Dolar

34,8875

Euro

36,7318

Altın

3.007,86

Bist

10.058,63

Türkiye Balkanlar'ı yeniden düzenliyor

Liberal eğilimli Salzburger Nachrichten gazetesinin 15 Temmuz 2010 tarihli sayısında, Andreas Ernst imzasıyla yayımlanan Belgrad çıkışlı haber-yorumun çevirisinde şunlara yer verildi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-07-16 12:33:00

Türkiye Balkanlar'ı yeniden düzenliyor
Başbakan Erdoğan'ın Ziyaretiyle Belgrad ve Ankara Arasındaki Hava Daha da Düzeliyor

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sırp mevkidaşı, Belgrad'da çok sayıda ikili anlaşma imzaladı. İki ülke arasındaki vize mecburiyeti kaldırıldı. Türk firmaları, genel müteahhit ve taşeron olarak Sırbistan'ın otoban ağını genişletecek ve bu projelerde Sırp firmalarına belli oranda iş verebilecek. Eylül ayında da Sırp ihracatçıları için tek taraflı olarak gümrükten muaf tutan bir ticaret anlaşması yürürlüğe girecek.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, iki ülke arasında "stratejik bir ilişkinin" başarıyla tesis edildiğinden, Erdoğan ise Sırbistan'ın, Batı Balkanlar'daki barış ve refah konusundaki anahtar konumundan söz etti. Daha sonra iki politikacı ağırlıklı olarak Müslümanların yaşadığı Sancak Eyaleti'ne gitti ve Atatürk'ün adının verildiği bir Türk kültür evini birlikte açtılar.

Balkan halklarının tarih anlayışında, 500 yıllık Türk hâkimiyeti hüzünlü bir rol oynuyor. Modernleşmenin gecikmesi ve Batı Avrupa'nın gelişiminden uzak kalmışlık -kısmen ön yargıyla kısmen de haklı olarak- buna bağlanıyor. Milliyetçi Sırplar, bugün bile Türkiye'yi 1990'lı yıllarda Boşnak ve Arnavutlardaki ayrılıkçı görüşlerin arkasındaki itici güç olarak görüyor. Ankara'nın iki yıl önce Kosova'nın bağımsızlığını alelacele tanıması, elbette ki Belgrad'ın gücüne gitti.

Fakat o günden beri her şey çok hızlı gelişiyor. Türkiye'nin Batı Balkanlar'a yaklaşımının hareket noktasını, bu yaklaşımın en müşkül problemi olan etnik-siyasi ihtilafların bir sorunlar yumağı hâline geldiği Bosna-Hersek'in egemenliği meselesi oluşturuyor. Bu sorunlar yumağını ortadan kaldırmaya yönelik son Avrupa-Amerika girişimi geçtiğimiz sonbaharda başarısız oldu. Birbirine düşman Bosnalı politikacılar, Butmir'deki NATO karargâhına davet edildi ve kendilerinden zayıflayan devleti ayağa kaldıracak bir anayasa reformuna onay vermeleri istendi. Tahmin edileceği üzere yerli politikacılar bunu kabul etmedi. Bosna'da barışı dikte edenlere itaat dönemi kapandı, böylece Türklerin saati geldi çattı.

Ankara, o dönemden beri Bosnalı Sırp ve Hırvatların koruyucusu olarak Sırbistan ve Hırvatistan'ı da sürece dâhil eden, keskin zekâ ürünü eşsiz bir diplomasiyle Bosna, Sırbistan ve Hırvatistan arasındaki gerilimin azaltılmasına katkı sağladı. Dışişleri bakanları düzeyinde sayısız görüşmenin ardından geçen bahar İstanbul'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında Tadiç ve Bosna Başkanlık Konseyinin (Müslüman) üyesi Haris Siladziç arasında bir zirve toplantısı düzenlendi. Gelecekte Türkiye, Sırbistan ve Bosna devlet adamları arasında düzenli zirveler tertip edilmesi ve toplantılara Hırvatistan Cumhurbaşkanının da davet edilmesi kararlaştırıldı.

Nisan ayında, Belgrad Parlamentosunda "Srebrenitsa Deklarasyonu"nun onaylanmasının ardından Saraybosna'da çoğunluğun, Sırpların özrünü olumlu bulmasında Türk diplomatları önemli bir rol oynadı. Erdoğan, o günden beri deklarasyonun kabul edilmesindeki payı nedeniyle Tadiç'i her fırsatta tebrik ediyor. Böylelikle, savaşın üzerinden 15 yıl geçtikten sonra bile eski düşmanlarıyla barışma yönünde tek kelime etmeyen, tereddüt hâlindeki Siladziç'i hamle yapmaya zorluyor.

Sırpların geleneksel müttefiki olarak bilinen Ruslar, Sırbistan ve Bosna Sırp Cumhuriyeti'ndeki ekonomik varlıklarını oldukça geliştirdiler. Kosova meselesinde Sırbistan'a destek veriyorlar ve böylelikle Sırbistan üzerinde derin bir nüfuza sahipler. Belgrad'da görevli Batılı bir diplomat, pek çok şeyin, Türkiye ve Rusya arasındaki iyi ilişkilerin ortak bir Balkan girişiminde işe yarayıp yaramayacağına bağlı olduğunu söylüyor.

Fakat pek çok şey daha bugünden belli. AB'nin Batı Balkanlar'ın entegrasyonu konusunda süregelen kayıtsızlığı, tarihten gelen bölgesel güçlerin yeni bir müdahalesine yol açıyor.

BYEGM
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara