Dün yaşananlar savaş provasıydı
Ortadoğu'da savaşın yakın olduğu yolundaki uyarıların arttığı bir dönemde İsrail-Lübnan sınırında dün patlak veren çatışma dünyanın yüreğini ağzına getirdi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-08-04 08:08:00
2006'daki savaşın ardından dört yıldır sakin olan İsrail-Lübnan sınırından dün silah sesleri yükseldi. İsrail ve Lübnan birliklerinin çatıştığı olayda, iki Lübnan askeri ve bir Lübnanlı gazeteci ile bir İsrailli üst düzey askerin öldüğü bildirildi. Taraflar, çatışmanın başlamasından dolayı birbirini suçladı. Lübnan askeri yetkilileri sınıra yakın Adaysseh köyünde sabah saatlerinde, İsrailli devriyelerin sınırı geçtiğini ve dur ihtarına uymadıklarını iddia ederken; İsrail, bir tankına Lübnan tarafından roket güdümlü bomba atıldığını, bunun isabet etmemesi üzerine tanka ateş açıldığını öne sürdü. Ölen gazetecinin, Hizbullah'a yakın El Ahbar gazetesinin 55 yaşındaki muhabiri Assaf Ebu Rahal olduğu kaydedildi. Görgü tanıkları ve uzmanlar, bölgede İsrail'in geniş bir askeri harekat için hazırlık yaptığına dair bir işaret olmadığını ifade etti.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman ve Başbakan Saad Hariri, gelişmeler üzerine, Birleşmiş Milletler'e çağrı yaparak, İsrail'in BM kararlarına uymasını istedi. İsrail Dışişleri Bakanlığı, çatışmadan Lübnan hükümetini sorumlu tutarak, bu tür ihlallerin devam etmesi halinde sonuçları konusunda uyarıda bulundu. İsrail'in konuyla ilgili olarak BM'ye ve Güvenlik Konseyi'ne bir şikayette bulunmayı planladığı kaydedildi. Bu arada dün akşam BM Güvenlik Konseyi, İsrail ve Lübnan askerleri arasındaki çatışmaları görüşmek üzere Rusya başkanlığında Lübnan'ın isteği üzerine toplandı.
İsrail ordu sözcülüğünden yapılan açıklamada, olay 'planlı provokasyon' olarak adlandırılarak, Lübnan Silahlı Kuvvetleri ile çıkan çatışmada, müfreze komutanı bir yarbayın öldüğü, bir yüzbaşının da ağır şekilde yaralandığı bildirildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yaptığı açıklamada, ülkesinin kuzey sınırını ve askerlerini korumak için gelecekte 'saldırgan' şekilde karşılık vereceğini söyledi. İki komşu ülke arasında yaşanan çatışmanın ABD'yi de 'aşırı derecede' endişelendirdiği bildirildi. ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü P.J. Crowley konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Washington'un her iki hükümetle de iletişimde olduğunu belirterek, iki tarafa da itidal çağrısı yaptı. 2006'da yaşanan İsrail-Hizbullah savaşından beri iki ülke sınırı göreceli olarak sakindi. Savaştan sonra BM, Lübnan'ın güneyine de birlikler yerleştirmişti. BM'nin Lübnan Misyonu'nda (UNIFIL) aralarında Türk askerlerinin de bulunduğu 12 bin kişi görev yapıyor. Savaştan sonra Hizbullah birliklerinin terk ettiği sınıra Lübnan birlikleri konuşlanmıştı. 2006'daki İsrail-Hizbullah savaşına dahil olmayan Lübnan ordusu, son yıllarda İsrail'e karşı tavrını sertleştirerek, gerekirse savaşmaktan çekinmeyeceğini belirtiyor. Uzmanlar, İsrail ve Suriye arasında bir barış anlaşması imzalanmadıkça İsrail-Lübnan ilişkilerinin de gergin olacağını, hatta bu gerginliğin muhtemel bir savaşa kadar gidebileceğini öne sürüyor. Lübnan ile siyasi ilişkilerini düzeltmeye başlayan Suriye de sürekli olarak İsrail'in Lübnan'a saldırmasının an meselesi olduğunu, hatta bölgede bir savaş ihtimalinin gittikçe güçlendiğini vurguluyor. Uluslararası Kriz Grubu adlı düşünce kuruluşu da önceki gün yayınlanan raporunda Güney Lübnan'daki durumun çok tehlikeli olduğunu vurgulayarak muhtemel bir savaş riskine işaret etmişti. Dünkü çatışma üzerine Suriye Devlet Başkanı Esed de Lübnanlı mevkidaşı Mişel Süleyman'ı arayarak, 'İsrail'in alçak saldırısı karşısında Lübnan'ın yanındayız' mesajı verdi.
Öte yandan Hizbullah lideri Nasrallah İsrail-Lübnan çatışmasının ardından yaptığı konuşmada, İsrail saldırılarına karşı sessiz kalmayacaklarını söyledi. Nasrallah ayrıca İsrail'i Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri'ye yönelik 2005'te yapılan saldırıdan sorumlu olmakla suçladı.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara