Dolar

34,8957

Euro

36,7264

Altın

3.010,52

Bist

10.058,63

Dışişleri Bakanı'ndan terör çağrısı

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile görüşen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Almanya'dan teröre karşı mücadelede çok daha aktif ve günbegün işleyen bir işbirliği bekliyoruz" dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-07-28 13:34:00

Dışişleri Bakanı'ndan terör çağrısı
Davutoğlu, Almanya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile Çırağan Sarayında heyetler arası görüşmelerden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, görüşmelerinin aylık bazda düzenli hale geldiğini belirtti. Davutoğlu, kanun çalışmaları dolayısıyla Almanya'yı ziyaret edemeyince Westwelle'nin, "Aramızda karşılıklılık esası yok, ben gelirim" diyerek İstanbul'a geldiğini kaydetti.

Her zaman olduğu gibi son derece büyük bir anlayış içinde konuları ele aldıklarını ifade eden Davutoğlu, ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini belirterek şöyle konuştu:

"Şu mutabakata vardık: Türkiye ile Almanya, çok az iki devlete nasip olacak şekilde birbirleriyle iç içe geçmiş entegre olmuş iki millet ve iki devlettir. Çok sayıda Türk kökenli kardeşlerimiz Almanya'da yaşıyor. Çok sayıda Alman, artık daimi olarak Türkiye'de yaşıyor. Bu kadar iç içe geçmiş iki halk, iki devlet, çok daha fazla stratejik diyalog gerçekleştirmelidir. Bizim birçok başka ülkeyle gerçekleştirdiğimiz tarzda yoğunlaştırılmış bir stratejik diyalog mekanizması kurmaya karar verdik"

Ahmet Davutoğlu, genç diplomatların karşılıklı olarak bakanlıklarda çalışması gibi çalışmalar da yapılacağını kaydetti.

-2011: GÖÇÜN 50. YILI-

Gelecek yıl Türkiye'den Almanya'ya göçün 50. yılının kutlanacağına işaret eden Davutoğlu, 2011 yılını "Göç Yılı" ilan ederek, göçün tüm yönlerini ele alacak, kapsamlı bir faaliyeti hayata geçireceklerini söyledi.

Türk kökenli futbolcuların Alman milli takımında ne kadar başarılı olduklarının Dünya Kupası maçlarında Mesut Özil ile görüldüğünü belirten Davutoğlu, "Aynen futbolda olduğu gibi, diplomaside de Almanya'nın başarısı bizim başarımızdır, bizim başarımız Almanya'nın başarısıdır" dedi.

-VİZE MUAFİYETİ DIŞINDA KALMANIN MEŞRU TEMELİ KALMADI-

Son dönemde Türkiye'nin vize konusunda yaptığı çalışmaları görüşmede Westerwelle'ye aktardığını belirten Davutoğlu, "AB'nin son dönemdeki vize muafiyet çabalarını takdirle takip ettiğimizi, ancak Türkiye'nin artık bu çabaların dışında bırakılmasının hiçbir meşru temelinin kalmadığını da kendilerine ifade ettim" dedi.

Türkiye'nin teröre karşı ortak mücadele konusunu da görüştüklerini kaydeden Dışişleri Bakanı Davutoğlu şöyle konuştu:

"Biz Türkiye olarak, bütün dostlarımızı, vatandaşlarımızı polislerimizi, masum insanlarımızı, askerlerimizi şehit eden bu terör faaliyetine karşı dayanışma içinde olmalarını bekliyoruz. Maalesef terörün en önemli finansal ve lojistik kaynakları (kontrol dışında olacak şekilde tabii) Avrupa'da odaklanmış bulunuyor. Genelde, Avrupalı dostlarımızdan özelde de Alman dostlarımızdan, ortak kaderi paylaştığımız Almanya'dan, teröre karşı mücadelede çok daha aktif ve günbegün işleyen bir işbirliği bekliyoruz. Bu konuda Alman Dışişleri Bakanının eylül ayında bir Türkiye ziyareti var. O zamana kadar bu konudaki teknik çalışmaların yürütülmesi konusunda mutabık kaldık.

Kendileri, Türkiye'nin teröre karşı verdiği mücadelede Türkiye'nin yanında olduklarını ifade ettiler. Bundan memnuniyet duyduk, ama bizim kamuoyumuzun da bu konuda daha somut beklentileri var. Hepimiz bu konuda birlikte çalışacağız. Sadece teröre karşı mücadelede değil, yasa dışı suç örgütlerine karşı, uyuşturucu kaçakçılığına karşı mücadelede de birlikte çalışmaya kararlıyız."

Türk Alman Üniversitesinin de temel taşının konulması aşamasına gelindiğini bildiren Davutoğlu, Almanya Cumhurbaşkanının ekim ayındaki Türkiye ziyaretiyle bu adımın atılacağını kaydetti.

-İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMI-

Görüşmede, bölgesel konuları da ele aldıklarına değinen Davutoğlu, İran'ın nükleer programı çerçevesinde Türkiye, İran ve Brezilya arasında İstanbul'da pazar günü görüşmeler yapıldığını, ertesi gün İran'ın Viyana Grubuna cevabını yazdığını, aynı gün AB'nin de yeni yaptırım kararları aldığını anlattı.

Davutoğlu, "Biz bu diplomasi atmosferinin devam etmesine önem veriyoruz. Özellikle İran ile Viyana Grubu arasındaki teknik müzakerelerin bir an önce başlaması gerektiğini düşünüyoruz. Sayın (İran Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve nükleer enerji konularının başmüzakerecisi Said) Celili ile Sayın (AB Yüksek Temsilcisi Catherine) Ashton arasında müzakerelerin bir an önce başlamasını istiyoruz" dedi.

-TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ-

En kapsamlı ele aldıkları konunun Türkiye-AB ilişkileri olduğunu belirten Davutoğlu, Westerwelle'nin Türkiye AB ilişkilerine desteği ifade ettiklerini, Almanya'nın desteğinin artarak devamına verdikleri önemi vurguladıklarını, Westerwelle'nin de desteklerini teyit ettiğini söyledi.

Kıbrıs'ta bir an önce çözümün sağlanabilmesi için iki tarafa da eşit yaklaşılması gerektiğini, Kıbrıs Rum kesimiyle kurulan temaslar dışında Türk tarafıyla da mutlaka temaslar kurulmasının yararlı olacağını ifade ettiğini kaydetti.

Davutoğlu, Kıbrıs konusunda ilerleme sağlanması için İngiltere ve Almanya'nın desteğinin önemini ifade ettiklerini söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, basın toplantısında daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Nükleer program konusundaki müzakerelerde İran'ın samimiyetine ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin çabalarına işaret ederek, nükleer silahlama ya da ekonomik yaptırımlar söz konusu olduğunda en çok etkilenecek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.

Yeni gerilim alanları ortaya çıkmamasına özen gösterdiklerini vurgulayan Davutoğlu, "Bu konuda da AB ile perspektifimiz arasında bir çelişki söz konusu değil. Birlikte diplomasiyi işler hale getiriyoruz" dedi.

-İRAN'IN VERDİĞİ 3 ÖNEMLİ MESAJ-

Son yapılan toplantılarda İran tarafının 3 önemli mesaj verdiğine dikkati çeken Davutoğlu, İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki'nin, İran'ın Tahran Anlaşması çerçevesinde Viyana Grubu ile müzakerelere hazır olduğunu deklare ettiğini söyledi. Davutoğlu, İran'ın, AB'nin yeni kararlar almasından önce de bu görüşünü Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna bir mektupla sunduğunu kaydetti.

Davutoğlu, "Niyet tartışmalarını bırakıp bu teknik müzakerelerin Viyana Grubu ile İran arasında başlatılması lazım. Teknik müzakerelerde ilerleme sağlandıkça karşılıklı bir güven ortamı oluşacaktır" dedi.

Mutteki'nin verdiği ikinci önemli mesajın, "İran'ın eğer Tahran Anlaşması olur ve ihtiyaç duydukları yakıt temin edilirse yüzde 20 zenginleştirmeye devam etmeye gerek kalmayacağı" yolundaki ifadeleri olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Eğer Viyana Grubu ile İran arasında Tahran Anlaşmasında teknik sonuç ortaya çıkarsa zenginleştirme yönünde önemli bir aşama kaydedilecektir" dedi.

İran tarafının, Celili ile Ashton arasındaki görüşmenin eylül ayında yapılabileceğini de teyit ettiklerini belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

"Bu 3 unsur harekete geçirilirse ben bundan sonra yeni bir gerilime, yeni bir askeri ya da güvenlik gerilimine ya da ekonomik yaptırıma gerek kalmaksızın sorunun diplomatik yollarla çözümü için uygun ortamın bulunacağı kanaatimizi Sayın Westerwelle'ye aktardım. Şimdi artık aklıselimin, diyaloğun devreye girmesi vakti."

-"DAYANIŞMA BEKLENTİSİ DOĞALDIR"

Ahmet Davutoğlu, İsrail'in yardım konvoyuna saldırısı konusunda dayanışma beklentilerini de Westerwelle'ye anlattığını, bir müttefik ülke olarak dayanışma beklentilerinin doğal olduğunu kaydetti.

Davutoğlu, "Bu konuda herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin dayanışma bekliyoruz. Uluslararası toplumdan nasıl dayanışma bekliyorsak dostça bunu Almanya'dan da beklediğimizi ifade ettim" diye konuştu.

İHH'nin Almanya'da yasaklanmasına ilişkin bir soru üzerine, Davutoğlu şunları söyledi:

"İHH Almanya ile İHH Türkiye'nin iki farklı kuruluş olduğunu Sayın Westerwelle de teyit etti. Ancak bugün İsrail'in uluslararası sularda yaptığı, sivil ölümlere yol açan bu saldırıyı meşru gösterebilecek herhangi bir faaliyeti bizim mazur görmemiz mümkün değildir. Bunun çok açık bir şekilde uluslararası mesaj olarak bilinmesini isteriz. Hiçbir gerekçe, İsrail'in açık sularda 9 sivili katletmesini mazur gösteremez."

Davutoğlu, bugünlerde BM'de yapılan konuyla ilgili çalışmaları desteklediklerini ifade etti.

AA
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara