Dolar

35,4856

Euro

36,4774

Altın

3.091,70

Bist

9.977,94

Kariyerimi, 'Afgan Kızı' şekillendirdi

Afganistan'daki bir mülteci kampında çektiği, National Geographic'e kapak olan 'Afgan Kızı' fotoğrafıyla tanınan foto muhabiri Steve McCurrey, +1T'nin ikinci konuğuydu.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-06-30 08:27:00

Kariyerimi, 'Afgan Kızı' şekillendirdi
National Geographic'te kariyerine devam eden McCurrey, kariyerinin Afgan Kızı fotoğrafıyla değiştiğini söyledi. ABD'li fotoğrafçı, "2-3 dakikalık bu iş benim kariyerimi şekillendirdi, hayatımda uzun süreli etki yaptı. Ölüm ilanım yazıldığı zaman birinci cümle 'Afgan kızını çeken kişi' olacak." dedi.

Fotoğrafta birinci önceliğinin renklerden öte; hikayenin kendisi olduğunu vurgulayan McCurrey, başta Hindistan olmak üzere, Tibet, ABD ve Afganistan gibi yerlerde çektiği fotoğrafları göstererek, hikayelerini anlattı. 1984 yılında Afganistan'daki bir mülteci kampında çektiği 'Afgan Kızı'na yardım etmek için binlerce insanın kendilerine ulaştığını hatta evlenmek isteyenler bile bulunduğunu söyledi. 2001 yılında Afgan kızını, 2 haftalık yorucu araştırma sonucu yeniden bulduklarını anlatan McCurrey, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evlenmişti, 3 çocuğu olmuştu. Öldüğüne dair birçok rapor almıştık, hayatta olduğunu görmek bizi çok rahatlattı. National Geographic onu Mekke'ye hacca gönderdi ve finansal yardım bağladı. Kullandığımız resimle ilgili ona borcumuzu ödedik. Kocası bir ekmek fırınında çalışıp günde sadece 1 dolar kazanıyor. Bugün Afganistan sınırına yakın bir yerde yaşıyorlar."

McCurrey, National Geographic'in Kabil'de kızların eğitimi için okul açtığını ve burada 300 kız öğrencinin öğrenim gördüğünü aktardı.

Üzerinde çalıştığı en dramatik hikayenin 1990-1991'deki Körfez Savaşı olduğunu belirten ABD'li fotoğrafçı, 11 Eylül saldırılarında İkiz Kuleler'in yıkılışını evinin penceresinden gördüğünü ve olayın hemen ardından olay yerine giderek fotoğraflarını çektiğini söyledi.

Steve McCurrey, fotoğrafçılığa başlama hikayesini ise şöyle anlattı: "İlk spor, moda haberlerinin fotoğraflarını çektim. Hep aynı şeyleri çekiyordum. Bir süre sonra yerimde duramaz oldum. Gerçek tutkum seyahat etmekti. Para biriktirip Hindistan'a gittim, iki yılımı orada geçirdim. Daha sonra, rüzgar nereye sürüklerse oraya gittim. Kalbinizin sesini dinlemek ve tutkunuzun peşinden gitmek çok önemli."

ZAMAN

Haber Ara