Kanada ile İsrail arasında neler dönüyor?
76 yaşında bir Montreal’li bir Yahudi olan Freda Guttman,7 Nisan’da Kanada Güvenlik ve İstihbarat Servisinden (CSIS) birileri tarafından ziyaret edildi. Ve o kapıyı sert bir şekilde onların yüzüne kapattı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-18 15:32:00
Bu ziyaretin onun Tadamor’da ki rolüyle( bir Ortadoğu dayanışma ortaklığı) ya da onun Kanadalı aktivist (ve Elektronik İntifada katılımcısı) Stefan Christoff ile olan dostluğuyla bir alakası olup olmadığı pek belli değil. 29 yaşında yumuşak huylu biri olan Christof, Montreal’in son on yıldaki en önde gelen aktivisti. Bir çok mevzuya dahil olan Christof son zamanlarda kendisini Filistinlilerle dayanışma çalışmalarına adadı. Buna, gayet başarılı bir kampanya olan Irkçılığa Karşı Olan Artistler’de(AAA) dahil. Son üç yıl içerisinde AAA bir düzine konser organize etti ve Şubat ayında 500 Quebekli artisti, boykot ve yaptırımlara karşı yapılan kampanyalara destek için bir araya getirdiler ki, bu İsrail destekçilerinin gözünde çok büyük bir tehlike.
Geçen sekiz ay içerisinde Chirstoff’un en az sekiz arkadaşı CSIS ajanları tarafından ziyaret edildi. Bu ziyaretler genelde sabah erken saatlerde gerçekleşiyor. Ajanlar Chirstoff’a, Ortadoğuya olan ziyaretleri yada AAA hakkında sorular soruyorlar. Ya da Filistin meselesini düşünüyormuş rolü yaparak, Christoff’un 'radikal' aktivistlerinin temelde bu meseleye zarar verebileceği iddialarında bulunuyorlar.
CSIS’in, Guttman ve Christoff’a karşı olan ilgisi, bu istihbarat servisinin Filistin’le dayanışma çalışmalarını hedef alma biçimlerinde bir değişimin olduğunun göstergesi. 1990’lı yıllarda İsrail ile El-Fetih(Filistin Kurtuluş Örgütü) müzakerelerde bulundu ve birçok Kanadalı Filistinli CSIS’i, OSLO Anlaşmasınına karşı çıkanları tehtit etmekle suçladı. İddiaya göre CSIS, El-Fetih’in anlaşmalarına karşı çıkanlara para teklif ederek karşılığında bilgi toplamak istedi. Middle East Affair’de yayınlanan bir makalede, 1994 barış girişiminden sonra CSIS’in “ EL-Fetih tarafından yapılan anlaşmalara karşı çıkan ve farklı alternatifler arayanları hedef alan bir politik acendaya sahip olduğunu” yazdı. “20’den fazla PFLP destekçisi CSIS tarafından sorgulandı.” Bir karşılaştırma yapacak olursak Guttman ve Christoff’un ikisi de beyaz ve Filistin siyasi partisi ile bir bağlantıları yok.
Milli bir istihbarat servisi olarak gizlilik içinde çalıştığı için, CSIS’in Filistinle dayanışma aktivistleri hedef almak için emir alıp almadığını bilmek zor. Mevcut politik atmosferde, her şeye rağmen, CSIS’in resmi görüşünün, Filistinlilerin haklarını savunan herkesi bir tehdit olarak görmesi olduğu şaşırtıcı değil.
Başbakan Stephen Harper tarafından yönetilen ve çok istekli bir şekilde İsrail taraftarı olan muhafazakar hükümet, Filistinlilerin haklarını savunanlarla şiddet yanlılarını bir tuttuğunu bir çok kez tekrar etti. Ottawa 2009 yılının Martında, İngiliz parlamenter George Galloway’i, Gazze Şeridi’nin seçılmiş hükümeti olan Hamas’a insani yardım götürdüğü için Kanada’ya girişten men etti. Altı hafta önce Başbakan Harper, Parlementoda Yeni Demokrat Parti Üyesi Libby Davies’i, BDS kampanyasına destek verdiği ve ‘İsrail 1948’den beri Filistin topraklarını işgal ediyor’ dediği için aşırıcılıkla suçladı ve Yeni Demokrat Partisindeki başkan vekilliği görevinden azledilmesi talebinde bulundu. Davies’in beyanlarının, Kanada tarafından terörist organizasyonlar olarak kabul edilen Hamas ve Hizbullah’ınkilerden farkı olmadığını iddia etti.
Muhafazakarlar aynı zamanda Kanada ve İsrail arasındaki istihbarat ilişkilerini güçlendirdi. Ottowa 2008’de israil’le ‘sınır güvenliği anlaşması’ imzaladı, İki ülkenin ortak bir sınırının olmamasına rağmen. Bu anlaşmanın içeriği tam olarak belli olmamakla birlikte bilgi paylaşımı, illegal göçmenlikle mücadelede yardımlaşma, hukuki yaptırımlarda ortaklık yapma vb. konuları içeriyor. Bu anlaşma, CSIS İle MOSSSAD’ın ilişkilerinin temellerini düzenleyen bir nitelikte.
Kanada-İsrail gizli servislerinin ilişkileri 1970’lere kadar gidiyor. Kanada’nın İsrail Büyükelçisi Norman Spector, büyük elçilikte ona verilmiş bir CSIS emri olduğunu itiraf etti. Ve yine Kanadalı ve İsrailli ajanlar arasında çok yakın ilişkiler olduğunu da itiraf etti.
Bu ilişki Kanada’da da aynı şekilde aktif. 1990’daki kitabı Resmi Sırlar’da: “ hemen her büyük Kanada şehrinde MOSSAD ajanları bulunmaktadır ve CSIS ile çok yakın bir şekilde çalışmaktadır. El-Fetih’in aktivitelerini çok yakından takip etmekte ve Arap ve İran’lı öğrencileri izlemektedir.(s.278) İsrailliler, terör şüphelileri hakkında CSIS’in en önde gelen bilgi kaynağıdır. Ve yine CSIS’de aynı şekilde MOSSAD’ bilgi aktarımı yapmaktadır.(s,250" diye yazdı.
Eski büyükelçi Spector’a göre MOSSAD ile CSIS’in ilişkileri bilgi paylaşımının çok ötesinededir; ortak gerçekleştirilen operasyonlar yapmaktadırlar. Büyükelçi detaylara girmedi ama kamuoyu tarafından bilinmektedirki MOSSSAD ajanları Kanada pasaportlarını kullanarak çok sayıda yabancıya suikast gerçekleştirdiler. Canada Jews News'in haberine göre “Bir İsrailli suikast timi üyesi İsveç’te kendisini Kanadalı olarak tanıtarak yanlışlıkla bir Faslı garsonu öldürdü.”
1997 yılına kadar İsrailli ajanların kendilerini, Kanadalı gibi göstermeleri pek dikkat çekmedi. Ama bu durum İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Hamas’ın 30 yıllık ateşkes teklifine, HAMAS lideri Halid Meşal’i öldürmeye çalışarak karşılık vermesi ile değişti. Halid Meşal’in kulağına zehir akıttıktan sonra yakalanan İsrail ajanları Kanada pasaportu taşıyordu.
Spector’ün iddiasına göre günler öncesinden MOSSAD ve CSIS ajanları buluşarak Meşal’e düzenlenecek olan suikastı planladılar. Ottowa’nın, İsrail’in Kanada pasaportlarını kullanmasının üzerini örtmek istediklerini söyledi. Sepector’un söylediğine göre ‘Kanada otoriteleri pasaportların İsrail ajanları tarafından kullanıldığını biliyordu.’ Bunun büyükelçilikte de bilindiğini ve görmezden gelindiğini de ekledi. Eski Büyükelçinin söylediğine göre CSIS, MOSSAD’ın hedeflerini bilgi paylaşımı sağlamak için destekliyor. “İsrailli ajanlar bilmektedir ki; Kanada pasaportlarını kullanmaları bir şeylerin karşılığındadır. Son zamanlarda imzalanan Sınır Güvenliği Anlaşmasıyla güçlendirilen Kanadalı ve İsrailli gizli servislerin yakın ilişkileri, Kanadalı istihbarat yetkililerinin, Filistin’i destekleyen Kanadalılar hakkında topladığı bilgilerin bir kısmını İsrailli meslektaşlarına aktardığı anlamına geliyor. 2003 yılında Stefan Christiof,İsrail iç işleri bakanlığı tarafından işgal altındaki topraklara girmekten men edildi. Bu kararın alınmasını sağlayan bilgi CSIS’den mi gelmişti?
Filistinlilerle dayanışma aktiviteleri, Kanada’nın İsrail taraftarı durumuna meydan okumuya devem ettikçe, CSIS’inde bu faliyetlerinin devam etme ihtimali yüksek. Bu tehtitlerle başa çıkmanın yolu gerçekleri açığa çıkarmnak ve daha geniş alanlara yayılan hareketlerle onları etkisiz hale getirmektir.
Yves Engler*:Concorido Öğrenci Birliği eski başakn yardıcısı olan Yves Engler, Montrealli bir aktivist ve yazardır.
Bu makale Turgut Alp Boyraz tarafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir
SON VİDEO HABER
Haber Ara