Avrupalı bankacıların "borç" huzursuzluğu
Bu, yabancı bankaların ve diğer finans şirketlerinin Yunanistan, İspanya ve Portekiz'deki kamu ve özel kuruluşlara verdiği borç miktarı:2,6 trilyon dolar.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-21 08:34:00
2,6 trilyon dolar. Bu, yabancı bankaların ve diğer finans şirketlerinin Yunanistan, İspanya ve Portekiz'deki kamu ve özel kuruluşlara verdiği borç miktarı. Bu üç ülke, ekonomik sorunlara o kadar saplanmış durumdaki analistler ve yatırımcılar bu borç dağının önemli bir bölümünün hiçbir zaman geri ödenmeyeceğini düşünüyor.
En büyük sorun ise yatırımcılar, denetçiler ve bankacılar dâhil olmak üzere kimsenin hangi bankanın bu borç dağındaki batacak kredilerin en fazlasına sahip olduğunu bilmemesi. Ve bu bilinmeyen Avrupa'nın zaten kırılgan olan finans sistemini her kriz ortamında olduğu gibi zaman zaman duraklama noktasına getiriyor.
Durumun ne kadar tehlikeli bir hale geldiğinin bir belirtisi gibi, Mayıs başında bir ara 2,6 trilyon dolarlık kredinin yarısını vermiş Avrupalı bankalar borç vermeyi durdurma noktasına geldi. Bazı analistlere göre devlet kaynaklarının azalması ve Avrupa ekonomilerine olan güvenin zayıflaması sonucu artık bankaların şeffaf ve özenli bir biçimde alacaklarının muhasebesini yapması gerekiyor.
Bu yapılana kadar Avrupa'nın büyüyen sorunlarıyla kimsenin etkili bir şekilde mücadele edemeyeceğini söylüyorlar. Yunanistan krizi bu sene gün yüzüne çıkmadan önce, yatırımcılar Avrupalı bankaların diğer ülkelere ne kadar çok kredi verdiğine pek dikkat etmemişti. Bankaların, Yunanistan ve Portekiz gibi zayıf ekonomilere son derece bağımlı olması herkes için büyük bir sürpriz oldu.
Royal Bank of Scotland'dan Avrupa piyasası konusunda uzman ve Yunanistan, İspanya ve Portekiz'in borcunu hesaplayan bir raporun yazarlarından ekonomist Nick Matthews, "Herkes ortada büyük miktarda borç olduğunu biliyordu. Ancak finansal kuruluşların aldığı riskin bu kadar büyük olduğunu kimse tahmin etmiyordu" diyor. Piyasadaki korkunun kapsamı bu üç ülkenin hazine tahvillerini aşmış durumda. Yüksek miktarda borcu bulunan İtalya ve İrlanda da endişe yaratıyor.
Sorunlu ülkelerdeki özel sektör borcu da bir problem çünkü devletlerin finansman için daha fazla faiz ödemesi aynı ülkedeki özel firmaların da ilave faiz ödemesine neden oluyor. Avrupa Merkez Bankası (AMB) 31 Mayıs'ta yüksek faizlerin yanı sıra ekonomik krizin, şirket iflaslarında artışa neden olabileceği konusunda uyardı.
AMB'ye göre Avrupalı bankalar bu yıl verdikleri borcun 123 milyar euroluk kısmının geri ödemesini alamayacaklar. Bu rakamın gelecek sene 105 milyar euro olması öngörülüyor. Ancak bu zarar diğer varlıkların getirileriyle dengelenecek.
Royal Bank of Scotland'dan analistlere göre Avrupalı bankaların Yunanistan, İspanya ve Portekiz'e verdiği 2,3 trilyon borcun 567 milyar eurosunun bu ülkelerdeki devlet kurumlarına gittiği düşünülüyor. Yaklaşık 1 trilyon euronun ise bu ülkedeki diğer bankalara 534 milyar doların da özel sektör kuruluşlarına verildiği tahmin ediliyor.
Kriz Yunanistan'da başlamış olsa da İspanya'nın durumu daha kritik görünüyor. Yunanistan'ın toplam borcu 338 milyar dolarken, İspanya'nın kamu ve özel sektörünün toplam borcu 1,5 trilyon euro.
Aynı zamanda Avrupa'nın gayrisafi milli hâsılasının yüzde 22'sine denk gelen bu krediler hakkında kamuya açıklanan detaylı bilgi pek yok.
7 Mayıs'ta Avrupa bankalarındaki kredi risklerine karşı sigortalanma maliyeti, ABD'nin Lehman Brothers'ın çöküşünden sonraki dönemdeki maliyetin üzerine çıktı. AMB yetkilileri, risk primlerinin faiz oranlarının çok yükseldiğini ve artık faiz oranlarını kontrol altında tutma kapasitelerinin zayıfladığı konusunda uyarıda bulundu. Üç gün sonra Avrupa Birliği hükümetleri, Uluslararası Para Fonu'yla işbirliği yaparak Avrupa bankalarına yaklaşık 1 trilyon dolarlık kredi garantisi sağladı.
AMB, Yunanistan, İspanya ve Portekiz'in borç tahvillerine yönelik bir satışı engellemek için ilk defa devlet tahvili alıma başladı. Hangi bankaların Yunanistan ve diğer ülkelere daha fazla borç verdiği ve sonuç olarak onların risklerine açık olduğunu kestirmek hâlâ çok zor.
Bu ülkelerdeki denetimciler, ülkelerindeki bankaların ne kadar varlık bulundurduğunu biliyor ama bu bilgiyi diğer ülkelerle paylaşmak istemiyor. AMB Başkan Yardımcısı Lucas D. Papademos, 31 Mayıs'ta düzenlenen bir basın toplantısında bazı bankaların AMB'nin acil kredi hattına "fazlasıyla bel bağladığını" söyledi.
Görev süresi sona eren ve 1 Haziran'da emekliye ayrılan Papademos, detaylara girmeyi reddetti. Brüksel merkezli ekonomist Nicolas Veron, "Piyasa gerçek risklerin nerede olduğu hakkında çok az şey biliyor.
Şeffaflık olmadığı takdirde, bankacılık sisteminde güven oluşmaz" diyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara