Yargı krallığına ateş püskürdü
Sanayi Bakanı Ergün, şu an idarenin yerine geçip kural koyan bir sistem olduğunu söyledi
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-12 13:43:00
Önceki gün ekonomi gazetecileriyle biraraya gelen Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ergün, Türkiye'nin hukuk sisteminden çok, yorumlarında sorun olduğunu ifade etti. Nihat Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Anayasa Mahkemesi (Ben Anayasa'nın yorum tekeline sahibim, nasıl istersem öyle yorumlarım) diyor.
HER ŞEY ALMIŞ BAŞINI GİDİYOR
Danıştay, 'Ben de yorum tekeline sahibim nasıl istersem öyle yorumlarım' diyor. İyi de bütün bunlar hayatla örtüşüyor mu? Mesela Danıştay'a Anayasa diyor ki; 'İdarenin işlem karar ve eylemlerini hukukilik denetimi ile sınırlı bir şekilde denetleyebilirsin. Hangi kanuna aykırıysa o kanuna aykırı olduğunu söyle, yürütmesini durdur ve iptal et. Bir yerindelik denetimi yapma, idarenin yerine geçip de kural koyma'. Fakat biz bakıyoruz hukukilik denetimi yerine yerindelik denetimi almış başa gidiyor.
İDARENİN ELİ BÖYLE BAĞLANAMAZ
'Bunda kamu yararı yoktur' deyip yürütmesini durduruyor. Bu anayasa paketinde idari yargının yerindelik denetimi yapmasını yasaklayan bir hüküm getiriyoruz. İdarenin eli bu kadar bağlanamaz. Yargının işi bu değil. Bize diyorlar ki; 'Anayasa paketinin ekonomiyle alakası var mı?' Çok alakası var belki de en çok ekonomiyle alakası var. Eğer bu konular hale yola koyulamazsa Türkiye ekonomisinde daha çok patinaj yaparız.' "Mesela 2008'de Ak Parti'ye açılan kapatma davası kapatmayla sonuçlansaydı" diyen Ergün şöyle devam etti: "Başbakan dahil olmak üzere 40-50 milletvekiline siyasi yasak talebinde bulunulmuştu. Çoğuna 10 ve 42. maddelerdeki anayasa değişikliğine imza attığı için yasak. Halbuki o değişikliğe 300'den fazla milletvekili imza koymuştu.
HAKSIZLIK YAPILANA YARAYACAK
İnsaf etmiş, 30-40'ına bulunmuş, 300'üne de bulunsaydı. Mahkeme partiyi kapatsaydı ve 300'üne de siyasi yasak getirip, milletvekilliğini düşürseydi. O zaman bu dava neye dönüşürdü. Parlamentoyu kapatma davasına dönüşürdü. Dünyanın neresinde var mahkeme kararı ile parlamento kapatmak. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Sürekli bu referandum kime yarayacak diye soruyorlar. Kime haksızlık yapılırsa ona yarayacak."
EN AZ YÜZDE 55 SONUÇ GELECEK
Ergün, referandum sonucunun yüzde 55'ten aşağıya düşmeyeceğini savundu. Ergün ayrıca bu paketle siyasal ve dayanışma grevlerinin de Anayasa'dan çıkartılacağını belirterek, bu gibi eylemlerin konjöktürel olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Sanayi Bakanı Nihat Ergün, anayasa değişikliği paketinin ekonomiyle direkt etkili olduğunu vurgulayarak, 'Ben ekonomi çevrelerine diyorum ki; 'bu anayasa paketi değişikliğinde en çok sesi çıkması gereken sizlersiniz'. Ama hiç sesleri çıkmıyor' dedi.
İlk kez ODTÜ'de protestosuz karşılanan siyasi kesim olduk
Bakan Ergün, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun, 'Benim görevim sanayiye ara eleman yetiştirmek değil' sözlerine ilişkin, 'Meslek liseleri üzerine farklı yaklaşımlar var. Nimet Hanım da o yaklaşımları. Mesleki eğitim konusunu ise bütün bunlardan bağımsız ele alalım. Bu bir görüş tabii ki. Dolayısıyla, 'biz meslek liselerini kenara koyalım' yaklaşımı hükümet politikası olarak ortaya konulmuş bir yaklaşım değil" dedi. "Biz tüm projelerimiz bütün üniversitelerde tanıttık" diyen Ergün, sözlerine şöyle devam etti: "İlk defa ODTÜ'de siyasetçilere karşı protestosuz bir toplantı yaptık. ODTÜ'ye gideceksiniz ve bir program yapacaksınız bir grup sizi protesto etmeyecek böyle bişey mümkün değil. Bizden en çok yararlananlar ODTÜ'lüler ve Bilkent'liler. Bu çok önemli bir konu. Biz bekliyorduk bir protesto olur diye..."
SPK ve KOSGEB işbirliğini bir görelim...
Önümüzdeki hafta Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve KOSGEB'in birlikte kendilerine geleceklerini ve KOBİ piyasalarıyla alakalı bir sunum yapacaklarını dile getiren Ergün, kendilerinin de KOBİ'lerin bu piyasadan yararlanmalarını istediklerini ve onlara göre bir sistem kurulmasını istediklerini kaydetti. Ergün, Türkiye'nin rekabeti sadece döviz kurunda araması yaklaşımının doğru bir yaklaşım olamayacağını belirtti. Bakan Ergün, 'Her maliyetiniz arttığında kur mu değişecek? Ya da her karlılığımız azaldığında kur mu değişecek? Karlılığımız azaldığında kuru değiştirerek karlılığımızı artırırsak, karşı taraftaki müşteri bizim kurdan kazanacağımızı kendisi kazanmak istemeyecek mi?' diye soran Ergün, konunun tek başına bir noktadan tartışılmaması gerektiğini ifade etti.
İbrahim Kahveci-Yenişafak
SON VİDEO HABER
Haber Ara