Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Darbelerin adı bile modern(!) Ya biz?..

Türkiye’nin ilk kadın araştırma merkezi BİLKA (Bilge Kadın Araştırma Merkezi) kurucusu ve başkanı Av. Alev Sezen TİMETURK'e çok önemli açıklamalarda bulundu

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-16 18:34:00

Darbelerin adı bile modern(!) Ya biz?..
RÖP: LALE BİLDİRİCİ / TİMETURK

Türkiye’nin ilk kadın araştırma merkezi BİLKA (Bilge Kadın Araştırma Merkezi) kurucusu ve başkanı Av. Alev Sezen’le 12 Eylül’de Anayasa paketinin oylanacağı referandumla ilgili görüşlerini aldık. Referandum’da yeni Anayasa’ya “evet” diyeceğini belirten Av. Sezen’le, Anayasa Paketi’nin kadınlara, gençlere neler getireceği ve Türkiye’de ekonomik ve sosyal anlamda nasıl bir değişime neden olacağı konusunda bir söyleşi gerçekleştirdik.

Av. Sezen, "İhtilallerin bile postmodern hale geldiği bir zamanda hala darbe anayasası ile yönetilmenin ayıbını yaşıyoruz" diyor.


Türkiye 12 Eylül'de Anayasa paketi için referanduma gidecek. Referandumda Anayasa için "evet" mi, hayır "mı" oyunu kullanacaksınız? Neden?

Anayasa değişikliği halkoylamasında “evet” oyu kullanacağım. Ülkemiz insanı kendisini ifade edebileceği, tam demokrasiyi sağlayacak özgür, sivil bir anayasayı hak ediyor. Aslında bürokratik kurumlar ile millet iradesine geçit vermeyen, yasakçı zihniyetin ürünü olan Anayasanın tümü ile değişmesi gerekiyor. Bu, parti değil bir memleket meselesidir. Bu halk oylamasının yapılacak toptan bir değişikliğin ön adımı olmasını temenni ediyorum.

Yeni Anayasadaki hangi maddeleri kadın hakları ve çocuklar açısından olumlu değerlendiriyorsunuz?
Anayasanın 10. maddesindeki “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür” fıkrasına “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz” cümlesi eklenmektedir. Böylece bundan sonra kadınlar lehine gerçekleşecek pozitif ayrımcılığın yanlış yorumlanmasının ve buna karşı çıkılmasının önüne geçilmektedir.



Çocuklar ile ilgili yapılan düzenlemelerde dolaylı olarak kadınları ilgilendirmektedir. Belirtilen maddeye “Çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunması gerekenler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz” fıkrası da eklenerek çocuklar ve korunmaya muhtaç diğer kişiler için de pozitif ayrımcılık getirilmektedir.

Yine çocuklar ile ilgili olarak, Anayasanın 41. maddesine eklenen “Her çocuk, yeterli himaye ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır” fıkraları ile bu hususların da Anayasal teminat altına alınmış olması bakımından önemlidir.

Türkiye sizce şu an darbe Anayasası’yla mı yönetiliyor? Bir hukukçu gözüyle Anayasa paketini değerlendirir misiniz?

İhtilallerin bile post modern hale geldiği bir zamanda hala darbe anayasası ile yönetilmenin ayıbını yaşıyoruz. Yeni Anayasa Paketi’nde 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştirenler hakkında cezai, mali ve hukuki olmak üzere her türlü yargı yolu açılmış olacaktır. 1982 Anayasası 177 madde ve Geçici 30 maddesi ile yamalı bir bohça gibi duruyor. Bugüne kadar 16 değişiklik geçirmiş, 85 maddesi ile başlangıç metninin bir bölümü değiştirilmiş. Oylayacağımız en son bu değişiklik paketi ile de 30 maddesi değiştirilmek isteniyor.

Paket Meclisten geçti. Ancak Anayasa Mahkemesi, paketi etkilemeyen, iki küçük hususu Anayasaya aykırı bularak iptal etti.

Yapılan değişiklikler yeterli değildir. Hukukta en üstte Anayasa olmak üzere, Kanunlar, Kanun Hükmünde Kararnameler, Tüzükler, Yönetmelikler şeklinde bir normlar hiyerarşisi vardır. Bir bölümü değiştirilen Anayasanın diğer bölümü farklı bir zihniyetin ürünü olarak kalıyor. Anayasa kendi içinde uyumsuz ve tutarsız bir hal alıyor. Anayasaya dayanarak yapılan diğer düzenlemeler de farklı ülkelerden alındıkları yetmiyormuş gibi (Ör: Medeni Kanunumuz İsviçre’den, İcra İflas Kanunumuz Almanya’dan alınmıştır) kendi içerisinde de anlayış farklılıkları meydana getiriyor. Tümü ile yenilenmiş bir Anayasa ile bu Anayasanın ışığında hazırlanmış kanunlara ihtiyacımız var.

12 Eylül'de yeni Anayasa kabul edilirse, Türk halkı için ne gibi değişimler yaşanacak?

Referandumdan “evet” çıkar ve Anayasa değişiklikleri kabul edilir ise her şeyden önce halkımızda mevcut olan, Anayasaların darbeler ile yapılabileceği düşüncesi yıkılmış olacaktır. Artık seçim ile gelen sivil yönetimler tarafından da yeni Anayasa yapılabileceği inancına sahip olunacaktır. Yeni Anayasa maddeleri ile de;

- Korunmaya muhtaç olanlar için alınacak tedbirler ile yapılacak pozitif ayrımcılığın anayasal zemini hazırlanmış,
- Kişisel verilerimizin korunması anayasal teminat altına alınmış,
- Yurt dışına çıkma hürriyeti sadece hâkim kararı ile sınırlandırılabileceği hükmü getirilmiş, dolayısı ile idare tarafından sınırlandırılamayacağı öngörülmüş,
- Çocukların ana ve babaları ile ilişki kurma ve sürdürme hakkı belirtilmiş, çocuk istismarına ve şiddetine karşı devlete koruyucu tedbirleri alma görevi yüklenmiş,
- İş kolu ve sayı sınırlaması olmadan sendikalaşma özgürlüğü getirilmiş,
- Toplu sözleşme yapılmasında çalışanın lehine olarak Uzlaşma Kurulunun etkisi ve yetkisi kuvvetlendirilmiş,
- Siyasi partilerin mali denetimi Sayıştaya bırakılmış,
- Siyasi partilerin kapatılması TBMM’de oluşturulacak özel bir komisyonun izin vermesi şartına bağlanmış,
- Siyasi partilerin kapatılması ile ilgili olarak; Meclis çalışmalarındaki oy ve sözler, Mecliste ileri sürülen görüş ve düşünceler ile idarenin eylem ve işlemlerinin odak olmanın tespitinde gözetilemeyeceği hükmü getirilmiş,
- Anayasa Mahkemesi siyasi partileri kapatma yerine dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasi partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebileceği öngörülmüş,
- Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının ilgili hükümlere aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir hükmündeki “temelli” kelimesi çıkarılmış, dolayısı ile temelli kapatılan bir partinin bir başka ad altında kurulamayacağına ilişkin hükmü de yürürlükten kaldırılmış,
- Bir siyasi partinin kapatılmasına beyan veya faaliyetleri ile sebep olan kurucuları dâhil üyeleri için öngörülen siyaset yasağı süresi beş seneden üç seneye indirilmiş,
- Partisinin kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olan milletvekillerinin milletvekilliğinin düşürülmesi ile ilgili yaptırım kaldırılmış,
- Bilgi edinme hakkı Anayasa ile açıkça ve doğrudan düzenlenmiş,
- Yüksek Askeri Şuranın Silahlı Kuvvetlerden her türlü ilişik kesme kararına karşı yargı yolu açılmış,
- Memurlar ve diğer kamu görevlilerine verilen uyarma ve kınama cezaları da yargı denetimine açılmış,
- Askeri mahkemelerin görev alanı, askeri suçların yargılanması ile sınırlandırılmış,
- Asker olmayan kişilerin, savaş hali haricinde, askeri mahkemelerde yargılanamayacağı anayasal teminat altına alınmış,
- Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçların, kim tarafından işlenirse işlensin adliye mahkemelerinde yargılanacağı hükmü getirilmiş,
- Anayasa Mahkemesinin üye sayısı arttırılmış, onbir asıl ve dört yedek olan üye sayısı onyediye yükseltilmiş, yedek üyelik statüsüne son verilmiş, üyelerin geldikleri alanlar çeşitlendirilmiş,
- TBMM’nin de Anayasa Mahkemesine üye seçebilmesine imkân tanınmış,
- Eski düzenlemede Anayasa Mahkemesinin tüm üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından seçilirken yeni düzenleme ile onyedi üyesinin üçünün Meclis, ondördünün Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi öngörülmüş,
- Anayasa Mahkemesi üyeliğinin süresi oniki yıl olarak belirlenmiş,
- Bireylerin Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurma hakkı getirilmiş,
- Yüce Divan kararlarının yeniden incelenmesini talep etme imkânı getirilmiş,
- Anayasa Mahkemesinin Yüce Divan sıfatı ile yargılayacağı kişiler arasına TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da eklenmiş,
- Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) üye sayısı, yedi asıl ve beş yedek üyeden, yirmibir asıl ve on yedek üyeye çıkarılmış, kurul üyelerinin geldiği kaynaklar çeşitlendirilmiş,
- Eski düzenlemede HSYK üyelerinin tamamı Cumhurbaşkanı tarafından seçilirken yeni düzenleme ile sadece dört asıl üyeyi seçebileceği öngörülmüş,
- Adalet Bakanlığına ait olan hâkim ve savcıların denetlenmesi yetkisi tamamen HSYK’ya devredilmiş,
- Hâkim ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma izni, HSYK’nın ilgili dairesinin teklifi üzerine, Kurul Başkanının oluruyla verileceği, denetim ile inceleme ve soruşturma işlemlerinin Kurul müfettişleri tarafından yapılacağı öngörülmüş,
- HSYK kararları tamamen yargı denetimine kapalı iken, meslekten çıkarma cezalarına ilişkin kararlar yargı denetimine açılmış,
- Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve hükümet temsilcilerinin bir araya gelerek ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında hükümete istişari nitelikte görüş bildirebilecekleri Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulmuş,
- 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştirenler hakkında cezai, mali ve hukuki olmak üzere her türlü yargı yolu açılmış,
olacaktır.

Haber Ara