Özel: Kirli Evet, Kirli Hayır, Kirli Boykot!
İstiklal Marşı Derneği Genel Başkanı İsmet Özel, 14 Ağustos 2010 tarihinde İstiklal Marşı Derneği Genel Merkezi'nde 12 Eylül'de gerçekleştirilmesi planlanan anayasa değişikliği referandumuyla alakalı bir basın toplantısı düzenledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-15 01:32:00
İstiklal Marşı Derneği 12 Eylül’de gerçekleştirilmesi planlanan anayasa değişikliği referandumuyla alakalı bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan İstiklal Marşı Derneği Genel Başkanı İsmet Özel, anayasa değişikliği meselesinde İstiklal Marşı Derneği’nin doğrudan doğruya taraf olduğunu, çünkü İstiklal Marşı’nın daha önceki anayasalarda zikredilmemesine rağmen 1982 Anayasası’nda yer aldığını ifade etti.
Bünyesinde anayasalardan daha büyük güç taşıyan İstiklal Marşı’nın herhangi bir sigortaya bağlanmasa da canını kurtarabilecek bir şeyken böylece ayrıca bir tür sigortaya bağlanmış bulunduğunu dile getiren İsmet Özel; İstiklal Marşı Derneği’nin yerinin de Türk Milleti’nin varlık şartlarıyla alakalı bir yer olduğunu beyan etti.
Konuşmasına İstiklal Marşı Derneği’nin Türk Milleti’nin sözcülüğünü yapmaya en yakın kuruluş olduğunu, bu sebeple referandum hakkında bir basın toplantısı düzenlediklerini söyleyerek devam eden İsmet Özel derneğin referandum hakkındaki görüşünü “Kirli Evet, Kirli Hayır, Kirli Boykot” şeklindeki ifadeyle özetledi.
ETNİK TALEPLERİN ŞİDDETİ ÖLÇÜLMEK İSTENİYOR
Bu referandumun vukû bulmasının kendi başına bir bela olduğunu, hangi sonuç çıkarsa çıksın bunun Türkiye aleyhine bir hareketi doğuracağını beyan eden İsmet Özel, Türkiye’yi kontrol altında tutan güçlerin kendi manipülasyonlarının hangi imkânları taşıdığını ölçmeye çalışmak için bir referandum uyguladıklarını ifade etti.
Bu manipülasyonların bundan sonra hangi usullerle yapılacağı, yeni metotlar geliştirilip geliştirilmeyeceği hususunda bir yoklama yapıldığını belirten Genel Başkan İsmet Özel, AKP’nin bir bütün olarak devamı veya dağılması halinde neler yapılacağının tespit edilmek istendiğini, referandumda “evet” diyenlerin, “hayır” diyenlerin ve boykot edenlerin güçlerinin neye yetebileceğinin ölçüleceğini ifade etti.
Aslında kimsenin derdinin anayasa değişikliği olmadığını, “evet” diyenlerin AKP iktidarına “evet” demiş olacaklarını, “hayır” diyenlerin AKP iktidarına hayır demiş olacaklarını, boykot edenlerin ise Kürt meselesinin AKP’nin tekelinde olmadığını göstermeye yönelmiş sayılacaklarını izah eden İsmet Özel, Amerika’ya bağlı Kürt hareketiyle devlete bağlı Kürt hareketi arasındaki çizgiyi bu referandumun sonuçlarının belirleyeceğini ifade etti.
TÜRKİYE'DEKİ ETNİK MESELE KÜRTLERİN DIŞINDA GELİŞEN BİR MESELEDİR
Referandumda etnik taleplerin şiddetinin ölçülmek istendiğine dikkat çeken İsmet Özel, etnik taleple Kürt meselesini kastetmediğini, zira Türkiye’deki etnik meselenin bilhassa Kürtlerin dışındaki bir mesele olduğunu, Çerkezlerin, Gürcülerin, Pomakların, vs. talepleriyle alakalı olarak geliştiğini dile getirdi.
REFERANDUM BİR DÖNÜM NOKTASI DEĞİL, BİR DAĞILMA NOKTASIDIR, BİR BİTİŞTİR!
İstiklal Marşı’nın bir milletin akıbeti konusundaki endişenin dile getirilmesinden başka bir şey olmadığını; ancak insanların referandumla birlikte, bu endişeyi yok sayarak hayatlarını devam ettirmeyi kabul etmiş olacaklarını dile getiren İstiklal Marşı Derneği Genel Başkanı İsmet Özel, referandumun bir dönüm noktası olmadığını, bir dağılma noktası ve bir bitiş olduğunu ifade etti. “Gâvurla mukatele ettik, gâvur bize mübadele uyguladı. Şimdi aynı gâvur referandum yapıyor. Bizi boğazlayamayanlar, bizi kimlikten sıyırıp çıplak bırakamayanlar bugün beslenmiş, hem de sağlıklı beslenmiş ve giyinmiş, hem de marka giymiş olarak Türklüğümüzü sonlandırıyorlar” diyen İsmet Özel Türkiye’nin referandumla birlikte Türk olduğunu söylemenin alay konusu olacağı bir sonuca götürüldüğünü kaydetti.
REFERANDUMLAR ZULMÜN, MAZLUMLARA TASDİK ETTİRİLMESİ İÇİNDİR
Kanunların, anayasaların neden var olduğunun anlaşılması gerekliliğine işaret eden İsmet Özel kanunlarda neler yazılı olursa olsun esas olanın her zaman, bir milletin neye boyun eğdiğiyle alakalı olduğunu, hiç anayasası olmayan Britanya ile çok sayıda anayasa değiştirmiş olan Fransa örneklerini vererek izah etti.
Anayasalar ve kanunların hiçbir insani meseleye çare olamayacağını belirten İsmet Özel, kanunların her zaman gücü ve maddi imkânları elinde bulunduranların kendi programlarında neler varsa bunlara göre düzenlendiğini, referandumların ise halk desteğine sahip olmayanların yaptıkları işleri halka da onaylatmak üzere yapıldığını ifade etti. İsmet Özel konuşmasının devamında sekiz senedir Türkiye’de bir Amerikan diktatörlüğünün ceremesinin çekildiğini ve bunun devamını istememiz için bir zorlamanın yürürlüğe konulmak istendiğini vurguladı.
REFERANDUMUN VUKÛ BULMASI BİR MUSİBETTİR
İstiklal Marşı Derneği’nin referandumla alakalı bir teklifinin olmadığını, oyunun kurallarının değiştirilmesini teklif edecek bir pozisyon elde edildiğinde referandum belasının atlatılabileceğini dile getiren Genel Başkan İsmet Özel Türkiye’de bir milletin yaşayıp yaşamadığı sorusu cevaplandırıldığında İstiklal Marşı Derneği’nin hareket alanının da tayin edilmiş olacağını sözlerine ekledi.
Türkiye’de yaşayan insanların kâfirler tarafından tanzim edilmiş planların uygulayıcısı olmadıkları takdirde olgun birer fert yerine geçeceklerine ve referandum gibi alçaltıcı bir şeyin vuku bulmasına izin vermeyeceklerine işaret eden İsmet Özel bugün böyle bir topluluğun bulunmadığını beyan etti.
Meselenin başlangıcı olan Tanzimat’tan bu yana bizi bugüne getiren şeylere hep “evet” diyenlerin yine evet dediklerini, bunların küfrü Müslüman kisvesi altında savunma tezinin müdafileri olduklarını; “hayır” diyenlerin ise Tanzimat’tan bu yana Türk Milleti’nin uğradığı kayıpları savunan ve tebcil edenlerden oluştuğunu söyleyen İsmet Özel, “evet” diyenlerin de “hayır” diyenlerin de Türkiye kaybettikçe kazanan kimseler olduklarını, bu bakımdan referandumun kendisinin bir bela olduğunu, vukû bulmasının bir musibet olduğunu beyan etti.
Müslümanların üstünlüğünün kabul edilmediği hiçbir zaman beraber yaşayamadığımıza işaret eden İsmet Özel, referandumdan sonra Kürt özerkliğinin bahane edilerek Batı Anadolu'nun Yunanistan'la entegrasyonunun büyür bir adım atacağını, İspanya'da Bask bölgesinin özerkliğe kavuşması için yedi özerk bölge daha üretilmiş olduğu örneğiyle ifade etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara