücadelesini yaptım' diyor. 'Bu örgüte kadro vermeyecekler de kime verecekler, MHP'nin faşistlerine mi, Refah'a mı verecekler?' diyor.

Bugünkü MHP yönetimine soruyorum. Sayın Devlet Bahçeli bugün bu zihniyetin arkasında nasıl vagon oluyorsun? İşte onun için MHP'ye oy vermiş kardeşlerime soruyorum. Sizleri tenzih ederim ama CHP'ye oy vermiş kardeşlerime de sesleniyorum. Sizleri de tenzih ederim ancak bakın geçmişte neler oldu bunları lütfen bilin.''

-''EĞİTİM ÖZÜRLÜĞÜ ELLERİNDEN ALINDI''

Başbakan Erdoğan, başörtülü kızların eğitim özgürlüğünün ellerinden alındığını ifade ederek, bu konuda dünyanın hiç bir yerinde Türkiye'deki uygulamanın olmadığını söyledi. Konuyu çözmek için MHP ile bu sorunu düzeltmek için harekete geçtiklerini anlatan Erdoğan, ''Dedik ki 'bu işi düzeltelim', 411'le bunu Parlamentodan geçirdik. Çok enteresan, Parlamentodan geçirdikten sonra bunu Anayasa Mahkemesine kim götürdü? CHP değil mi? Peki Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor, 'başörtü meselesini ben hallederim' diyor. Dürüst ol be, dürüst ol dürüst. Ayıptır. Yapmayacağın, yapamayacağın bir şeyi niçin kalkıp da benim halkıma meydanlarda bu şekilde anlatıyorsun? Dürüst ol'' diye konuştu.

Erdoğan, Anayasa Mahkemesine gönderilen bu imzaların içerisinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da imzası olduğunu belirterek, ''Şimdi sen bir defa bu noktada yakalandın ya... Seni biz biliyoruz. Dolayısıyla benim Samsunlu kardeşimi aldatamazsın. MHP'li kardeşlerime söylüyorum, diyorum ki, bak bu oyuna gelmeyelim. Gelip de bu CHP'nin arkasına vagon olma, sana yakışmıyor'' dedi.

-''ÖZGÜRLÜKLER NOKTASINDA ALACAKLAR VAR''-

Özgürlükler noktasında alacaklar olduğunu, binlerce, on binlerce genç kızın başörtüsü nedeniyle üniversiteye gidemediğini anlatan Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle bu alacakların elde edileceğini söyledi. Erdoğan, oylamada partiler değil, özgürlükler, hak ve hürriyetlerin olduğunu belirtti.

Muhalefetin ''AK Parti'nin değişikliği kendisini Yüce Divan'a götürmekten kurtarmak için yaptığı'' yönündeki söylemini de eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu:

''Eğer dürüstseniz, samimiyseniz, bu maddelerin içinde siyasi partilerin kapanmasını zorlaştıran maddeyi bile biliyorsunuz parlamentodan geçiremedik, burada zaten yok. Bir tane madde bize göstersinler bununla ilgili var mı? Bunlar özgürlükçü değil zaten. Özgürlükçü olsalar, biz diyoruz ki, partiler tüzel kişilik, partinin kendisine ceza verilir mi? Suç işleyene verilir. Eğer bir milletvekili suç istiyorsa cezalandırın eyvallah. Ama partiyi, tabelayı cezalandırmanın bir anlamı var mı? Ne oldu? 5 kere kapandı, 6. kez açıldı ama 5 kere kapanıp, 6. kez açılanlar bile bakıyorsunuz bunlarla hareket ediyorlar. Enteresan. Hiç bir zaman biraraya gelemeyen CHP, MHP, BDP bir araya geldiler. Yanlarında kim var? Türkiye Komünist Partisi var, İşçi Partisi var, YARSAV var, malum medya var. Buldular birbirlerini değil mi? İşte bunlara en güzel dersi 12 Eylülde benim kardeşlerim, sizler vereceksiniz. Bakınız, verilecek her 'hayır' oyu unutmayın bu ülkede darbe Anayasasına 'evet' demektir.''

Başbakan Erdoğan, ''Benim vatandaşlarım, aziz milletim hangi partiye oy vermiş olursa olsun, hangi partiye gönül vermiş olursa olsun böyle bir ittifakın içinde yer almayı içine sindiremez ben buna inanıyorum. Son günlerde CHP ve MHP şimdi de Kandil'in ipine sarıldılar'' dedi.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''CHP Genel Başkanı'nın geldiği hale bak. İki aydır gittiği her yerde bozuk plak gibi gittiği her yerde aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor siyaset üret siyaset. Şu anayasanın değişiklik paketinin içine bir gir. Burayı konuşalım. Ekonomi, dış politika değerli kardeşim bunları gel konuş ama böyle bir derdi yok niye? Aynen öyle, aynen öyle işlerine gelmiyor da onun için. Eline bir cımbız almış bizim açıklamalarımızdan, bizim konuşmalarımızdan kelimeler seçiyor. Onlar üzerinden gününü gün ediyor. Her gün aynaya bakıyor orada gördüklerini millete anlatıyor. Orhan Veli, o meşhur şiirini tam da CHP Genel Başkanı için yazmış, biliyor musunuz? 'Bir elinde cımbız, bir elinde ayna umurunda mı dünya.'

Kandil'de terörist başı konuşuyor, CHP Genel Başkanı, MHP Genel Başkanı, BDP kandilin tellallığını yapıyorlar. Başbakan'a inanmıyorlar. Başbakan'ın açıklamalarına inanmıyorlar, AK Parti'nin açıklamalarına inanmıyorlar, Milli Güvenlik Kurulu'nun açıklamalarına inanmıyorlar ama Kandil'den gelen hezeyanlara sım sıkı sarılıyorlar. Dün terör örgütü Hakkari'den, Şırnak'tan, Tunceli'den işte burada Samsun'dan askerimize polisimize vuruyor, CHP ve MHP'de Ankara'dan hükümetimize saldırıyor. Bugün taktik değişti, terör örgütü konuşuyor CHP ile MHP onun tellallığını yapıyor, onun tellallığını yapıyor. Kendilerine siyaset üretemez hale geldiler, Kandil'den medet umuyorlar aynı safta buluştular. Hayır, safında buluştular şimdi yanlarına Kandil'i aldılar kandil'deki terör örgütünü aldılar. Güya benim milletimin zihnini bulandıracaklar.''

''Buradan bir kez daha açıklıyorum. Ne AK Parti, ne AK Parti iktidarı, hiçbir illegal örgütle, hiçbir terör örgütü ile görüşmez, masaya oturmaz, müzakere yapmaz, bunu böyle biliniz'' diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu kirli oyunun içerisinde kimlerin olduğu belli bunu Dörtyol'da, bunu İnegöl'de gördük. Samsunlu kardeşim bu kirli tezgaha gelmeyecektir. 81 vilayetteki her bir kardeşim bu kirli ittifakı görüyor sandıkta da ben inanıyorum ki gereken cevabı verecektir.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz insanı önceleyen bir devlet anlayışını getirdik, devleti önceleyen değil, önce insan sonra devlet'' dedi.

Erdoğan, partisince Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen açık hava toplantısında halka hitap etti. ''Biz Anayasayı değiştiriyoruz diye çeteler bir telaş içine girdi. Son bir hamle ile nasıl kışkırtmalar yaptıklarını gördünüz, görüyorsunuz. Ben buradan özellikle bir şeyi hatırlatmam lazım. Hanım kardeşlerim haklarınız anayasal teminat altına alınıyor. Bunu bir defa bilin. Çocukların istismarının artık önüne geçiliyor'' şeklinde konuşan Başbakan Erdoğan, miting alanında toplananlara ''buna evet mi?'' diye sordu.

Kalabalıktan ''evet'' yanıtı alan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Şehitlerimizin geride kalan, bütün malul, yetim öksüz bütün bunlar anayasal güvence altına alınıyor. Özürlülerin aynı şekilde iş bulmaları Anayasal teminat altına alınıyor ve böylece Samsunlu hanımefendiler, 12 Eylülde bu büyük değişime evet mi? Buradan bir hanım kardeşim sesleniyor, 'engelliler' diyor. Samsunlu Ayşe bacımın engelli bir çocuğu var kendine zar zor bakıyor, çocuğunun yükünü taşımakta zorlanıyor. Anayasa değişikliğiyle birlikte artık kamuya personel alımında engellilere öncelik verilerek çocuğunun Ayşe bacıma yük değil, destek olması sağlanacak.

Mağdur durumda bulunan kadın ve çocuklarımızın sadece barınmaları değil iş sahibi olmaları da böylece bu anayasal değişiklikle temin edilmiş olunacak. Gerekirse kendilerine uygun şartlarda da kredi verilecek.''

Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliği ile atılacak bir yeni adımın da işçilerin çifte sendika üyeliğinin devreye girmesi olduğunu bildirdi.

Memurların toplu görüşmeden, toplu iş sözleşmesine geçişinin sağlanacağını belirten Erdoğan, ''Hukukun üstünlüğüne geçiyoruz, nereden? egemenlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçiyoruz, evet mi? Emekli memurlar, memur emekçisi kardeşlerim aynen memurların toplu iş sözleşmesinden istifade ediyor, evet mi? Ekonomik sosyal konseyi anayasal bir kurum haline getiriyoruz artık Samsunlu sanayicimiz, çiftçimiz, esnafımız, emeklimiz işçi ve memurumuz hükümet politikalarında söz sahibi olacak, evet mi? Bu arada batıda ombudsmanlık denilen kamu denetçiliği kurumunu getiriyoruz, evet mi? Devlet dairelerinde böylece bugün git yarın gel bu dönem sona eriyor, bunu başarıyoruz.''
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara