Türkiye! Sen daha fazlasını hakkediyorsun
Katar eş Şark gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cabir el Harami, Müslüman alimlerin Türkiye çağrısına Arap halklarının kulak vermesi gerektiğini söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-21 14:18:00
Arap dünyasının ünlü gazetelerinden eş-Şark gazetesi, İslam dünyasının Müslüman alimlerin Türkiye çağrısına acil cevap vermesi gerektiğini söyledi. Katar'da yayımlanan Eş Şark gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cabir el-Harami makalesinde, "Türkiye!… Sen aslında daha fazlasını hak ediyorsun!..." dedi. İşte, Timeturk ziyaretçileri için tercüme ettiğimiz makale;
ALİMLERİN TÜRKİYE’NİN YANINDA DURMA ÇAĞRISI
Cabir el Harami*
Müslüman âlimlerin ve kanaat önderlerinin Türkiye’ye destek verme çağrısının, genelde Arap ve özelde İslam dünyasının Filistin merkezli sorunlara ilişkin taşıdığı önem ortada. Bu çağrı, Gazze ambargosuna karşı net bir tavır olarak Arap-İslam devletlerinde resmi ve popüler açılardan dünya gerçeğine uygun olarak yorumlanmak durumunda.
Türkiye, İsrail’in kibirli suratına karşı çoğu olayda kahramanca ve dimdik durabilme dirayetini gösterdi. Bu, Arap devletlerinin pek beceremediği bir şey ne yazık ki. Oysa özgürlük filosu sanıldığı kadar uzak değil bize. Türkiye’nin bu yolculukta verdiği şehitlerin tarihi mal olmuş figürler olması gerektiğini düşünüyorum. Bu devlet ve bu kardeş halkın hep bugün görüldüğü değerde görülmesi lazım. Bir hatırlayalım… Önce İsrail’in Gazze saldırısına karşı takınılan tavır, sonrasında Davos’ta, Dünya Ekonomi Forumu’nda başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail devlet başkanı Şimon Perez’e karşı tutumu, İsrail liderini tüm dünyanın gözü önünde sertçe azarlaması ve son Arap Zirvesinde Arapların haklarını destekleyeceğini tekraren ifade etmesi, tüm bunları sözde bırakmayarak fiiliyata taşıması ve Gazze’ye yardım amaçlı tüm çalışmalara verdiği destek.
Gün, Türkiye ile dayanışma günüdür. Gün, ekonomik, politik, kültürel ve medya gücümüzle Türkiye’nin yanında durma günüdür. Bu, bir sorumluluktur ve sadece Arap devletlerinin değil, aynı zamanda Arap halklarının da sorumluluğudur. Bu, resmi makamlardan önce benim ve senin sorumluluğundur. Türkiye ile dayanışmanın herkese hitab eden pek çok yolu var. Bu sorumluluğun sözde kalmaması gerekiyor, harekete geçmek lazım.
Bu konuda sıradan bir Arap vatandaşının yapabileceği en basit şey, batı ürünlerine karşı Türk ürünlerini tercih etmek olacak. Türk mamulleri hem çok çeşitli, hem de batı ürünlerinden kalite bakımından hiç de aşağı değil. Öyleyse Türk kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olduğumuzu açıkça ortaya koyarak batı ürünleri yerine niçin Türk ürünlerini satın alalım...
Aynı şekilde henüz yaz aylarının başındayız. Herkes tatil için dünyanın pek çok yerine gitme hazırlığı yapıyor. Çoğumuz da batı ülkelerini hedeflemiş durumda. Niçin Türkiye’yi tercih etmiyoruz?... Turistik zenginlikler açısından Türkiye batılı ülkelere kıyasla daha ileri durumdayken üstelik.
Arap turistler, her sene milyarlarca dolarlık parayı batı ülkelerine bırakıyor. Niçin bu servet, İsrail planlarına karşı dimdik ayakta duran ve Arapları destekleyen Türkiye’ye akmasın?... Bu öncü konumuyla Türkiye, Amerika ve Batı’yı da gayrete getirdi üstelik. Fakat buna aldırış bile etmedi. Avrupa Birliği ile ilişkilerini riske atmaktan çekinmedi. Birliğe katılım yolunda her şeye ‘evet’ demeyeceğini gösterdi. Politik açıdan sağlam adımlarla yürümeye devam etti ve prensiplerinden ödün vermedi. Gördüğü baskılardan yılmadığı gibi insan hakları ve evrensel değerler uğruna İsrail’le ortak menfaatlerini bile kurban etmekten çekinmedi. İsrail’in Filistin’de yaptıklarına sessiz kalmayı asla kabullenmedi. Başbakan Erdoğan’ın son meclis konuşmasında söylediği gibi: Türkiye’nin Gazze’ye sırtını dönmesi mümkün değildir.
Arap devletlerinin artık rejimiyle halkıyla Türkiye’ye gereken değeri vermesi gerekiyor. Artık Türkiye’nin yanında durmaları ve eteklerindeki taşları dökerek Türkiye’yi desteklemeleri gerek. Amerika ve Batı ülkelerinde son derece etkin İsrail lobisinin baskılarına karşı Türkiye’nin yalnız olmadığını göstermeliyiz.
Özel sektör bu çağrıdan muaf değil. Onlar da Türk şirketleriyle pek çok alanda işbirliğine girip bu destek kervanına kendi imkânlarıyla katılabilir. Gerçek şu ki, büyük kapasiteli, ileri teknoloji ve uzmanlık deneyimine sahip pek çok Türk şirketi var. Arap ülkelerindeki çeşitli projelerde ortaklıklar gündeme gelebilir. Niçin Türk şirketlerine ortak çalışmak için yeteri sayıda teklif gitmiyor?... Bu ortaklıklar her iki tarafın da menfaatine üstelik.
Bu aynı zamanda Katar şirketleri için de bir fırsat. Türkiye’deki benzer şirketlerle işbirliğine girip pek çok alanda birlikte çalışabilirler. Çok büyük projelere birlikte imza atmak mümkün zira Türk şirketlerinin iş kapasiteleri ve uzmanlıkları gerek sanayi gerek inşaat alanında oldukça ileri düzeyde. İşbirliği açısından ortak değerleri önceleyen devlete ait şirketlerin Türk şirketlerine insiyatif sağlaması beklenebilir.
Arap hükümetlerine gelince, destek beklentisi en çok onlardan. Bilmeliler ki tüm Arapların kalbi şu anda Türkiye ile birlikte atıyor. Türkiye’nin duruşunu desteklemek ve arkasında saf bağlamak Arapların maslahatına. Çünkü Türkiye bugün insanlık vicdanına seslenebilme yeteneğiyle tüm dünyayı arkasına alarak Siyonist planları bozguna uğratma gücünü elinde tutuyor. Özgürlük filosu, dünyanın pek çok yerinden, farklı din ve milletten insanları bir araya getirerek bu gücün ne demek olduğunu pratikte gösterdi dünyaya.
Türkiye, insani değerlere ve adalete taraf olduğunu gösterdi gerçekten. Birileri bu yüce ve asil duruşa fatura kesmek isteyecek. Birileri aleyhine kampanyalarla izole etmeye çalışacak. Bilhassa İsrail daha şimdiden medya organları yoluyla Türkiye ve onun büyük liderine karşı bir “Haçlı Seferi”ne girişmiş durumda. Türkiye, maskeyi düşürdü ve İsrail’in iğrenç yüzü nihayet ortaya çıktı. İsrail’in insanlığa karşı suç işlediğini gördü dünya. İsrail buna öfkeli ve her türlü medya imkânını ve modern teknolojileri dünya kamuoyunu Türkiye’nin aleyhine çevirme amacıyla kullanma telaşında. İstediği kadar uğraş versin, cümle alem biliyor ki artık “Kral Çıplak”. Türkiye’nin ve özellikle başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın buradaki rolü takdire şayan. Dünya kamuoyu önünde İsrail’in maskesini indiren ve insanlığa karşı işlediği suçları çekinmeden haykıran o oldu çünkü…
Bugün biz, hükümetler ve halklar olarak Türkiye’nin yanına çağırılıyoruz. Gücümüz yettiğince, birçok alanda bu kardeş devlete destek olmaya çağırılıyoruz. Hiçbir birey, bu çağrıdan kaçamaz, Türkiye’nin yanında olma sorumluluğunu omuzlarından atamaz. Ya Türkiye lehine bir kelime ya bir Türk ürünü satın alma ya tatil için Türkiye’yi tercih etme ya da bir Türk şirketiyle ortak proje yapma… Herkes için yapacak bir şeyler var. Herkes böylece Arap dünyasına ve İslam’a destek verecek aslında.
Bu çağrı, fiiliyatta Türkiye’nin yanında olma çağrısı hepimizi kapsıyor. Bir an önce harekete geçerek bu desteği uygulamaya koyalım. Öyle ki tüm dünya “Biz aynı bedeniz, biz et ile tırnağız” mesajımızı duysun.
Ellerimiz Türkiye’ye uzansın!... Kelimeler yetmesin teşekkür etmeye. Türk ürünlerini satın alarak teşekkürlerimizi fiiliyata dökelim. Batının ve Amerika’nın ürünlerine karşı Türk ürünlerini tercih edelim. Batının başkentleri yerine Türk şehirlerine seyahat edelim. Şirketlerimiz, Türk şirketleriyle ortak projeler yapsın.
Türkiye!… Sen aslında daha fazlasını hak ediyorsun!...
*Eş Şark gazetesi Genel Yayın Yönetmeni.
İlgili haberler için tıklayın
Müslüman alimlerden ortak Türkiye çağrısı
Müslüman alimlerden 'ayaklanın' çağrısı
Müslüman Alimler Birliği: Müjdeler olsun!
Müslüman Alimler İstanbul'da buluşuyor
SON VİDEO HABER
Haber Ara