Zirveye Doğru Türkiye
"AK Partinin 2002 sonunda iktidar olmasıyla birlikte ekonomi istikrar kazanmaya başladı ve hükûmet o andaki bütün kötü senaryoların karşısında durmayı başardı" diyor As Safir Gazetesi yazarı Seöir Altanir.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-12 12:23:00
Türkiye 2001 yılında çok büyük bir kriz yaşadı ve enflasyon yüzde 70'e ulaştı. 2000'de yüzde 39 ve 1999'da yüzde 69 oranında enflasyon vardı. Çalışanların yüzde 40'ı tarım sektöründe olmasına rağmen, millî gelirden payları sadece yüzde 8. En çok üretim yapılan tarım ürünleri tütün, pamuk, bakliyat ve zeytin. Ayrıca tavuk çiftlikleri de var. Sanayi sektöründe çalışanların oranı ise yüzde 22 ve en önemli üretimleri tekstil, otomobil, madeni eşya, ahşap ve kâğıt. Hizmet sektöründe çalışanların oranı ise yüzde 38. 2001 Şubatı’nda başlayan mali kriz, Türkiye ekonomisini çıkılmaz bir kuyuya itti. İçerideki üretim hacmi yüzde 7,4 geriledi ve 1 milyonun üstünde kişi işsiz kaldı. Yüzlerce şirket iflas etti, kişi başına düşen yıllık gelir 3000 dolardan 2600'e düştü. Faiz oranı yüzde 56'ya kadar yükseldi.
AK Partinin 2002 sonunda iktidar olmasıyla birlikte ekonomi istikrar kazanmaya başladı ve hükûmet o andaki bütün kötü senaryoların karşısında durmayı başardı. Hükûmetin Avrupalı ekonomi heyetleriyle birlikte açıkladığı paketten sonra ekonomi düzelmeye ve faizler düşmeye başladı. Öncelikle devlet bankalarının harcamaları denetlenmeye başladı. Kamu harcamalarına kısıtlama geldi ve bütün bunlar, Türk lirasına uzun zamandır mahrum olduğu itibarı tekrar kazandırmak için yapıldı. O dönemden itibaren yeni bir noktadan başlandı ve ekonomiyi sıfırdan başlatma kararı alındı.
Uluslararası ekonomi profesörleri 2004 yılında, "Türkiye ekonomisine artık güvenilebilir. Türkiye'nin ekonomisi artık büyümekte ve ona destek olmalıyız" dedi. Erdoğan, hükûmetin başına geçince elinde uzun vadeli bir ekonomi paketi vardı ve bunu hemen hayata geçirmeye başladı. Nitekim bunun sonucunda ekonomi sürekli büyüme gösterdi ve bugünkü istikrar içindeki Türkiye'nin ekonomisi doğdu. Her yıl Türkiye ekonomisinin büyüme yüzdesi artıyor ve bu da dürüst hükûmetin ekonomiye etkisini gösteriyor. 2008'de Türkiye'de 23 milyar dolarlık iş hacmi oldu ve ülkede 22 bin uluslararası şirket bulunuyor. Türkiye, ürettiğinin yüzde 46'sını AB'ye ihraç ediyor ve 2006'dan beri Orta Doğu ve Afrika ile ilişkilerini düzeltmeye gidiyor. Ankara, bölgedeki yerini güçlendiriyor ama Balkanlar'la da ilişkilerini hiç kesmiyor. Orta Doğu ile Batı arasındaki köprü olma rolünden vazgeçmiyor. Türkiye'de turizm geliri 30 milyar dolar civarında. Ulaşımdan, vergilerden 1,5 milyar dolar gelir elde ediyor. Denizlerinde 156 liman ve yük taşıyan 900'e yakın gemisi bulunuyor. Bu gemiler her yıl yaklaşık 11 milyon ton mal taşıyor.
Türkiye ekonomisi, 2002-2008 arasında her yıl yüzde 7 oranında büyüdü ve 2008 yılında millî üretim 729 milyar dolara çıktı. Tabii ki dünyadaki ekonomik kriz Türkiye'yi de etkiledi. Türkiye ekonomisinin bu sene yüzde 5 gibi, beklentilerin üzerinde bir büyüme göstereceği tahmin ediliyor. Türkiye; Lübnan, Suriye ve Ürdün ile vizeleri kaldırma anlaşmaları imzaladı ve aralarında serbest ticaret bölgeleri oluşturulacak. Bu bölgelerin Araplar arasındaki bütün bölgelerden daha işlek ve büyük olması bekleniyor. Türkiye ekonomisinin büyümesini sağlayan iki nedenden biri Dicle ve Fırat Nehirleri, diğeri ise doğal gaz boru hatlarının Türkiye'den geçiyor olması.
BYEM
SON VİDEO HABER
Haber Ara