Dolar

34,8731

Euro

36,7323

Altın

3.037,00

Bist

10.058,47

Ne işi var bu adamın Türkiye'de?

Ahlaksız açıklamaları ve sapık fikirleriyle tanınan yönetmen CHP’li Antalya Belediyesi’nin düzenleyeceği Altın Portakal Film Festivali’ne jüri olarak katılacak

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-19 09:52:00

Ne işi var bu adamın Türkiye'de?
1992–95 yılları arasında Bosna’da Sırpların yaptığı vahşi soykırım esnasında namusları kirletilen on binlerce Boşnak kadına hitaben ‘Meseleyi lüzûmundan fazla abartıyorsunuz’ diyen ve 250 bin insanın hayatına mâl olan soykırımın çözümü olarak da ‘500 yıl önce zaten hepimiz Sırptık, yeniden Sırp ve Hıristiyan olalım, olsun bitsin’ önerisini getiren sözde Boşnak sinema yönetmeni Emir Kusturica, CHP’li Antalya Belediyesi’nin düzenleyeceği Altın Portakal Film Festivali’ne jüri olarak katılacak.

Bosna soykırımı esnasında verdiği mesajlar ve yaptığı açıklamalarla vahşeti destekleyen sinema yönetmeni Emir Kusturica’nın CHP’li Antalya Belediyesi’nin düzenleyeceği Altın Portakal Film Festivali’ne jüri olarak seçilmesi büyük tepkilere sebep oldu. Bosna iç savaşı sırasında ırzına geçilen Boşnak kadınlara hitaben “Meseleyi lüzumundan fazla abartıyorsunuz” diyen, 250 bin insanın hayatına mâl olan soykırımın çözümü olarak “500 yıl önce zaten hepimiz Sırptık, yeniden Sırp ve Hıristiyan olalım, olsun bitsin” önerisini getiren “kalpsiz ve omurgasız” bu adamın Türkiye’de el üstünde tutulması büyük bir utanç olarak nitelendiriliyor.

İHSAN KABİL: “KABULLENEMİYORUZ

Ülkemizde yetişmiş en yetkin sinema teorisyenleri arasında yer alan usta film analisti İhsan Kabil, Vakit’e yaptığı açıklamada, Emir Kusturica’nın, bu şekilde Türkiye’ye çağrılmasını kabullenemediğini söyledi. Kabil; “Bosna vahşeti esnasında sanırım Tuzla’da yapılan katliam esnasında bu adam da çektiği son filmin galasını Sırpların başkenti Belgrad’da yapıyordu. Şimdi bu ismin Türkiye’de Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde jüri üyeliğine davet edilmesini kabullenemiyoruz” dedi. Yaptığı işler ve o vahşet karşısındaki duruşu sebebiyle en yakınlarının onu terk ettiğini söyleyen Kabil; “Bosnalı vatanseverler ona büyük tepki gösterdi. O da aynı dönemde sinemayı bıraktığını açıkladı. Keşke bu sözünün arkasında durabilseydi. O vahşet karşısında böyle bir tavır geliştiren bu adama biz ise hep normal yaklaştık. Yaptığı her film gösterime girdi, şimdi de jüri üyesi yapıyoruz. En basitinden üzücü” diye konuştu.

“SIRP ÇETNİKLERİN RUHU İÇİN DE SAYGI DURUŞU DÜZENLENECEK Mİ?”

Milli Gazete Kültür Sanat Editörü Bünyamin Yılmaz ise Vakit’e yaptığı açıklamada; “Doğrusu Antalya Büyükşehir Belediyesi büyük sürpriz yaptı bize” dedi. Yılmaz; “Kusturica’nın Antalya’daki konuşmasını tahayyül edebiliyorum: ‘Ben Bosnalı zannedilen bir Sırbım. Savaş boyunca katledilenlerin değil, zalimlerin yanında oldum. Türkiye o yıllarda tuttu Bosnalılara yardım etti. Boşnaklıktan da Türklerden de nefret ediyorum. Ama benim bu nefretime jüri desteği veren Mustafa Akaydın ve değerli arkadaşlarına teşekkür ediyorum.’ Doğrusu Akaydın’ın bu teşekküre karşılık bir madalya hazırlatacağını ve Bosna savaşında insanları katlederken ölen Çetniklerin ruhu için bir dakikalık saygı duruşu teklif edeceğini de düşüneceğim galiba” dedi.
Bu sene festivali gündemine almayacağını açıklayan Yılmaz; “Onun yerine bir Sırp televizyonuna şöyle bir demeç vereyim: ‘İçinizdeki katliamcılara destek veren ve kendi kimliğini inkar eden Emir Kusturica’yı Antalya’ya davet eden Antalya Büyükşehir Belediyesi adına hayatlarını tarumar ettiğiniz Boşnaklardan biz özür diliyoruz.’ Kusturica’ya yapılan bu jestin karşılıksız kalmayacağını, Mustafa Akaydın’ın da Sırbistan Karadziç Barış Ödülü’ne değer bulunacağını da ayrıca düşünüyoruz. Ödül şimdiden hayırlı olsun” dedi.

“Bu düşük ruhlu adamın kirleteceği etkinliği ciddiye almayacağım”

Yeni Şafak Gazetesi Sinema Sayfası Editörü ve yazarı Ali Murat Güven de önceki gün yazdığı yazısında; “Bosna iç savaşı sırasında ırzına geçilen Boşnak kadınlara hitaben ‘Meseleyi lüzûmundan fazla abartıyorsunuz’ diyen, 250 bin insanın hayatına mâl olan soykırımın çözümü olarak ‘500 yıl önce zaten hepimiz Sırptık, yeniden Sırp ve Hıristiyan olalım, olsun bitsin’ önerisini getiren, birçok kereler ‘Boşnak bir anne-babadan doğdum, fakat kendimi kültürel açıdan Sırplara daha yakın hissediyorum’ açıklamasını yapan, (...) 15 yılı aşkın bir süredir anavatanında değil de Belgrad’da yaşayan ve orada bir tür ‘prens’ muamelesi gören abidevî (!) sinemacı Emir Kusturica Türkiye’ye geliyormuş. Doğal olarak, bu açıklamayı haber aldıktan sonra benim de 47’nci Altın Portakal organizasyonuyla her türlü meslekî ve duygusal ilişkim sona erdi. Ben, sinema yazarlığı mesleğini dinî, ahlâkî ve insanî duyarlılıklarından çok da uzaklarda konumlandırmadan yürütme çabasındaki bir gazeteci olarak, Bosna iç savaşı ve sonrasında halkına karşı takındığı iğrenç tavırlar yüzünden Avrupalı aydınlar arasında bile itibarı kalmamış olan bu düşük ruhlu adamı ve onun ayak izleriyle kirleteceği bir sinema etkinliğini ciddiye almamayı seçtim” diye yazmıştı.

Vakit
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara