Konya Ovası'nda yetişen 'Sarı Elmas'
Dünyanın tahıl ambarı Rusya'da yaşanan felekatler buğday ihracatına kısıtlama getirmesi buğdaya olan ilgiyi arttırdı. Buğday hakkında bilgi veren yetkililer, buğdaya yeni bir de isim buldu 'Sarı Elmas'
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-16 14:23:00
BUĞDAYA BOŞUNA SARI ELMAS DENİLMİYOR
Buğdaya gelecekteki kıymeti bir kat daha iyi anlaşılsın diye “sarı elmas” denildiğini belirten Konya Ziraat Mühendisleri Odası Eski Başkanı Hasan Hüseyin Motuk, “Aslında elmas bile buğdayın değerine tam karşılık gelmez. Buğday insanoğlunun doğumundan ölümüne kadar ihtiyaç duyduğu ana gıda maddelerinden birisidir. Gelecekte hangi ülke buğday tarımı üzerine oynar ve yüksek rekolteyi elinde tutarsa bilin ki o ülkeyi hiçbir ekonomik kriz etkilemeyecektir. Bunun en yakın örneğini geçtiğimiz yıl yaşadık; krizi az zararla atlatmamızın yegâne sebebi tarım ülkesi olmamızdır. Şayet Türkiye’de tarım daha iyi bir şekilde yönetilmiş olsaydı, Hollanda gibi bizde kalkınmış ülkeler arasına ilk sıralarda girerdik” diye konuştu.
KALİTE YÖNÜNDEN SINIFTA KALDIK
Türkiye’nin buğday ambarı konumunda iken, 2007yılında yaşanan kuraklık sonucu dışarıya muhtaç duruma geldiğini söyleyen Motuk, “Bu utanç verici yılı hiçbir zaman unutmamalıyız. Türkiye’de ortalama yıllık hububat rekoltesi 18–22 milyon tondur. Türkiye’nin ihtiyacı yıllık 14–16 milyon tondur, ihtiyatta olması gerekende 3–4 milyon tondur, yani 18 milyon tonun üzerindeki rekolte iyi diye bileceğimiz bir rakamsal değerdir. 2007’ deki 13–14 milyon tonluk rekolte ülkemizde çok ciddi sıkıntılara yol açmıştır. Lakin buğdayı yüksek verimde yetiştirmekle de iş bitmiyor. Yetiştirdiğimiz buğdayın hem ekmeklik hem de makarnalık kalitesinin ve kantidesinin yüksek olması gerekmektedir. İşte burada biz kalite yönünden çoğu yıllar sınıfta kaldık. Buna bağlı olarak da dışarıdan buğday ithal ettik” şeklinde konuştu.
ÇİFTÇİ BİLİNÇLENDİRİLMELİ
Motuk, buğdayda kaliteyi etkileyen önemli unsurlardan birinin son 15–20 yıl içerisinde ciddi olarak etki gösteren süne olduğunu kaydederek, “Çok basit bir mücadeleyi çok zor bir mücadeleye getirdik. Ülkemiz süne yüzünden çok ciddi zararlara uğramıştır. Sünenin verdiği zararla, her yıl çok miktarda parayı bilinçsiz olarak sokağa atıyoruz. Bundan da hem ülke ekonomisi hem de borç batağından çıkamayan çiftçimiz zarar görüyor. Artık birilerin buna ciddi olarak dur demesi lazım, köylümüzün sokağa atacak parası yoktur. Neredeyse yiyecek ekmeğe muhtaç kalan çiftçimizin artık bilinçlendirilmesi lazım. Buna bağlı olarak da bağlı olduğu kurumlar tarafından çiftçimizi uygulamalı olarak eğitimi sağlanmalı, gerekirse modern tarım yapılan yerlere seyahatler düzenlenerek bire bir yerinde uygulama gösterilmelidir. Burada Ziraat odalarına ve Tarım il müdürlüklerine çok görev düşmektedir” ifadelerini kullandı.
ERKENCİ BUĞDAYDA VERİM YÜKSEK
Bu yıl yaşanan erken soğuklar ve geçici yağışların hububatın yüzde 80’ine zarar verdiğini söyleyen Motuk, “Rekolte olarak iyi görünse de kalite ve kantidesi çok düşük olduğu için şimdiden ithalat çanları çalmayı başlandı. Makarnalıkta süne zararı 1.8-1.9, Ekmeklik buğdayda süne zararı 1.5-1.6. Aldığımız bilgiler doğrultusunda bu değerler erken hasat yapılan yerlerde çıkmakta, geç hasat edilen yerlerde ise bu oran 2-3.5 olmaktadır. Bu değerde yüzde 60 yüzde 70 alanda mevcuttur. Buğday ambarı olan Konya’nın düştüğü bu duruma bakın; ürettiğimiz hububatın yüzde 70-80’ i hasarlı veya kalitesi düşüktür. Bunun yanında sevindirici ve de umutlandırıcı bir haberde yine borsa yetkililerinden geldi. 15–30 Haziran arasında gelen erkenci buğdaylarda hem süne yeniğinin çok az olduğu hem de ekmeklik değerinin dünya ortalamalarının çok çok üstünde olduğu saptanmıştır. Demek ki araştırma kuruluşlarına bu noktada görev düşmektedir. İç Anadolu için erkenci çeşitlerin bulunması gerekmektedir” dedi.
'SARI ELMAS'IN DEĞERİNİ BİLELİM
“Konya çiftçisini çok acil olarak bilinçlendirmemiz lazım” diyen Motuk son olarak şunları kaydetti: “Aksini yaparsak çiftçimiz tüm ürünlerde olduğu gibi tonaj veren çeşitleri ekmeye devam eder. Bu da kazanmış gibi görünse de aksine zarar etmektedir. Önemli olan yüksek verim değil bunun yanında kaliteli ve de fiziksel hasar görmeyen hububat yetiştirmektir. Lütfen elimizdeki ‘sarı elmas’ adını koyduğumuz hububatın değerini bilelim, Bundan sonraki yıllarda yüksek verim ve de kaliteli hububatlar yetiştirmek için çiftçimize gereken desteği verelim”
Ajanslar
SON VİDEO HABER
Haber Ara