Dolar

34,8719

Euro

36,7287

Altın

3.040,58

Bist

10.123,70

Ey Musa... Keşke hiç gitmeseydin!

Mısırlı yazar Hâni Cerişe, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'nın Gazze ziyaretini, 'içeriden' bir bakışla anlattı. İşte Cerişe'nin kaleminden Musa'nın Gazze ziyareti:

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-06-17 12:07:00

Ey Musa... Keşke hiç gitmeseydin!
Hâni Cerişe*

Gazze Şeridi'nde seni karşılamak için seferber oldular ve aceleyle düzenlemeler yapıldı. Mücahit İsmail Heniyye hükümeti tarafından hazretlerini karşılamak için en üst düzeyde hazırlıklar yapıldı. Filistinli gruplar senin ziyaretini ve senin seviyende bir Arap liderin Gazze Şeridi'ne gelmesini tarihi bir ziyaret kabul ettiler. Sen ondan habersizken dört yıl boyunca ablukanın sıkıntısını yaşayan kuşatma altındaki halk bile seni karşılamak için hazırlık yapmıştı. Belki onlara şefkat edersin, ablukayı kaldırırsın, açlıktan kurtarmak için Arap ülkeleri düzeyinde pratik adımlar atarsın diye çektiği sıkıntıları görmeni istemişti.

Ey Musa! Gazze'ye ulaşır ulaşmaz herkes etrafına toplanmıştı. Herkes ziyaretini ve Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukanın içinde tamamlayamadığın saatlerin vereceği meyveleri bekliyordu. Fakat Gazze'yi ziyaretin hoşgeldin ve kutlamayla başladı. Makamına yaraşır şekilde veya fatihler gibi karşılandın. Fakat ziyaretin beraberinde getirdiğin şey nedeniyle sana yöneltilen tenkitlerle noktalandı. Aç karınla gidip tok karınla dönen kuşun tersini yaptın. Tok karınla gidip aç karınla ve eli boş döndün.

Ey Musa!.. Filistin halkından çok kimseyle ve Filistinli grupların liderleriyle ilişkime dayanarak sana söylüyorum ki, genel sekreterliğini yaptığın Arap Birliği'nin ölü olduğunu, toplantılarının hiçbir yarar sağlamayacağını çok iyi bildikleri halde kalplerinde senin şahsına karşı sevgi ve saygı besliyorlar. Filistinliler sana ve Arap Birliği'ne bu gözle bakıyorlar. Fakat sen Arap Birliği'ndeki görevini ve çabalarını niçin yapıldığını artık herkesin bildiği bir ziyaretle noktaladın.

Ey Musa!... Canı burnuna dayanmış kuşatma altındaki bu halkın ses çıkaracak takati kalmamış ki sen gelip onunla uzlaşı karşılığında evinin yeniden yapılması ve ablukanın kalkması üzerine pazarlık yapıyorsun. Aralarında uzlaşı sağlanmasını istediğin taraflar ise belki de Kıyamet gününe kadar bir araya gelemeyecekler. Biri cihat ediyor ve direniyor, hak üzere sebat gösteriyor. Diğer ise Siyonistlerin korumasında yiyor ve içiyor.

Ey Musa! Yolculuğa çıktığın gün, geriye kalan sabiteleri korumaya çalışmaktan başka günahı olmayan bir harekete baskı yapmak üzere Mısır rejiminden mesaj götürdüğünü öğrendim. Fakat dört yıl boyunca Siyonistlerin ve Mısır rejiminin kuşatmasına direnen halk senin ziyaretinle hemen boyun eğecek değildir.

Ey Musa! Herkesin geç kaldığını söylediği bu ziyaretten sonra imajın bozuldu. Bu ziyaretin ilkelere dayalı bir ziyaret değildi. Bilakis Filistin halkının ve Arapların öfkesini bir ölçüde yatıştırmak ve payanda haline gelen Arap rejimlerine düşen sorumluluğu üzerlerinden atmak için yapılmıştı.

Ey Musa! Gazze'ye gidip hâlâ hak üzere sebat eden liderleriyle görüşmek ve onlara baskı uygulamak yerine; onlara davanın asıl sahiplerinin kendileri olduğunu, kendi sorunlarını kendilerinin çözmeleri gerektiğini, oturup uzlaşmaları ve kanayan yaralarını sarmaları gerektiğini, "kutsal" (!) Mısır tasarısını imzalamaktan başka kurtuluş yollarının olmadığını söylemek yerine Firavun'a git; şüphesiz o haddi aştı. Gazze'de bizzat kendi gözlerinle gördüklerini ona anlat.

Ey Musa! Siyonistlerin Gazze'ye açtıkları savaşta yıkılanların yeniden imarı için ayrılan paraların verilmesini Filistinli gruplar arasında uzlaşının sağlanması şartına bağlamanı herkes eleştiriyor. Çünkü bu kötü şöhrete sahip ve amacı Filistinlileri daha çok taviz vermeye zorlamak olan bir denklem. Ey büyük diplomat! Siyasi liderleri anlaşmazlığa düşüyorsa halkın suçu ne?!

Ey Musa! Kuşatma altındaki Filistin halkını siyasi denklemlerinden çıkar ki onlardan biri çıkıp sana "Keşke gelmeseydin" demesin. Onlar söylemese de ben buradan sana söylüyorum: Keşke gitmeseydin..

* Mısırlı yazar

Tercüme: Filistin Enformasyon Merkezi Türkçe Bölümü

Haber Ara