Cumhurbaşkanı'ndan Huber Köşkü talimatı
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan, Cumhurbaşkanlığı Tarabya Yerleşkesi içerisinde bulunan Huber ve Av köşklerinin restore edileceğini belirterek burası ile ilgili amaçları da açıkladı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-11 09:33:00
Cumhurbaşkanlığı Tarabya Yerleşkesinde restore edilecek binaların tanıtılması amacıyla düzenlenen basın gezisinde açıklama yapan Alparslan, restorasyon çalışmalarının bitmesinin ardından konutların aktif olarak kullanılacağını bildirdi.
Alparslan, Huber Köşkü'nün tarihi bir derinliği bulunduğunu ve kültür açısından da son derece önemli bir bina olduğunu belirtti.
''Bina ve eklentileri, 1985'den beri Cumhurbaşkanlığı kullanımındadır. Kültürel ve tarihi açıdan son derece önemli olan bu binaların çok ciddi restorasyona ihtiyaçları olduğu için, restorasyon çalışmalarını Sayın Cumhurbaşkanımız göreve geldikten çok kısa bir süre sonra başlattık'' diyen Alparslan, restorasyon çalışmalarında uygulama aşamasına yaklaştıklarını ifade etti.
Alparslan, restorasyon çalışmalarına köşklerin bir kısmında hemen, bir kısmında ise yasal prosedür işlemlerinin bitmesinin ardından başlayacaklarını dile getirerek, ''Bu binaları tekrar ayağa kaldıracağız. Hem Türkiye açısından hem Cumhurbaşkanlığı açısından son derece önemli olan bu binalarla, Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulleri sırasında, gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen misafirlerimize Türk tarihinin ve Türk kültürünün zenginliklerini göstermek istiyoruz'' diye konuştu.
Restorasyon öncesinde Cumhurbaşkanı Gül'ün Huber Köşkü'nü çok sınırlı olarak kullandığını belirten Alparslan, ''Sayın Cumhurbaşkanımız bu binayı, restorasyonu tamamlandıktan sonra İstanbul'daki tüm kabullerinde, programlarında, gerektiğinde resepsiyonlarında ve yabancı heyetleri kabullerde kullanmış olacaklar'' dedi.
Koruma Binası, Av Köşkü, Huber Köşkü, Faytonhane ve eklentiler olmak üzere 5 binanın restore edileceğini ve restorasyon aşamalarının ciddi prosedür işlemleri gerektirdiğini söyleyen Alparslan, şöyle devam etti:
''Huber Köşkü'nün çalışmalarına tahminen yıl sonundan önce başlamayı düşünüyoruz. Ancak Av Köşkü dediğimiz binadaki çalışmalar birkaç hafta içerisinde başlayacak. Restorasyonda, binaların orijinal haline getirilmesi çalışmaları yapılacak. Huber Köşkü'ndeki çalışmada ise çatıdan çerçevelere, yer döşemelerinden kapılara kadar tüm alanlarda sorunlar var. Bunların tamamının test ve analizleri yapıldı. Tüm çalışmalar aslına uygun olarak yapılacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın göreve başladıktan sonra birçok konuda talimatları oldu. Bu yapılarla ilgili olarak da tarihi ve kültürel önemi ve Cumhurbaşkanlığı için önemi çok açık ve ortada olduğu için bunların ayağa kaldırılması, daha doğrusu restore edilmesi için talimat verdiler. Biz de bunun üzerine derhal çalışmaları başlattık. Binanın içinde tarihi değer taşıyan eşyalar ise Dolmabahçe Sarayı'ndaki uzman arkadaşların da katkılarıyla restore edilip korunacak. En küçük detayına kadar her şeyin tespiti yapılmış durumda. Tarihi ve ilk orijinal hali dikkate alınarak çalışmalar yapılacak. Zaman içerisinde küçük restorasyonlar yapılmış ama binanın rölövesi elimizde olduğu için her şey aslına uygun olarak yapılacak. Çalışmaları tahminen 2 yıl içerisinde bitirmeyi istiyoruz. Çalışmaların bittiği alanları da kullanıma açacağız. Bitmeyen alanlarda ise çalışmalar devam edecek.''
-AYASOFYA MÜZESİ BAŞKANI HALUK DURSUN-
Basın gezisine katılan Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun da köşkler hakkında tarihsel bilgi verdi.
Tarabya bölgesinin eski bir Bizantik bölge olduğunu ifade eden Dursun, bu bölgenin tedavi edici havası ve Boğaziçi'nde bir koy olmasından dolayı liman özelliği de taşıdığını söyledi.
''Oksijen bakımından çok zengin. İçinde bulunduğumuz koru da Huber Korusu olarak isimlendiriliyor. 2-3 koru ile birleşmiştir. İlerde de büyükelçiliklerin kullandığı korular var. Bu koruların bu kurumlar tarafından kullanılması, bu alanların iskana kapalı olmalarına neden olmuştur'' diyen Dursun, koruda daha çok ağaçlandırmaya ve çevre düzenlemesine önem verildiğini ifade etti.
Köşklerin 1890'lı yıllarda yapıldığını belirten Dursun, şunları kaydetti:
''Huber Köşkü, Osmanlı Devleti'nin son döneminde, Boğaziçi'nde gördüğümüz 'Fransız Arnuvo' mimari tarzında yapılmış bir Boğaziçi yapısıdır. Aslında bir sahilhane. Yani bir deniz kıyısı yalısı ama önünden yol geçtikten ve arkasındaki büyük korudan sonra 'köşk' diye adlandırılıyor. Silah ticareti yapmak üzere Türkiye'ye gelen 'Huber' adındaki silah tüccarı tarafından yaptırılıyor ama Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra varisleri tarafından Osmanlı döneminin adalet bakanlarından Necmettin Molla'ya satılıyor. Necmettin Molla, mirasçıları toplayarak binayı satın alıyor. Daha sonra Mısır Hidivi ailesinden gelen Prenses Kadriye'ye satıyor. Prenses Kadriye'den sonra köşk, bir dönem Fransız sörler tarafından kullanılıyor. Yani bir dönem manastır olarak kullanılmıştır. Ardından burası yine el değiştirerek bir turizm firmasına geçiyor. En sonunda 1985'de kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisi ve yazlık köşk olarak kullanılmaya başlanıyor. Fakat çok uzun bir kullanım süresi yok. Bina ana özelliği olan ahşaptan dolayı bakıma ihtiyaç duyuyor. Bu dönemde bu restorasyonların yoğunlaşmaya başlayacağı bir süreç ortaya çıkıyor.''
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara