Musevi cemaatinden iftar yemeği
Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, 'Dinimiz farklı olsa da bizler bir bütünün tamamlayıcı unsurları olarak kalmayı başarabilmiş bir toplumuz. Bunu korumalı ve güçlendirmeliyiz. Bu kültürel zenginliğe paha biçmek mümkün değil' dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-20 13:12:00
Haleva, bu sofraların yurdun her tarafına yayılmasını dilediğini belirterek, 'Bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar tarihin gereği olarak barış içinde yaşamanın en güzel örneklerini dünyaya vermişlerdir' dedi.
Bu topraklarda, insanların birbirlerinin inancına, kültürüne saygı gösterdiğini ifade eden Haleva, insanları 'öteki' olarak görmeden, kendilerini onun yerine koyma ahlakına sahip bir toprak üzerinde yaşandığını kaydetti.
Haleva, asırlar boyu aynı tarihi yaşamak, aynı dilleri konuşmak ve aynı duaları etmenin insanları aynılaştırdığını dile getirerek, 'Dinimiz farklı olsa da bizler bir bütünün tamamlayıcı unsurları olarak kalmayı başarabilmiş bir toplumuz. Bunu korumalı ve güçlendirmeliyiz. Bu kültürel zenginliğe paha biçmek mümkün değil' diye konuştu.
Türk Musevi toplumu adına Müslümanların Ramazan Bayramı'nı kutlayan Haleva, 'Tanrı ulusumuzu, vatanımızı ve bütün inananları korusun' dedi.
Türk Musevi Cemaati Başkanı Sami Herman da aynı memleketi, dili, tarihi ve bayrağı paylaşmanın ötesinde Türk ve Musevi halkını birbirine bağlayan ortak noktaları çıkarmak için iftar sofralarının da iyi bir fırsat olduğunu söyledi.
Herman, 14 yıl önce Kadir Topbaş'ın girişimiyle başlayan iftarların gelişerek devam ettiğini anımsatarak, 'Dinlerin ayırıcı değil birleştirici olduğu gerçeğini, bu iftar sofralarında olduğu gibi bütün açıklığıyla görüyoruz. Ülkemizde farklı kültürlere saygı, dinlere saygı bir geleneksel davranış olarak yıllardır devam etmektedir. Bunu somut olarak bu gece de görmemiz mümkündür' diye konuştu.
Orucun fedakarlığı artırdığını, insanlara içe dönüp düşünme fırsatı verdiğini anlatan Herman, insanların, 'İhtiyacı olanlar için ne yapabiliriz?' diye düşünmeye başladıklarını, Semavi dinlerin temel özelliğinin de bu hassasiyette yattığını söyledi.
Herman, Musevi cemaati olarak bu iftar sofrasında hem dinleri bir araya getirmeye hem de kardeşlik, sevgi ve saygıyı geliştirmeye çalıştıklarını vurgulayarak, 'Zaman zaman dış olaylar aramızdaki samimiyeti gölgeliyor, ama biz hem gelecek nesiller hem de bugün için bu kardeşliği sürdürmeliyiz' diye konuştu.
Pakistan'da yaşanan sel felaketinden dolayı büyük üzüntü duyduklarını belirten Herman, geceye katılanlara hediye vermek yerine bu hediyelerin maddi değeri miktarındaki parayı Pakistan'daki felaketzedeler için bankaya yatırdıklarını kaydetti.
-İSTANBUL VALİSİ MUTLU-
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu da yaradanın insanlardan her şeyde, hatta ibadette bile samimi olmalarını istediğini belirterek, 'İşte bu yemek de bir samimiyetin göstergesidir. Bütün insanlığa Allah iyiliği emrediyor ve 'kötülükten sakının' diyor. İşte bu akşam böyle iyiliklerle dolu mekanda bulunmaktan çok mutlu oldum. Ve bu güzel şehir İstanbul'a layık olmak için tüm vatandaşlarımızı sevgiyle kucaklıyorum' şeklinde konuştu.
Mutlu, bu toprakların en önemli özelliğinin hoşgörü olduğunu vurgulayarak, bu toprakların özelliklerini bütün dünyayla paylaşmak gerektiğini, farklı kültür ve dinlerdeki insanlara Türk topraklarının her zaman kucak açtığını söyledi.
Bu geceyi iyi bir örnek olarak gördüğünü ifade eden Mutlu, hoşgörü, kardeşlik ve barış adına böyle anlamlı toplantıların devam ettirilmesi gerektiğini kaydetti.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da İstanbul'un gerçek anlamda bir barış kenti olduğunu belirterek, farklı kültür ve dinlerin İstanbul'da barış ve kardeşlik içinde yaşadığını ve bunun yıllardır devam ettiğini söyledi.
Topbaş, bu uyum ve birlikteliğin yıllardır İstanbul'dan dünyaya anlatıldığını vurgulayarak, 'Bu farkındalığı dünyaya öğretmeliyiz. Dünyanın hiçbir mabedinde böyle farklı dinleri bir sofrada görmek mümkün değildir. Bu, sadece İstanbul'da olabilir. İstanbul, dünyaya evrensel mesajları vermeye sonsuza kadar devam edecektir' şeklinde konuştu.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da insanın ne ekerse onu biçeceğini belirterek, 'Bu topraklara barış, kardeşlik, dostluk, sevgi ekersek, hasadımız barış, bereket, bolluk olacaktır. Tıpkı bu iftar sofrası gibi' dedi.
Pakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Yousaf Junaid de ülkesinde yaşanan sel felaketinin sadece Pakistan'ın kuzey kısmında değil, daha geniş bir alanda etkili olduğunu söyledi.
Junaid, felaketin ardından 22 milyon kişinin evini kaybettiğini, 1 milyon kişinin kaybolduğunu ve binlerce kişinin de öldüğünü belirterek, 'Amacım sizi üzmek değil, sadece felaketin büyüklüğünü ve bu felaketin altından tek başımıza kalkamayacağımızı anlatmak. Türkiye'nin bize olan yardımları çok önemli. Bu nedenle Türk halkına ve yöneticilerine teşekkür ediyoruz, ama hasar o kadar büyük ki daha çok yardıma ihtiyacımız var' diye konuştu.
İftar yemeği, Haham David Sivi ile Beyoğlu Müftü Yardımcısı Yakup Kabalak'ın birlikte yaptığı duayla sona erdi.
Yemeğe, AK Parti İstanbul Milletvekili Mesude Nursuna Memecan, İstanbul Müftüsü Mustafa Çağırıcı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara