Ödemeler de Parmak İzi Dönemi
Dünyada ödeme şekli mal takasıyla başlayıp, madeni para ve banknot, çek ve senet, kartlı ödeme, elektronik para, EFT, sanal ödeme, mobil ödeme ve biyometri şeklinde gelişirken, Türkiye'de bu gelişim baş döndürüyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-07 18:44:00
Bankalararası Kart Merkezinin (BKM) hazırladığı kronolojiye göre, kartlı ödeme sistemlerinin Türkiye'ye gelişi 1968 yılı iken, 1975'te Eurocard ve MasterCard'ın da devreye girmesiyle kredi kartları 'sınırlı bir çevre tarafından' kullanılmaya başlandı. MasterCard'ın ardından Visa kartlarının da Türkiye'de sisteme girmesi, kredi kartlarının çok daha geniş kitleler tarafından benimsenmesi ve kullanımını beraberinde getirdi.
Kartlı ödeme sistemleri 1987 itibarıyla hızla yaygınlaşırken, bu dönemde kredi kartı adetleri ile kullanım ciroları yükselmeye başladı ve Türkiye'de ilk ATM hizmete girdi.
1988 yılında kredi kartları ile birlikte özel mağaza kartları sisteme girdi ve yaygınlaşmaya başladı.
13 kamu ve özel Türk bankasının ortaklığıyla, kartlı ödeme sistemi içerisinde bankalararası otorizasyon ve takası gerçekleştirmek, ortak sorunlara çözüm bulmak, kartlı ödeme sistemleri konusunda ülke çapında stratejik çalışmalar yapmak, yurt içi kredi kartları kural ve standartlarını geliştirmek amacıyla 1990 yılında Bankalararası Kart Merkezi (BKM) kuruldu.
1991'DE İLK ELEKTRONİK POS TERMİNALİ
BKM'nin kuruluşu sonrasında Türk kartlı ödeme sektöründe hareketlilik ve büyüme başlarken, 1991 yılında ilk elektronik POS terminali kullanıma sunuldu. 1992'de dünyada ilk kez fotoğraflı kredi kartı Türkiye'de kullanıma girerken, 1993'te BKM 'switch sistemi' uygulamaya alındı.
Türkiye'de 1994'te ilk çipli kart uygulamasına başlanması, kredi kartlarında yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
Dünyada 'ilk kez' çok ortaklı kart uygulaması Türkiye'de bu dönemde gerçekleşti ve 1998'de kart kullanıcıları taksitli ödemeler, mil ve nakit puan toplama uygulamaları ile tanıştı.
2000 yılında BKM ve üye kuruluşları, chip&pin uygulamasına geçiş kararı aldı. BKM EMV çip sertifikasyonu hizmetinin devreye girmesi 2002'de gerçekleşirken, 2003'de BKM ve üye kuruluşları tarafından chip&pin uygulamasına geçiş hazırlıkları hız kazandı.
KART SAYISINDA 10 YILDA YÜZDE 800 BÜYÜME
2005'te Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 'ilk' ön ödemeli akıllı kartların kullanımına başlanırken, 2006'da Avrupa'nın ilk kez 'temassız kredi kartı' kullanımı Türkiye'de gerçekleşti.
Bu dönemde Türkiye, Fransa ve İngiltere'nin ardından Avrupa'da 3. ülke olarak chip&pin uygulamasını başlattı, 31 Haziran 2007'de chip&pin geçiş süreci tamamlandı. BKM tarafından, kredi kartı ile internet üzerinden yapılacak alışverişlerde kart kullanıcıları ve ticari sitelere güvenli alışveriş ortamı sağlayan BKM 3D Secure platformu oluşturuldu.
2007 yılı, Türkiye'de ilk temassız toplu taşıma uygulamasının başlangıcı olurken, 2008'de mobil imza, bankacılık işlemlerinden sonra dünyada ilk kez kredi kartı ile yapılacak alışverişlerde de kullanıma sunuldu. Bu dönemde kart sayısında 10 yılda yüzde 800 büyüme sağlandı.
2009 yılında ortak POS yönetim sistemi ve ortak ATM uygulamasına geçildi.
Yakın alan iletişimi (NFC-Near Field Communication) projesi kapsamında NFC portal hazırlıkları yapılırken, Türk kartlı ödeme sektörü 2010 yılında 100 milyonu aşan banka ve kredi kartı sayısı, alışverişlerde yüzde 70'e yakın kredi kartı kullanım oranı, son teknoloji ile oluşturulan gelişmiş altyapısı, 'dünyada ilk' özelliğini taşıyan taksitli ödemelerden, nakit puan toplama gibi birçok ürünleri ve chip&pin uygulaması ile Avrupa'nın en büyük pazarlarından biri konumuna geldi.
Dünyada ödeme şekli mal takasıyla başlayıp, madeni para ve banknot, çek ve senet, kartlı ödeme, elektronik para, EFT, sanal ödeme, mobil ödeme ve biyometri şeklinde gelişirken, Türkiye'de kartlı ödeme sistemlerinin uygulanmaya başlandığı 1968 yılından bu yana teknolojik açıdan ciddi mesafeler katedildi.
İki banka, bankacılık işlemlerinde biyokimlik uygulamasını başlatırken, bir banka da hafıza kartlı temassız mobil ödeme uygulamasını yıl sonunda hayata geçirmeyi planlıyor.
'2023 HEDEFİMİZ YÜZDE 100'E GELMESİ'
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Sertaç Özinal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sistemli bir şekilde ödeme sistemlerinin gelişmesinin daha çok 1990'lı yıllardan itibaren devreye girmeye başladığını, önemli bir adım olan chip&pin ile Türkiye'de çalıntı ve sahte kart giderlerinin yüzde 80'ler civarında azaldığını söyledi.
Türkiye'de tüketicilerin nihai tüketim içinde alışverişlerde kartlı ödeme sistemlerini kullanım oranının 2001'lerde yüzde 10'lar seviyesinde olduğunu, bu oranın şu anda yüzde 40'lara geldiğini belirten Özinal, dolayısıyla tüketicilerin harcamalarının yüzde 40'ını kredi kartı, banka kartı ya da elektronik yolla yaptıklarını ifade etti.
Özinal, '2004 yılında yaptığımız araştırmaya göre, bizim yüzde 15'lik oranı ABD ve İngiltere ile kıyasladığımızda çok düşüktü.
ABD ve İngiltere'de o zamanlar bu oran yüzde 30-35'lerdeydi. Şimdi aradaki farkı kapattığımızı, hatta birçok ülkeyi geçtiğimizi görüyoruz.
Bizim 2023 hedefimiz bunun yüzde 100'e gelmesi. Bu, nakdin ortadan kalkacağı anlamına geliyor. Tüm ödemelerin elektronik ortamda yapıldığı bir durum, kayıt dışılığın neredeyse sıfıra yaklaşacağı anlamına gelir' şeklinde konuştu.
'AVRUPA VE ASYA'DA EN DÜŞÜK SAHTECİLİK ORANI TÜRKİYE'DE'
Son 20 yılda kredi kartlarının yüzde 6 bin, banka kartları yüzde bin, ATM'ler yüzde bin 500, POS'lar yüzde 110 bin, kart cirolarının yüzde 435 bin büyüdüğüne değinen Özinal, 2010'a gelindiğinde Türkiye'de kartlı ödeme sistemlerinin Avrupa'da POS adetlerinde 1'inci, banka kartı sayısında 2'nci, kredi kartı sayısında 3'üncü ve ciroda 4'üncü en büyük pazar konumunda olduğunu, ayrıca BKM'nin 2010 itibarıyla Avrupa'nın ülke bazında en büyük servis sağlayıcıların başında geldiğini kaydetti.
Sadece fiziki ortamda değil, sanal ortamda da ciddi büyümenin söz konusu olduğunu vurgulayan Özinal, e-ticaret işlem cirolarının son 5 yılda yıllık yüzde 60 büyüme sağladığını, aynı dönemde işlem adetlerindeki büyümenin yüzde 75 olarak gerçekleştiğini anlattı.
Türkiye'deki kartlı ödeme sistemlerinin, sahtecilik ve dolandırıcılıkla mücadelede tüm Avrupa ülkeleri tarafından büyük bir ilgiyle takip edildiğini vurgulayan Özinal, Avrupa ve Asya'da en düşük sahtecilik oranının Türkiye'de olduğunu, bu oranın 2009'da Avrupa'da yüzde 0,17 iken, Türkiye'de yüzde 0,01 seviyelerinde bulunduğunu belirtti.
Sertaç Özinal, verilere göre, Türkiye'de haziran sonu itibarıyla kredi kartı sayısının 46 milyona, banka kartı sayısının 67 milyona yaklaştığını, ATM sayısının 25 bin 300, POS sayısının da 1 milyon 800 bine yaklaştığını ifade etti.
'ŞEHİR, HATTA ÜLKE BAĞIMSIZ UYGULAMA'
Gelecek döneme ilişkin projelere de değinen Özinal, Türkiye genelinde yapılacak çalışmalar ile toplu taşıma ödemelerinde uluslararası ödeme sistemlerinin kabulünü sağlamak istediklerini söyledi.
Bununla market, akaryakıt ve benzeri alışverişlerde halen kullanılan ödeme araçları ile il ve belde farkı olmaksızın toplu taşıma ödemelerinin de yapılabileceğinin altını çizen Özinal, şöyle devam etti:
'Buradaki planımız, artık şehir bağımsız, taşıma başlığı bağımsız, hatta ikinci adımda ülke bağımsız bir uygulama... Kayseri'de otobüste kullanılan kart, Londra'daki metroda da kullanılsın istiyoruz. Bu çalışmada tüm ilgili tarafların koordinasyonu ve yaklaşımı önemli.
Onlarla görüşüyoruz ve ikna etmeye çalışıyoruz. Diğerlerinin de olumlu yaklaşımı söz konusu olursa 2011'in sonuna kadar önemli bir adım atmış oluruz.
Kişilerin artık her bir taşıma aracı için ayrı kart kullanması yerine, tek bir kartla otobüs, minibüs hatta uçakta bu ürünleri kullanmaları söz konusu olabilecek. Bu, 2011'de başlayıp 2015 yılına kadar sürecek olan bir süreç.'
'ÜRÜN SATMAK İÇİN GELEN ÜRÜN ALDI'
Yazılım alanında birçok kurum ve firmanın Avrupa hatta Amerika'da birçok firma ve bankaya ürün sattığını vurgulayan Özinal, şöyle konuştu:
'Hatta birkaç yıl önce buraya ürünlerini satmak için gelen firma, benden yardım istemişti. 'Ürünlerimiz çok iyi, Türkiye'de satmak istiyoruz' dedi.
Buraya geldiğinde Türkiye'deki ürünleri gördükten sonra, kendi ürünlerini satmak yerine o firmanın ürünlerini kendi ülkesinde satma konusunda işbirliği yapmıştı.
Bu alanda hem bilgi, her ürün ihracı var. Bunun Amerika'da, Güney Amerika'da örneklerini görüyoruz. Körfez ülkelerine çok yaygın bilgi ihracı söz konusu.
Türkiye'de ödeme sistemlerindeki teknolojik altyapıyı, gelişmişliği çok takdirle karşılıyor ve buradaki ürünleri çok yoğun şekilde kullanmak istiyorlar. Ödeme sistemlerinde önemli bir ihraç var ve bu önümüzdeki günlerde daha da artacaktır.'
Şu anda özellikle retina, parmak izi gibi insan uzuvlarının daha çok kimlik doğrulama sistemi olarak kullanıldığını belirten Özinal, 'Bunun bir sonraki adımında parmak izi veya göz retinası, sadece doğrulama değil artık onun ödemesinin garantisini de vermiş olacak.
Yani ikinci adımı da gerçekleştirmiş olacaksınız ve başka bir araca gerek kalmadan göz retinanızı, parmağınızı sadece doğrulamada değil, ödeme aşamasında da kullanabileceksiniz' diye konuştu.
BKM Genel Müdürü Sertaç Özinal, teknoloji ilerledikçe güvenliğin de çok daha fazla önem kazanacağına dikkati çekerek, 'Bu nedenle bugün söz konusu teknolojilerin hemen yaygınlaşması için biraz erken. 2015'ten sonraki süreç, bütün bu altyapıyı, güvenliği çok daha etkin bir şekilde ortaya çıkaracaktır' dedi.
MİNE KÖNÜMAN
Akbank Ödeme sistemlerinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mine Könüman ise Türkiye'nin ödeme sistemlerinde Avrupa ve Amerika ile kıyaslandığında son derece iyi noktada bulunduğunu, Türkiye'nin potansiyelinin büyük, altyapısının yenilikçi olduğunu vurguladı.
Könüman, 'Türkiye'de ödeme sistemlerinin önü çok açık. Sadece kredi kartları değil, ön ödemeli kartlar, banka kartları alanında da çok önemli gelişmeler olacak' dedi.
AA
Haber Ara