Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

DP'nin "Evet" ihracına parti içinden tepki

Demokrat Parti'de Süleyman Soylu döneminin 35 eski Genel İdare Kurulu üyesi, Süleyman Soylu’nun evet dediği için ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevkine ortak bir basın bildirisiyle tepki gösterdiler.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-13 20:04:00

DP'nin
Soylu’nun gerçek Demokrat Parti’yi özleyenler için umut ışığı olduğunu belirten imza sahipleri, parti yönetimine de seslenerek “evet diyen sayın soylu ve arkadaşlarının yasalara ve tüzüğe aykırı olarak partiden uzaklaştırabileceğini ama halkın gönlünden uzaklaştırılamayacağını” belirttiler.

“27 mayıs, 12 mart, 12 eylül, 28 şubat’ta demokrasiye ve demokrat misyona darbe vuranlarla kolkola hayır kampanyasına destek vermek demokrat parti’nin halktan ve bu misyondan bağlarını kopartacak bir politikadır” diyerek de darbelerin demokrat parti misyonunu ortadan kaldırmaya çalıştığını ve bununla birlikte olmanın doğru olmayacağını ifade ettiler.

“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE EVET DEMEK PARTİ SUÇU OLAMAZ”

12 Eylül’de yapılacak anayasa referandumu geleceğimiz için dönüm noktası olacaktır.

Ülkemize 27 mayıs 1960 yılından bu yana statükocu, vesayet sisteminin hakim olduğu, adeta bir ara rejim hüküm sürmektedir.

Kendi iradesiyle anayasasını yapma imkanı bir türlü sağlanmamış halkımız, darbelerin dayattığı anayasa ile idare edilmeye çalışılmaktadır.

Bu anayasaları oluşturan zihniyet; darbelerle Demokrat Parti misyonunu ortadan kaldırmaya çalışmıştır.

Halkına inanmayan, güvenmeyen, halkın değer yargılarıyla örtüşmeyen bu dayatmacı, demokrasinin gelişmesinde en büyük engel olan anayasanın değiştirilmesinde çok geç kalınmış ve ülkemiz çok fırsatlar kaçırmıştır.

Demokrasi çıtası yüksek ülkeler zenginleşmiş, demokrasi çıtası düşük, darbelerle idare edilmeye çalışılan ülkeler fakirleşmiştir.

12 Eylül’de yapılacak referandumda oylanacak anayasa değişiklik maddelerinin eksik olduğunu, daha ileri demokrasi için daha çok maddesinin değişmesinin gerektiğine ve bu değişikliğin yeni anayasa değişikliğinin önünü açacağına inanıyoruz.

Bizi ilgilendiren anayasayı kimin değiştirdiği değil, değiştirilecek olan maddeler olmalıdır. Bu değişiklikler; önce ülkemizin demokrasisinin gelişmesine, vesayet sisteminin önüne bir nebze olsun set çekilmesine vesile olacaktır.

Demokrat Parti yönetiminin demokrasiye getireceği katkılara bakmadan, halkın ve Demokrat Parti’ye gönül verenlerin teammüllerini göz önünde bulundurmadan, anayasa değişikliğine hayır kararı alması ve bunu mensuplarına dayatmacı bir tavırla uygulatmaya çalışması anayasaya, kanunlara ve parti tüzüğüne aykırıdır.

27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat’ta demokrasiye ve demokrat misyona darbe vuranlarla kolkola hayır kampanyasına destek vermek, Demokrat Parti’nin halktan ve bu misyondan bağlarını kopartacak bir politikadır.

Nitekim aynı anlayış, 367 dayatmasını meşrulaştırmak için meclise girmeyerek DP ve ANAP’ı baraj altında bırakmıştır.

Anayasa değişikliği’ne evet diyerek, Demokrat Parti’nin gerçek misyonunu özleyenlerin ve halkla tekrar buluşmasının önünü açan sayın Süleyman Soylu, Demokrat Parti’yi özleyenler için umut ışığı olmuştur.

Ülkemizin vesayetten kurtarılmasının ilk adımı olacak anayasa değişikliğine evet demek, Demokrat Parti’ye ve onun misyonuna evet demektir.

Evet demekten dolayı sayın Soylu ve arkadaşlarını bugünkü parti yönetimi yasalara ve tüzüğe aykırı olarak partiden uzaklaştırabilir ama halkımızın gönlünden uzaklaştıramaz. Hatta halkımızın gönlünde taht kurmalarına engel olamaz.

Sayın Süleyman Soylu’nun genel başkanlığında ilk yapılan genel idare kurulu toplantısında partiden uzaklaştırılan herkese geniş bir hoşgörü ile af getirilmişti. Bu anlayışta olan bizler, bu tür partiden uzaklaştırmalarla partinin bir yere varamayacağına inanıyoruz. Zamanında sayın Cindoruk’un partiden uzaklaştırılmasının da Demokrat Parti geleneğine uymadığının bilincinde olduğumuzdan 29 Mart Mahalli Seçimleri’nde partiye oy vermeyerek ve bunu deklare ederek parti suçu işleyen sayın Cindoruk’un disiplin kuruluna verilerek ihraç edilmesine ve böylece genel başkan adayı olmasının önüne geçmeyi dahi düşünmedik. Bunu da kamuoyu vicdanına havale ettik.

Anayasa oylamalarında partinin bağlayıcı karar alamayacağı açık olduğu halde, partinin disiplin kurullarının bu konuda işletilmesinin kamu vicdanında yer bulmayacağını ve bu davranışın partimize onarılmayacak büyük yaralar açarak halktan tamamen koparılacağına inanıyoruz.

Parti yönetiminin bu yanlış yoldan dönerek aklı selim kararlar almasını temenni ediyoruz.

Bildiride İmzası Bulunan E. Genel İdare Kurulu Üyeleri

Hasan Subaşı E.Gik üyesi, Eski Antalya büyükşehir belediye başkanı

Aykut Kuranel, E.Gik Üyesi , parti kurucusu

Nevzat Ceylan, E.Genel Başkan Yardımcısı

Prof.dr. Emine Gürsoy Naskali, E.Gik üyesi, merhum Celal Bayar’ın torunu

Oğuz Tezmen E.Gik üyesi ve E. Ulaştırma Bakanı

Avukat Tahir Alan E.Genel Başkan Yardımcısı

Doç dr.Sabri Erdil E.Genel Başkan Yardımcısı

Harun Akın Eski Genel Başkan Yardımcısı

Fezal Gülfidan Eski Genel Muhasip

Fevzi Yalçın E.Genel Sekreter

İrfettin Akar E.Gik üyesi E.Milletvekili

Ahmet Yıldırım E.Gik üyesi

Ali Arslan E.Gik üyesi

Ali Aygören E.Gik üyesi E. Denizli Belediye Başkanı

Ayfer Arat E.Gik üyesi

Prof dr Cengiz Yılmaz E.Gik üyesi

Doç dr Kenan Dağcı E.Gik üyesi

Dç.dr Efe Çaman E.Gik üyesi

Erdal Taşkın E.Genel Sekreter yardımcısı

Av. Erdoğan Sarı E.Gik üyesi

Doç dr Faruk Bilir E.Gik üyesi

Falih Özgür E.Gik üyesi

Kenan Nuhut E.Genel Sekreter yardımcısı

Mehmet Debooglu E.Gik üyesi

Dr Melike Elitaş Ertuğrul E.Gik üyesi

Mesut Cessur E.Gik üyesi

Onur Gözen E.Gik üyesi

Salih Erhan E.Gik üyesi

Süleyman Aydoğdu E.Gik üyesi

Tuncer Başoğlu E.Gik üyesi

Doç dr Vedat Demir E.Gik üyesi

Av.Yılmaz Menderes E.Gik üyesi

Halit Okumuşoğlu E.Gik üyesi

Ziya Doyuran E.Gik üyesi

Metin Demir E.Gik üyesi

Haber Ara