Kabil'de umutlar nafile
Kabil konferansında çizilen pembe tablonun aksine, BM Genel Sekreteri bile ülkeye rahat giremiyor. Taliban Karzai'ye güvenmeyecektir
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-26 10:20:00
Kabil’de Afganistan’ın geleceğinin tartışıldığı uluslararası konferansın açılışından birkaç saat önce başkent havaalanı yakınlarına Taliban füzelerinin düşmesi nedeniyle, BM Genel Sekreteri Ban ki-Moon güzergâhını Bagram askeri üssüne çevirmek zorunda kaldı. Danimarka dışişleri bakanı da uçağının güzergâhını Kazakistan’a çevirmek zorunda kaldı. İki başka yetkiliyse, konferansa askeri helikopterlerle gelmek zorunda kaldı.
Bu başlangıç, Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin, konferanstaki konuşmacıların ve kapanış bildirisinin çizdiği umutlu havayla çelişiyor. Zira Afganistan güvenlik güçleri 2014’te ülkenin dört bir yanındaki operasyonun sorumluluğunu üstlendiğinde, Afganistan’a güvenlik ve sükunetin nasıl geri gelecek? Dünyanın en modern savaş araçları ve silahlarıyla donanımlı 150 binden fazla NATO gücü varken bile güvenlik ve huzur sağlanamamıştı.
Karzai de ‘yabancı’ olarak görülüyor
Afganların yabancı güçlerin varlığı konusunda hassasiyeti olduğu doğru, ancak yabancı gücün ürünü olarak görülen iktidar konusunda da hassasiyet söz konusu. Karzai katılımcıları güvenlik sorumluluğunu Afganların üstlenmesi gerektiğine ikna etmeyi başardı. Fakat halkın ve özellikle de silahlı mücadeleye önderlik eden Taliban’ın, yabancı güçlerin çekilmesi ve merkezi yönetimin sorumluluklarının artmasıyla birlikte Karzai’ye güveneceğine dair hiçbir gösterge yok.
Aksine Taliban liderleri yabancı güçlerin çekilmesini yenilginin başlangıcı olduğunu düşünüyor. Bu durum Taliban’ın yabancı güçlere ve Karzai’ye yönelik tutumunu sertleştirmesine, iktidarı yeniden kazanana kadar askeri operasyonlarını genişletmesine yol açıyor. Taliban, hem İslamabad’ın Hindistan’la ilişkilerine kuşkuyla yaklaştığı Karzai yönetimini yormasını, hem de Amerikan güçlerini zorlamak isteyen İran’ın Pakistan’la ortak çıkarlarının Afganistan’da kesişmesini bekliyor. Önümüzdeki dönemde, özellikle de ABD askerlerinin Temmuz 2011’de çekilmeye başlamasıyla birlikte, bu temel kartlardaki kesişme Taliban’a yarayabilir. Dahası, Amerika’nın çekilmeye başlamasıyla eş zamanlı olarak, savaşa katılan diğer ülkeler de halk desteğinin düşmesiyle birlikte asker sayısını azaltacak.
Kabil konferansının planı üç eksene dayanıyor. İlki silahlı güçlerin sayısını 170 bine, polis sayısını da 130 bine çıkararak 2014’te ülkenin bütün bölgelerindeki güvenlik sorumluluğunu Afgan güçlerine veren askeri eksen. İkincisi, önümüzdeki üç yılda artaca bağışlara dayanan kalkınma ekseni. Karzai’nin hükümeti, gelecek üç yılda kalkınma projelerine 13 milyar dolar harcama yapılmasını talep etti. Üçüncüsü, silah bırakan Taliban üyelerinin iktidara ve sivil hayata katılmalarına izin verecek, ulusal çıkarla ilgili siyasi eksen.
Fakat umutlar gerçekle bağdaşmıyor. Merkezi hükümet, yolsuzluk nedeniyle bağışlar üzerinde tahakküm kurdu. ABD 2002’den bu yana Afganistan’da 40 milyar dolar harcadı, ancak BM genel sekreterinin Kabil havaalanına inmesini engelleyen savaşta hiçbir ilerleme kaydetmedi. (Londra’da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 21 Temmuz 2010)
Radikal
SON VİDEO HABER
Haber Ara