Talat: Referandumla antidemokratik uygulamaların izleri silinecek
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 12Eylül'de referanduma sunulacak olan darbe anayasasının değişeceğine inandığını ve bundan büyük memnuniyet duyacağını belirtti.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-23 16:11:00
12Eylül anayasasının özgürlükleri kısıtladığını ve demokrasiyi budadığını belirten Talat," 12 Eylül anayasası birçok masum insanın büyük acılar çekmesine neden olmuştur."dedi. 12 Eylül dönemindeki antidemokratik uygulamalarının dönemin Kıbrıs egemenlerini ve Denktaş'ı mutlu ettiğini iddia eden Talat," Denktaş ve o günün hükümetleri Kıbrıs'ta ki demokrasiden rahatsızdılar. Demokrasinin düzeyinden mutlu değildiler ve bunu değiştirebilmek için ellerinden gelen her çabayı ortaya koyuyorlardı."ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 40'ın üzerinde bir oy almasına rağmen kaybeden KKTC 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat 12 halk Eylül referandumu ve birçok güncel konuyla alakalı görüşlerini Cihan'a aktardı. Hakkında merak edilen konuları değerlendiren Talat, kamuoyunu meşgul eden, 'Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin liderliğine geri dönecek' iddialarına da açıklık getirdi.
Cihan'ı Girne'deki evinde kabul eden Mehmet Ali Talat, devletin kendisine henüz bir ofis vermemesini de eleştirerek,"Misafirlerimi bahçemdeki masamda ağırlıyorum."dedi.
"REEFARNDUMLA ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARIN İZLERİ SİLİNECEKTİR"
Gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan Talat, yaklaşık üç ay sonra Türkiye'de yapılacak olan 12 Eylül darbe anayasası referandumuna ilişkin tavrını net ortaya koydu. Talat, 12 Eylül darbe anayasasının yine 12 Eylül'de referanduma gitmesini kaderin bir cilvesi, ama tatlı bir cilvesi olarak değerlendirdi. Talat, " Bana soracak olursanız ben 12 Eylül anayasasının değişecek olmasından büyük bir mutluluk duyuyorum. Önemli antidemokratik uygulamalara kapı açması bakımından izlerinin silinmesi, beni ancak mutlu edecek bir tarihi olaydır. 12 Eylül anayasası birçok masum insanın büyük acılar çekmesine neden olmuştur."ifadelerini kullandı.
"12 EYLÜL DARBESİ'NDEN KIBRIS DA NASİBİNİ ALDI; DEMOKRASİ BUDANMAYA ÇALIŞILDI"
12 Eylül darbesinin etkilerinin Kıbrıs'a da uzandığını belirten Talat, dönemin iktidarlarını ve Rauf Denktaş'ı demokrasiye karşı olmakla suçladı. Talat," 12 Eylül'ün Kıbrıs'a çok ciddi yansımaları oldu. Buradaki demokrasi de çok ciddi şekilde baskı altına alındı. Demokrasi budanmaya çalışıldı. Zaten o günün egemenleri Denktaş ve o günün hükümetleri Kıbrıs'taki demokrasiden rahatsızdılar. Demokrasinin düzeyinden mutlu değildiler ve bunu değiştirebilmek için ellerinden gelen her çabayı ortaya koyuyorlardı. 12 Eylül darbesini bir gerekçe olarak kullanıp demokratik hakları budamaya kalkıştılar. Mesela 1976'dan beri ilk defa 12 Eylül'ün ardından gelen 1 Mayıs İşçi Bayramı ilk ve son defa salonda kutlandı, meydanlarda kutlanamadı. Sendikal ve siyasal örgütlenmelere her konuda önemli olumsuz etkileri oldu."değerlendirmesinde bulundu.
"DARBEDE SOLCULAR DAHA ÇOK ACI ÇEKTİ"
12 Eylül darbesinden sağcılardan çok, solcuların daha çok eziyet çektiğini belirten Talat, Alparslan Türkeş'in sözlerine atıfta bulunarak iddiasını destekledi. KKTC eski Cumhurbaşkanı Talat,"Şunu söyleyebilirim ki 12 Eylül sağcıları ne kadar ezdi bilmiyorum, sağcıları ezdiğini de düşünmüyorum. Hatta ben çok iyi hatırlıyorum rahmetli Alparslan Türkeş 12 Eylül rejimi için,"Biz hapishanede, düşüncelerimiz iktidarda" demişti. Doğrudur o heyecanla, belki o akışla bir miktar hapis olayıyla karşılaştı sağ kesimlerde, ama bu çok uzun sürmedi. Onlar yine baş tacı edildi. Sonuç olarak 12 Eylül'ün asıl darbesi sol kesime, demokrat kesime oldu ben öyle düşünüyorum."ifadelerini kullandı.
"AKTİF SİYASETTE OLACAĞIM AMA PARTİ LİDERLİĞİ DÜŞÜNMÜYORUM"
Mehmet Ali Talat adının son günlerde Kıbrıs basınında Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) başına geçeceği iddialarına da cevap verdi. Siyasi bir partinin başına geçmek gibi bir idealinin olmadığını belirten Talat, kendisine destek veren yüzde 40'ı aşkın vatandaşa, siyasi partilerin dışında ama tümüyle dirsek temasında olarak bugüne kadar ki birikimleriyle hizmet etmek istediğini belirtti. Herhangi bir partinin başına geçmesi durumunda geniş kitlelere hitap edemeyeceğini belirten Mehmet Ali Talat," Ben bir partinin başına dönersem bu mümkün olmayacak sonuçta, bir partinin başına dönersem bütün enerjimi bütün kapasitemi ona vereceğim. Halbuki daha geniş platformda daha geniş çerçevede konuları ele almak ve toplumun daha geniş kesimlerine katkıda bulunmak, insanların benim partimden değildir diyerek benim yürüteceğim faaliyetlere uzak durmasını engellemek gibi bir çok avantajı vardır, bir partinin liderliğine gelmemenin. Ben bu avantajı kullanmak istiyorum."dedi.
"SİYASETTEN ÇEKİLMEM SÖZ KONUSU DEĞİL, BİRİKİM KOLAY ELDE EDİLMİYOR"
Gerek uluslararası alanda, gerek Türkiye ile ilişkilerde gerekse de Güney Kıbrıs'la olan ilişkilerde farklı bir yerinin olduğuna dikkat çeken Talat," Yaşım itibarıyla tabi ki politikadan kopmak durumunda değilim. Dünyada çeşitli zamanlarda çeşitli ülkelerde daha gençlerin daha da gençlerin politikada öne fırladıkları görülüyor, ama tabi ki ülkelerin insan kaynakları bakımından düşünüldüğünde birikim kolay elde edilmiyor. O birikimlerden yararlanmamak israf olur diye düşünüyorum. Ben o birikimlerimi ülkeme, halkıma, bütün siyasi partilere, hükümete, devlete katmak istiyorum. Benim idealim bu. O yüzden şuan itibariyle herhangi bir siyasi parti liderliğine soyunmadığımı belirtmek isterim."açıklamalarında bulundu. Talat herhangi bir sivil toplum örgütü ya da yeni parti kuracak mısınız sorusuna da,"Yeterince sivil toplum örgütü ve yeterince siyasi parti var."dedi.
"KTHY'NİN BU HALDE OLMASININ SORUMLUSU ULUSAL BİRLİK PARTİSİ'DİR"
Kıbrıs Türk Hava Yolları'nın (KTHY) akıbeti hakkında da görüş belirten Talat, KKTC'nin milli bir havayolunun olmamamsının büyük bir kayıp olacağına dikkat çekti. KTHY'nin bu hale gelmesinde İrsen Küçük hükümetinin değil, Ulusal Birlik Partisi'nin sorumlu olduğunu iddia eden Talat,"UBP, KTHY'nin kurtarılması için hiçbir şey yapmadı. Suçu hep eski hükümetlere attılar. Eski hükümetler suçlu bile olsa geçmişe sorumluluk yüklemeyi hoş göremeyiz."ifadelerini kullandı.
Meselenin sadece KTHY'nin kapatılması meselesinin olmadığına dikkat çeken Talat, Kıbrıs sorununun çözülmesi durumunda ulusal bir değerimiz olan KTHY'nin yeni devlete enjekte edilmemesi durumunda yeni kurulan devlette havacılık sektöründe Rumların hakim olacağına vurgu yaptı. Mehmet Ali Talat konuyla alakalı yaptığı açıklamasında," Kıbrıs ortaklığına katılmamız söz konusu olduğunda KTHY olmayacak ve Kıbrıs'ın ulusal hava yolu Kıbrıs Hava Yolları olacak, yani Kıbrıslı Rumların yönetimindeki Kıbrıs Hava Yolları Kıbrıs'ın Hava Yolları olacak bu kabul edilebilir değil. Biz eşit ortaklık peşinde olduğumuza göre, eşit ortaklık ancak ikinci tarafın değerlerinin ortaklaştırılmasıyla kurulabilir."dedi.
"YENİ BİR HAVA YOLU ŞİRKETİ KURMALIYIZ"
KTHY iflas ettiğine göre yeni bir havayolu şirketinin kurulması gerektiğine vurgu yapan 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat,"Kıbrıs Türk Hava Yolları kapandığına göre, yeni bir Kıbrıs Hava Yolları kurulabilir. Nitekim geçmişte 'Ada Havacılığı' kurmuştuk. Yeni kuracağımız şirket olası anlaşma durumunda ulusal değerimiz olarak ortaklığa değer katabilir."değerlendirmesinde bulundu.
"EROĞLU HİÇBİR SÖZÜNÜ TUTMADI"
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun kendisini taviz vermekle suçladığını, Eroğlu'nun da aynı politikada devam ettiğini belirten Talat, Eroğlu'nun kendisi hakkında ki iddialara hala cevap verememesini de eleştirdi. Talat,"Sayın Eroğlu tavizler verdiğimi o tavizleri geri alacağını söylüyordu. Tavizlerimi hala söylemedi. Bırakınız, benimle hiçbir Tv programına katılıp da görüşlerini ortaya koymadığını, seçimden önce ve sonra benim taviz verdiğim iddialarına açıklık getirmedi. Eroğlu, hiçbir sözünü tutmadı demek, daha doğrudur."ifadelerini kullandı.
"BENİM ZAMANIMDA BİLGİLENDİRME YÜZDE 50 İSE BUGÜN YÜZDE 0'DIR!"
Talat, kendi Cumhurbaşkanlığı döneminde Cumhurbaşkanlığı'nın müzakerelerle ilgili yapılan görüşmeleri kamuoyuna yeteri kadar anlatmadığı eleştirisi yapıldığına dikkat çekerek,"Yeterince bilgi vermediğimi danışmalarda bulunmadığımı iddia edenler, hiçbir bilgi vermiyor. Örneğin sendikalara, sivil toplum kuruluşlarına, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgilenen kurumlara, bilgi vermiyor. Sanırım sadece meclisteki partiler tutanakları okuyorlardır, ama benim zamanımda da tutanakları okuyorlardı. Buna rağmen, bunu yetersiz buluyorlardı. Eğer benim zamanıma bilgilendirme yetersiz idiyse bugün hiç bilgilendirme yoktur. Benim zamanımda bilgilendirme yüzde 50 idiyse bugün yüzde 0'dır."yorumunda bulundu.
"EROĞLU SÖZÜNÜ TUTMAYAN KURUMLAR ARASINDA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİPTİR"
Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun seçim döneminde verdiği sözlerin hiç birini tutmadığını iddia eden Talat, Eroğlu'nun kuru kuruya vatandaşlara söz verdiğini sadece söz vererek bu işlerin olamayacağını söyledi. Talat,"Sadece söz vererek iş yapmak mümkün değil. Söz vereceksiniz ve sözünüzü tutacaksınız. Ama herkes biliyor ki Sayın Eroğlu sadece görüşmelerle ilgili sözlerini tutmamış değil, ekonomi örgütlerine ve sivil toplum örgütlerine de verdiği sözleri tutmamıştır. O yüzden, sözünü tutmayan kişiler arasında veya partiler arasında, örgütler arasında,önemli bir yere sahiptir diye söyleyebilirim."dedi.
"MAAŞLAR, ÜLKE EKONOMİSİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURULARAK KIYAS YAPILMALI"
Son günlerde Türkiye kamuoyunu meşgul eden KKTC'deki maaşlar ve hükümetin aldığı ekonomik yaptırımlarla ilgili görüşlerini de beyan eden Talat, Kıbrıs'ta maaşların yüksek olmasının doğal olduğunu belirterek, Ada'nın şartlarının iyi etüt edilmesi gerektiğini belirtti. Talat,"Maşlar abartılıyor yüksek maaş alanların sayısı çok az. Sanki bütün müdürlerin maaşları yüksekmiş gibi gösteriliyor. Şu da bir gerçek ki KKTC'deki siyasilerin aldığı maaş Türkiye'de ki siyasilerin epeyce altında. Kıyas yaparken ülkenin şartlarını iyi değerlendirmek lazım. Buradaki maaşlar hayat pahalılığına göre değerlendirilmelidir."dedi.
Konunun Türk medyasına farklı aksettirildiğini iddia eden Talat,"Konu Türkiye medyasına bir şekilde düz bir anlatımla yansıyınca biraz abartılı hale gelir, sanki bütün çalışanlar bütün KKTC'de ki müdürler astronomik maaşlar alıyor gibi bir anlayış ortaya çıkıyor. Doğru tanımlamalara bulunmak lazım. Anormaller varsa bunu düzeltmeliyiz."ifadelerini kullandı.
CİHAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara