Ölüm yolunda 3 günlük barış yürüyüşü
Bosna-Hersek'teki savaşta en acı trajedinin yaşandığı Srebrenitsa'dan kaçanların kullandığı ve "ölüm yolu" olarak bilinen güzergahta 5 bin kişinin katılımıyla 3 gün sürecek "Barış Yürüyüşü" Tuzla kantonuna bağlı Nezuk köyünde başladı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-10 12:33:00
Bosna'daki savaş sırasında Birleşmiş Milletler tarafından "güvenli bölge" ilan edilen Srebrenitsa'nın Ratko Mladiç'e bağlı birliklerce 11 Temmuz 1995'te işgal edilip sivil halka karşı katliamların başlaması üzerine, bu kentten kaçan sivil halk, yaklaşık 110 kilometre uzaklıktaki Tuzla kentine varmak için orman yolunu kullanarak kaçmaya çalıştı. Ormandan kaçan sivillerin birçoğu bu yolda Çetniklerce yakalanarak katledildi. Srebrenitsa'dan kaçan çok az kişi ise bu güzergahtan Tuzla'ya sağ salim varabildi.
Yürüyüşe katılanların çoğunluğunu gençler oluşturuyor. Aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce kişi, günde yaklaşık 35 kilometre yol kat ederek sürdürecekleri zorlu yürüyüşü, 11 Temmuzda Srebrenitsa soykırımı nı anma etkinliklerinin yapılacağı Potoçari Mezarlığında tamamlayacak.
Gece ormanlık alanda konaklayacak yürüyüşçülere, organizasyon ekibi tarafından Srebrenitsa soykırımıyla ilgili sinevizyon gösterisi sunulacak. Ayrıca o dönemde bu yolu kullanarak hayatta sağ kalabilen ender kişiler de bu etkinlikte katılımcılara o zaman yaşadıkları sıkıntıyı anlatacak.
Yürüyüşe katılanlardan Srebrenitsalı Bego Bektiç (34), 19 yaşındayken Srebrenitsa'dan babası ve arkadaşlarıyla birlikte kaçtıklarını ifade etti. Yolda mayına basan babasını kaybettiğini ifade eden Bektiç, daha sonra arkadaşlarıyla yollarına devam ettiklerini söyledi. Bu yolculuklarının çok zor koşullar altında 61 gün sürdüğünü belirten Bektiç, yolda ağaç kabukları ve ç eşitli bitkiler yiyerek hayatta kalmaya çalıştıklarını söyledi.
Bektiç, 27 kişi olarak yola çıktıkları gruptan sadece 9 kişinin sağ salim Tuzla'ya vardığını ifade ederek, "Şu anda annem ve kardeşim ABD'de yaşıyor. Ben Polis Akademisini bitirdim. Dünyanın birçok yerine gidebilirdim. Ancak kendimi en iyi Srebrenitsa'da hissediyorum. O nedenle orada yaşıyorum" dedi.
Kendisinin her yıl bu yürüyüşe katıldığını sö yleyen Bektiç, burada insanlara o zaman geçtikleri güzergahlarla ilgili bilgi verdiğini kaydetti.
Yürüyüşe katılanlardan İzudin Mahmudoviç de kendisinin 1995 yılı temmuz ayında Srebrenitsa'dan kaçanları Tuzla'da karşıladığını ve onlara yardım etmeye çalıştığını belirterek, "Buraya gelen insanlar arasında çok sayıda ağır yaralı, yürüyemeyenler vardı. Ölüm yolunu aşarak gelenlerin bir kısmını ise tam güvenli bölgeye ulaştıkları sırada ölümlerine tanık oldum" dedi.
Yürüyüşe katılanlar arasında çok sayıda yabancı da bulunuyor. Yurt dışında yaşayan Boşnak arkadaşlarıyla bu yürüyüşe katılanlar, bu sayede o zaman Srebrenitsa halkının yaşadığı sıkıntıyı daha iyi anladıklarını söyledi.
MISIR BÜYÜKELÇİSİNİN KIZI DA İŞTİRAK ETTİ
Mısır'ın Bosna Hersek Büyükelçisinin kızı Selma Hattab da yürüyüşe katılanlar arasında bulunuyor. Hattab, bu yıl ikinci defa yürüyüşe katıldığını belirterek, "Zor bir yürüyüş. Ama gelecek yıllarda da bu yürüyüşe katılacağım. Boşnak kardeşlerimize destek olmalıyız. Ölenleri geri getiremeyiz, ancak Bosna'ya birçok konuda destek olabiliriz" diye konuştu.
Öte yandan, yürüyüşe katılanların ellerinde Bosna Hersek'in şu anki ve bağımsızlığında kullandığı bayrağının yanı sıra Türk bayrağı taşıdıkları da görüldü. Gençlerin çoğunun ise o sırada kaybettikleri yakınlarının resimlerini tişörtlerine bastırarak giymeleri dikkat çekti. Yürüyüşe katılanlar, güzergahlarında bulunan köylerde Boşnaklarca karşılandı ve kendilerine çeşitli ikramlarda bulunuldu. Bölgedeki camilerin hoparlöründen ise ilahiler ve Kur'an-ı Kerim okunduğu duyuldu.
Bu arada yürüyüşe, savaş yıllarında Srebrenitsa'da görev yapan ve "Boşnakları Sırplara teslim etmekle suçlanan" Hollandalı askerlerden bir grup da katılıyor.
ESKİ ASKERLER DE YÜRÜYÜŞE KATILDI
Savaştan sonra birçoğunun ilk kez Srebrenitsa'ya bu yıl geldiğini ifade eden eski askerler, sadece vicdani sorumluluklarını yerine getirmek için bu yürüyüşe sivil olarak katıldıklarını söyledi.
Yürüyüşe katılanların kendilerini bu kimlikleriyle tanımasını arzu etmediklerini belirten eski askerler, bu nedenle fotoğraflarının çekilmesini istemedi.
Grup arasında bulunan eski bir asker ise yürüyüşün tamamlanmasının ardından kendisinin ve arkadaşlarının adına gerekli açıklamayı yapacağını ifade etti.
Bosna'da savaşın başlamasından (1992) üç yıl sonra, "savaş bitti" denilen bir dönemde, bölgede Hollandalı BM Barış Gücü askerlerinin de bulunmasına rağmen, 1995 yılı temmuzunda Srebrenitsa'da büyük bir insanlık ayıbı yaşandı.
Bosna-Hersek'in doğusunda bulunan Srebrenitsa, BM'nin "güvenli bölge" ilan ettiği Saraybosna, Bihaç, Gorajde, Zepa, Tuzla gibi yerlerden biriydi.
Srebrenitsa'nın bu özelliğinden dolayı komşu bölgelerden de mülteci akını olmuş ve katliam öncesinde 45 bine yakın bir nüfus Srebrenitsa'da toplanmıştı.
Srebrenitsa'daki Boşnak erkek ve 14 yaş üstü çocuklar, Bosnalı S ırp birliklerinin komutanı Ratko Mladiç'e bağlı birliklerce sığındıkları Hollandalı birliklerin elinden alınarak otobüslere ve kamyonlara doldurulup götürüldükleri ormanlık alanlarda, kapatıldıkları fabrikalarda katledildi.
Cenazeleri ise toplu mezarlara gömüldü. Srebrenitsa yakınlarında bulunan 13 ayrı toplu mezarda binlerce Boşnak erkeğine ait ceset bulundu. Srebrenitsa'da katledilen 8 bin 372 Boşnak'tan 2 bininin cesedi ise hala bulunamadı.
Srebrenitsa katliamının baş sorumlularından Ratko Mladiç hala yakalanamadı. Srebrenitsa katliamı, BM ve Lahey Adalet Divanı tarafından "soykırım" olarak kabul edildi. Ancak Boşnaklar, "soykırımın" sadece Srebrenitsa'da değil, bütün Bosna'da yapıldığının kabul edilmesini istiyor.
Gençlik Derneği'nin konuyla ilgili hazırladığı afiş...
TÜRKİYE'DEN 50 KİŞİ KATILDI
Bosna-Hersek'te düzenlenen Srebrenizsa Barış Yürüyüşü'ne ve soykırıma uğramış şehidlerin defin törenine İstanbul'dan 50 kişilik bir sivil toplum gönüllüsü iştirak etti.
Program 1,5 ay önce Afganistan'da düşen uçakta yaşamını yitiren ve geçen sene Srebrenizsa Barış Yürüyüşü'ne katılan İnsani yardım gönüllüsü Bahaddin Yıldız'a adandı.
Gençlik derneği konuyla ilgili yaptığı açıklamada, programın Bahattin Yıldız'ın vasiyetini yerine getirmek için düzenlediğini belirtti. Dernek yetkilileri, "Bahattin Yıldız Afganistan'dan dönebilseydi programın başında olacaktı" dedi.
Mehmet Koçak'ın konuyla ilgili yazısını okumak için tıklayın:
Srebrenica seni unutmadık unutmayacağız
SON VİDEO HABER
Haber Ara