'Türkiye'nin yeni Jeopolitiği' ABD'de tartışıldı
Başbakan Başdanışmanı İbrahim Kalın, "Türkiye, Ulusal ve Bölgesel Çıkarlarına Uygun Hareket Ediyor" dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-19 01:56:00
Kalın, ABD'deki düşünce kuruluşu Middle East Enstitüsünün düzenlediği "Türkiye'nin Yeni Jeopolitiği: Zorluklar ve fırsatlar" konulu konferansta konuştu.
Türk dış politikasını değerlendirirken tek bir olaydan yola çıkmak yerine geniş resme bakılması gerektiğini belirten Kalın, Türkiye'nin ilk kez soğuk savaş sonrası dönemin gerçekliklerini yansıtan güven, anlayış ve psikolojiyle hareket ettiğini söyledi. Kalın, Türkiye'nin coğrafyası ve tarihinin gerektirdiği şekilde çok kutuplu yönelim izlediğini, dış politikasını çeşitlendirdiğini ve kendi ulusal ve bölgesel çıkarlarına uygun davrandığını kaydetti.
Türkiye'nin "komşularla sıfır sorun" politikasının, Avrupa'nın iyi komşuluk ilişkileri politikasının Orta Doğu bölgesine uygulanması olduğunu ifade eden Kalın, bu noktada Türkiye'nin dış politikasının temel maddelerini güvenlik, özgürlük, refahın üretimi ve paylaşımı ile kimlik olarak tanımladı.
Kalın, özellikle Orta Doğu'da dış politika hedeflerini gerçekleştirmek için, "bölgedeki tüm aktörlerle temas kurma, demokratik seçimlerin sonuçlarına saygı gösterme, bölgesel ve küresel aktörlerle işbirliği kurma ve sosyo-ekonomik işbirliği ile haklar arasındaki iletişimi artırma" olmak üzere 4 prensibi takip ettiklerini bildirdi.
"ANLAŞMA İÇİN ÇOK ZAMAN VE ENERJİ HARCADIK"
İran konusunu önceden bu yana takip ettiklerini, ancak son iki yılda aktif ve doğrudan rol aldıklarını belirten Başbakan Başdanışmanı İbrahim Kalın, süreç boyunca "ABD ve Avrupalı dostlar ve İranlılarla yakın istişare içinde olduklarını "söyledi.
Kalın, tüm bu süreç ve istişareler sonucunda imzalanan Tahran bildirisinin "mükemmel bir anlaşma" olduğunu ve görüşmelerde ortaya konulan uranyum takasıyla ilgili üç koşulun da bu anlaşmayla karşılandığını ifade etti.
Anlaşmanın şu ana kadarki en fazla güven inşa edici adım olduğunu belirten Kalın, "Son 6-7 yıldır Avrupalı ve ABD'li dostlarımız İranlıları, bir belge imzalamayı bırakın, bir pozisyon belgesinde bile ikna edemediler. Biz ilk kez İranlılara bir belge imzalattık, somut bir şey üzerinde taahhütte bulunmalarını sağladık ve bu hala masada" ifadesini kullandı.
Bu anlaşma için çok zaman ve enerji harcadıklarını ve Türkiye'nin kredibilitesini ortaya koyduklarını vurgulayan Kalın, "ABD'li ve Avrupalı dostlarımızın da aslında istediği bir şeyi başardığımızı düşünüyorum" dedi.
"HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI"
Kalın, ancak bu anlaşmanın ABD ve Avrupa tarafından imzalanmasının hemen sonrasında reddedilmesinin, Türkiye'de hayal kırıklığı yarattığını dile getirdi.
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'nde, kendisiyle çelişmemek ve İranlıları müzakere masasında tutabilmek için "hayır" oyu kullandıklarını ifade eden Kalın, "Kendinizi bizim yerimize koyun. Hala ABD ve Avrupalı dostlarımızca İran ile görüşmeye devam etmemiz söyleniyor. Eğer yaptırımlara 'Evet' deseydik bunu nasıl sürdürebilecektik?" dedi.
İbrahim Kalın, Türkiye'nin halen İran'ı müzakere masasında tutma istediğinin sürdüğünü ve hala çok çalıştıklarını belirterek, "(Türkiye'nin 'hayır' oyu vermesi) Bundan 'Türkiye batıdan uzaklaşıyor, bize karşı İran'dan yana oy kullandı' gibi düşüncelere varılması, bana hepimizin unutmak istediği bir şeyi hatırlatıyor: Biz ve ötekiler söylemi. Umarım bu tekrar gelmez" dedi.
"YAKIN TARİHİMİZİN EN TRAJİK OLAYLARINDAN BİRİ"
Kalın, İsrail'in Gazze'ye giden gemilere saldırmasıyla ilgili olarak, "Yakın tarihimizin en trajik olaylarından biri" ifadesini kullandı.
İsrail askerlerinin 9 Türkün yakın mesafeden ateş edilerek öldürdüğünü hatırlatıp Furkan Doğan'dan örnek veren Kalın, "Bu (İsrail'in) kendini savunma eylemi değil, bu çok dikkatli ve net anlaşılmalı. Bu nedenle uluslararası soruşturma komisyonu kurulması yönünde ısrarcı davranıyoruz" dedi.
İsrail'in tek taraflı soruşturmasının güvenilir olamayacağına dikkati çeken Kalın, "Umarım İsrailli dostlarımız da bunu anlar ve Türk-İsrail ilişkilerini onarıcı bir şekilde karşılık verir" diye konuştu.
Kalın, İsrail ile sorunlarının bulunmadığını, ancak bu saldırıyla "dejavu" hissine kapıldıklarını, benzer bir durumu İsrail'in Gazze operasyonunun hemen öncesinde yaşadıklarını belirteek, "Ancak biz geleceğe bakıyoruz, umarım İsrail tarafından bu ilişkileri onarıcı yönde bir sağduyu görürüz" diye konuştu.
"TÜRK HÜKÜMETİNİN FİLOYLA ALAKASI YOK"
Kalın, bir soru üzerine de Türk hükümetinin resmi veya gayri resmi olarak gemi filosuyla bir alakasının bulunmadığını, geminin sivil bir gemi olduğunu söyledi.
Geminin, Türk yetkililerinden izin istemesinin ardından kapsamlı bir aramadan geçirildiğine dikkati çeken Kalın, gemide yasa dışı hiçbir duruma ve silaha rastlanılmadığını kaydetti.
Kalın, yasaların Türkiye'ye sivil bir gemiyi engelleme hakkı vermediğini ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Hizbullah'ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı Ankara'ya davet ettiğine yönelik iddiaların sorulması üzerine Kalın, bu haberin hükümet tarafından doğrulanmadığını ve böyle bir davetin bulunmadığını ifade etti.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara