Anayasa Mahkemesi'ne dilekçe yağıyor
Reform paketiyle ilgili davaya müdahil olmak isteyen 402 sivil toplum kuruluşunun başlattığı girişime vatandaşlar da bireysel olarak katılıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-07-03 09:10:00
''Milletin temsilcilerinin hazırladığı reform paketi 11 kişinin engeline takılmasın". Sivil toplumun, Yüksek Mahkeme'den talebi işte böyle özetleniyor. Geceli gündüzlü bir çalışma sonucu Meclis'te kabul edilen, ardından da Cumhurbaşkanı'nın onaylayarak referanduma sunduğu 'reform paketi'yle ilgili Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karara sayılı günler kaldı. Şayet Mahkeme 'şekil yönünden inceleyeceğim' dediği halde esasa girerek referandumu engellerse 1982 darbe anayasasıyla ilgili en köklü değişiklik rafa kalkacak. Bu ihtimale karşı harekete geçen 402 sivil toplum kuruluşu, önceki gün davaya müdahil olmak için Yüksek Mahkeme'ye dilekçe vermişti. Sivil Dayanışma Platformu önderliğindeki bu girişime bütün Türkiye'den destek yağıyor. Müracaatlar artarak devam ediyor.
Dün, Bursa, Konya, Denizli, Antalya, Gümüşhane, Malatya, Gaziantep, Sivas, Adana, Kütahya, Kırşehir ve birçok ildeki sivil toplum kuruluşları dilekçelerini valiliklere teslim etti. Bunun yanı sıra Sivil Dananışma Platormu'nun internet sitesi www.sivildayanismaplatformu.org'daki dilekçe örneğinden faydalanan vatandaşlar da bireysel olarak başvuruda bulunuyor. Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen dilekçelerdeki talepler ise sadece davaya mühail olmaktan ibaret değil: "Yüksek Mahkeme 'şekil denetimini' esasa dönüştürmesin ve eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'la yaptığı telefon görüşmesi yasal dinlemeye takılan Fulya Kantarcıoğlu davadan çekilsin." Dilekçe yağmuruna pazartesi günü Anadolu Platformu da birçok şehirdeki şubesi ile katılacak.
Mahkeme üyesi Kantarcıoğlu'nun konuşmalarının davayı zan altında bıraktığının altını çizen sivil toplum örgütleri, kendisine "Onurunla çekil" çağrısı yaptı. "İnsanımız bu değişiklik paketinin mahkemenin önüne gitmesinden rahatsız. TBMM'den geçen bu yasanın 11 kişinin engeline takılmasını kabul edemiyoruz." diyen SDP üyesi avukat Ahmet Çamurluoğlu, paketin iptalinden bahsedilmesinin bile milletin egemenliğine vurulmuş bir darbe olduğuna dikkat çekti: "Telefon konuşmalarıyla halkın adalet duygusunu sarsan hâkim ve üyelerin davadan çekilmesi hukuk ve adalet adına şarttır."
Anadolu Platformu Kurucu Başkanı Turgay Aldemir, referandumun halkın önüne getirilmesini talep etti. "Hak hukuk ve adalet adına demokrasiye sahip çıkan herkes bu anayasa referandum paketini görmek ve oylamak istiyor." diyen Aldemir, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'ndeki davaya müdahil olma kararı aldıklarını dile getirdi. SDP Başkanı Ayhan Ogan da bireysel anlamda 81 il ve birçok ilçeden başvuru aldıklarını kaydetti.
Bursa'da 20'den fazla sivil toplum temsilcisi adına bir açıklama yapan SDP üyesi Arif Çelenk, Anayasa hükümlerine ve evrensel hukuk ilkelerine göre bu davaya müdahil olmanın en tabii hakları olduğunu dile getirdi. Denizli'de 33 sivil toplum kuruluşu adına konuşan SDP Denizli Koordinatörü Fevzi Özdemir de, "Mahkeme Üyesi Fulya Kantarcıoğlu dava öncesi reyini belli etti, davadan çekilmesini talep ediyoruz." diye konuştu. Antalya'dan Akdeniz Dayanışma Platformu Başkanı Hasan İlhan, Anayasa Mahkemesi'nin halkın bu talebinin karşısında durmaması gerektiğini söyledi. Kütahya Gönüllü Teşekküllü Kuruluşlar Derneği Başkanı Nazif Kocaçoban, hukukun işlemesi için Fulya Kantarcıoğlu'nun davadan çekilmesi gerektiğini vurguladı. Sivas Gençlik Platformu Derneği Başkanı Osman Meğer de Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği dilekçede Kantarcıoğlu'nun davadan çekilmesini istedi. Memur-Sen Yozgat Temsilcisi Yusuf Türkmen, "Kendisi, devam eden bir davayla ilgili görüşlerini ihsas-ı reyde bulunmak suretiyle açıkladılar. Biz sivil toplum örgütleri olarak Türkiye çapında 81 ilde bu davada Fulya Kantarcıoğlu'nun hakim olarak görev almasını istemiyoruz." dedi.
Demokrasiye müdahalelerin takipçisiyiz
Derviş Argun (Mazlum-Der Konya Şube Başkanı): "Anayasa Mahkemesi kişisel ve kurumsal müdahillik taleplerine kapalı. Biz hem bunu protesto etmek hem de son dönemde bütün Türkiye'nin şahitlik ettiği demokrasiye müdahale girişimlerinin takipçisi olduğumuzu göstermek için başvuru yaptık. Yaşananların farkındayız, sessiz kalmayacağız ve süreci hep beraber takip edeceğiz.
Gelişmiş ülke standartları için reform şart
Ömer Bolat (Eski MÜSİAD Başkanı): 12 Eylül Anayasası Türkiye'ye çok dar geliyor. Bu paket bugüne kadar yapılan reformların en kapsamlısı. Türkiye'nin gelişmiş ülke standartlarını yakalaması için bu reformlar gerekiyor. Anayasa Mahkemesi'nin hukuk ve adalet ilkeleri doğrultusunda paketin referanduma sunulmasını engelleyecek bir karar almayacağını düşünüyorum.
Kamu vicdanı var, en büyük jüri toplumdur
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Mahkeme, dolaylı bir yoldan, hile-i şeriye ile anayasa paketini esastan incelemek için dolanma yapıyor. Bu dolanma, kamu vicdanına uymayan, 5 sene sonra 'yanlış yaptık' diyecekleri bir şey. Bu nedenle muhakkak demokratik bir tepkinin verilmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi kamu vicdanına uygun davranmak zorunda. En büyük jüri toplumdur.
En doğru kararı halk sandıkta verecektir
Nazım Kaya (Tüketiciler Birliği Başkanı): Mahkeme'nin anayasa değişikliğini şekil yönünden değil de esas yönünden denetlemesine karşıyız. "Halk doğru düşünmez. Biz daha iyi düşünürüz." mantığıyla hareket etmesini istemiyoruz. Bu düşünce tarzı dünyada kalmadı. Halk sandıkta en doğru kararı verecektir. Kimse halktan daha düşünceli olduğunu iddia etmesin.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara