Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye'den gerçekçi dersler

Geçen birkaç hafta zarfında Arap medyası ve sokakları Filistin haklarını destekleyen ve İsrail politikalarına karşı çıkan hızlı ve etkin Türk hareketliliğinin göstergelerini ve etkenlerini tartışmakla ve analiz etmekle meşgul oldu.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-07-08 12:29:00

Türkiye'den gerçekçi dersler
Bater Muhammed Ali Verdem*

Bu Türk hareketliliği birçok göstergede temsil ediliyor. En önemlileri Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le yüzleşmesindeki seçkin tutumu, Gazze'ye yönelik ablukayı kırma girişimi içinde çalışan, büyük medya önemi ve başarısı kazanan ve dokuz Türk'ün Filistin hakları için şehit düştüğü Türk gemileri.

Bütün bu Türk hareketliliği, İsrail düşmanlığı ve küstahlığına karşı organizeli bir politikaya önderlik edebilecek bir siyasi lider arayan Arap sokaklarında önemli yankı buldu. Bu hareketlenmenin arkasında birçok sebep sunuldu. Türk hükümeti nezdinde Müslümanların haklarını güçlendirme yolunda dürüst düşüncelerin olduğu üzerinde yoğunlaşıldı. Ayrıca Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi birliğe üye olarak kabul edilmemesine tepki olarak Türkiye'nin Arap dünyasında bölgesel rol oynama emellerinin varlığı ve komplo teorisi yapılmaya çalıştı.

Bu siyasi tartışmalar bir yana gerçek Türk dersi şu: Bölgesel role karşı koyması ve bu rolün dinamiklerine sahip olması gereken bir devletin kendi tarihi, ekonomisi, siyasî, askerî ve teknolojik gücüyle övünen bir devlet olması gerekir. Bu özellikler hiçbir Arap ülkesiyle örtüşmüyor.

Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP hükümetinin gerçek başarısı Türk devletini ve halkını 2003 yılındaki ekonomik çöküşten (bütçe açığı yüzde 16, büyüme oranı yüzde 3 ve enflasyon yüzde 72) alıp bütçe yüzde 3'e gerileyen bütçe açığı ve yüzde 11'e varan büyüme oranıyla başarılı ve övünülecek bir devlete dönüştürmesi. Yüzde 11'lik büyümeyle Türkiye Çin'den sonra ikinci sırada yer aldı. Enflasyon oranı yüzde 8'e geriledi. Bu eşsiz ekonomik başarı hikayesine siyasi bilinç sahibi teknokrat bakanların hayata geçirdiği seçkin malî ve kalkınma politikaları, yolsuzluk ve rüşvete karşı gerçekçi ve dürüst açılan savaş, Türk ekonomisindeki seçkin, yaratıcı ve seçkin bütün kürsülere alan açılması ve farklı isyan durumları üzerinde yarı askerî kontrolün sağlanması sebep oldu.

Bütün bunlar 'toplumun İslamlaşması' olgusundan çok nezihlik, yeterlilik, doğruluk, samimiyet ve çalışmadaki eminlik unsurlarına yoğunlaşan aydınlıkçı bir yönetim formatıyla gerçekleşti. Bütün bu unsurlar milletlerin ve toplumların inşasında istenen İslam ahlakının özünü oluşturmaktadır.

Arap sokakları, siyasetçiler ve ekonomistleri Türkiye'den dersler almak istiyorlarsa şayet yaklaşık 7 yıldır gerçekleşen şaşırtıcı ekonomik başarı ve kalkınma başarısının hikayesi üzerinde durulması gereken modeldir. Çünkü Arap dünyası zengin ve fakir ülkeleriyle böylesine seçkin üretim ekonomisi formülüne acil ihtiyaç duymaktadır. Bizler Türkiye'nin doğal kaynakları, büyük yüzölçümü, genç ve çalışkan bir halkı olduğunun farkındayız ancak Türk başarı unsurlarından çoğunun Arap ülkelerinde de gerçekleşmesi mümkün. Türk deneyiminde birçoklarının görmezlikten geldiği nokta bu. Türkiye'ye güven aşılayan ve bölgesel rol oynama imkanı veren bu en önemli nokta Arap ülkeleri için çok yararlı olabilir.

Ürdün'de yayımlanan El Düstur gazetesi, 7 Temmuz 2010

ZAMAN

Haber Ara