Başbuğ'a sorular
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ Star TV'ye çıkarak Uğur Dündar'ın sorularını cevapladı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-08 13:48:00
3 saati bulan canlı röportaj ister istemez zihinlerde yeni istifhamlar oluşturdu.
Birincisi, röportajda "hukuka saygılıyım" beyanı veren Başbuğ'un Ergenekon ve yürümekte olan diğer davalarla ilgili açıklamaları, hukuka müdahale değil midir?
Başbuğ, 9 kez müebbetle yargılanan bir albayı neden isim vererek savunma gereği duymuştur?
Şayet suçsuz olduğu iddia edilen bu kişiler, bütün baskı ve engellemelere rağmen mahkemeler tarafından suçlu bulunursa, Genelkurmay Başkanı kendisini nasıl savunacaktır?
İkincisi, Başbuğ röportajda kendi döneminde darbe planları hazırlandığı yönündeki iddialar için "iftira" diyor.
Başbuğ döneminde yazıldığı iddia edilen, "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" ve "Kafes Eylem Planları" ile ilgili iddianameler hazırlandı ve davalar görüşülmeye devam ediyor.
Şayet böyle bir çalışma kendi döneminde yapılmadıysa, Çiçek'in bilgisayarlarının Karargâh'ta temizlenmesine neden göz yumuldu?
Benzer bir durum, Arınç'a takip skandalı ve Albay Üçok'un tutuklanması sürecinde de yaşandı.
"Delil karartma" ihtiyacı neden doğdu, suç olduğu bilindiği halde neden işlendi?
Şayet sizden habersiz gerçekleştiyse, bu işlemi yapanlar hakkında bugüne kadar ne tür hukuki süreçleri hayata geçirdiniz?
Yine, darbe planı suçlamalarına maruz kalan üst düzey rütbeli personelin, ifade vermelerinin güçleştirilmesi ve direnç gösterilmesini nasıl izah ediyorsunuz?
Terör örgütü lideri olmakla suçlanan bir orgeneral, savcılara ifade vermeyi reddetti ve halen ordu komutanı olarak görev yapmakta. Darbe karşıtlığınız ve hukuka saygılı tutumuz ile bu durum uzlaşmaz bir çelişki arz etmiyor mu?
"İnternet Andıcı"nın sizin döneminizde kaleme alındığını resmi açıklama ile kabul ettiniz.
Peki, bu sitelerde hükümet ve dini cemaatler aleyhine yapılan "kara propaganda"yı nasıl savunuyorsunuz? Burada yapılan yayınlar ile "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" uyuşma göstermekte. Bu durumu ne ile açıklıyorsunuz?
Yine bu sitelerden alınan bilgilerin, AK Parti kapatma davasında delil olarak kullanılması sadece rastlantıdan mı ibarettir?
Üçüncüsü, Başbuğ'un özellikle BDP'li vekil ile ilgili sözleri siyasi açıklamalar değil mi? Askerin siyasi açıklamalar yapmasının Askeri Ceza Kanunu'nun 148'inci maddesini ihlal olduğunu bilmiyor musunuz?
Bu maddeyi ihlalin cezasının 5 yıl olduğunu bile bile neden siyasi açıklamalar yapmakta ısrar ediyorsunuz?
Avrupa Birliği'nin demokratikleşmede en önemli ölçütlerinin başında "askerin sivillere tabi olması"nın geldiğini bildiğiniz halde, bu tarz açıklamaları hangi amaca hizmet için ısrarla gerçekleştiriyorsunuz?
Orgeneral Başbuğ'a 3 saati bulan açıklamaları ile ilgili yöneltilecek daha çok soru var.
Açıklamaları arasında "talihsiz" olarak nitelenebilecek ve üzerinde çok tartışılacak farklı kısımlar da var.
"PKK şanslı bir örgüt", "Profesyonel ordu, milletle TSK arasındaki bağı kopartır", "Türk kanı taşıdıklarını düşünmüyorum", "Belgeyi polis verdi" gibi...
Ama bütün bunlardan önemlisi ve röportajın mantığını anlayabilmek için asıl cevabı bulunması gereken soru şudur:
Görevi devretmesine çok az bir süre kala, Başbuğ neden bu tür açıklamalar yapmak ihtiyacı duyuyor?
SON VİDEO HABER
Haber Ara