1 koyup bin kazanma zamanı
Önümüzdeki pazar günü üç aylardan Recep ayının ilk günü. Perşembeyi cumaya bağlayan gece ise Regaib Kandili...
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-11 08:41:00
Rahmet ve bereket dolu üç aylar geldi
Rahmet mevsimi üç aylar başlıyor
Bereket dolu üç ay bizi bekliyor
Malumunuz olduğu üzere üç aylar, halkımız arasında, hicri aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarına verilen isim. Şükürler olsun önümüzdeki Pazar günü üç aylara bu sene de kavuşuyoruz. Daha sonraki ilk Perşembeyi cumaya bağlayan gece ise Regaib Kandili.
İnsan, ruh dünyası ve yaratılıştan sahip olduğu kabiliyetleriyle diğer varlıklardan tamamen farklılık gösterir. O, bazen meleklerle atbaşı yarışırken bazen de insanlıktan tamamen aşağı derecelere düşer ama inanmış ise Hz. Adem gibi hatasını anlar ve affı için gece-gündüz istiğfar edip kendisi hakkında af hükmünü bekler.
Kullarına rahmetiyle muameleyi kendisine şiar edinen Hz. Allah (c.c), Kur'an-ı Kerim'in değişik ayetlerinde "Rahmân'ın kulları" vasfıyla meleklerle aynı kefeye koyar melekleşmiş insanları: Onlar öyle kimselerdir ki, yeryüzünde mütevazı olarak yürürler, cahiller kendilerine laf atarsa "selâm" der geçerler. Gecelerini Rabb'lerine secde ederek, O'nun divanında durarak geçirirler. Rahmeti sonsuza el açar: Rabb'imiz cehennemin azabını bizden uzaklaştır, der, yalvarıp yakarırlar. Ve yine onlar, yalan ve boş sözün yanında bulunmaz, şayet boş ve faydasız olan bir söze maruz kalırlarsa da fitneye sebep olmamak için vakar ile geçip giderler.
ÜÇ AYLARIN MANEVİ İKLİMİ
İşte Recep ayıyla başlayan üç aylar ve onlarla beraber birer hediye olarak bize lütfedilen mübarek geceler, Rahman'ın kulları arasına katılmak isteyen insanlar için ayrı bir önem arz eder. Efendimiz (s.a.s.)'in yapılan duaların reddolunmayacağını müjdelediği geceler arasında ifade ettiği Recep ayının ilk cuma gecesi olan Regâib gecesi de bu gecelerden birisidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), "Recep Allah'ın, Şaban benim, Ramazan ümmetimin ayıdır" buyurarak bizim dikkatlerimizi üç aylar üzerine çekmiştir.
Allah dostlarından Zünnûn Hazretleri ise, "Recep ekme, Şaban sulama, Ramazan ise toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa onun cezasını çeker" buyurarak bu ayların önemi üzerinde durmuştur. Yine bazı büyüklerimiz, seneyi bir ağaca benzeterek Recep ayını, ağacın yapraklı bulunduğu günlere, Şaban ayını ağacın meyveli bulunduğu günlere, Ramazan'ı da ağacın meyvesinin toplanacağı hasat günlerine benzetmişlerdir.
ÖZE DÖNME GÜNLERİ!
Bu günler herkesin ferden ferda "öze dönme günleri"dir. Herkes kendi muhasebesini yapmalı; amellerini, ebedi yolculuğu için yaptığı hazırlıklarını bir daha kontrol etmeli. Allah Rasulü'nün (s.a.s.) kavuşmak için "Allah'ım! Hakkımızda Receb ve Şaban'ı mübarek kıl ve bizi Ramazan'a eriştir" diye Rabb'isine dua edip hasretini dile getirdiği bu günler çok iyi değerlendirilmeli.
Allah'a en yakın olduğumuz an olan secdeye başımızı koyduğumuzda Dost'a yakınlığın heyecanı sinelerimizde derinlemesine duyulmalı ve kalp atışlarımız ritmini değiştirirken gözyaşlarımız bu vuslata ayrı bir boyut kazandırmalı... Ve sonunda, kazanılan bu boyutu bir fırsat ve şefaatçi bilerek kıpırdayan dudaklarımız, mağdur ve mazlum İslam alemini hatırlayıp onlara zulmeden zalimleri Âdil-i Mutlak olan Allahu Teâlâ'ya havale etmeli...
Bu vesileyle bütün okurlarımızın üç aylarını tebrik ediyor, Rabbimiz'den bu kutlu günlerin feyiz ve bereketinden bizleri mahrum etmemesini diliyoruz.
BİR SORU-BİR CEVAP
Üç ayları değerlendirme adına neler yapabiliriz?
Öncelikle ciddî bir nefis muhasebesi yapabiliriz. Günümüzde özeleştiri dedikleri nefis muhasebesi aslında insanın bulunduğu noktayı belirlemesi açısından çok önemlidir.
"Ben nereden geldim? Bu dünyaya gönderiliş amacım ne? Şimdi ne yapıyorum? Nereye gidiyorum?" sorularını kendimize sorarak tefekkür iklimine açılabilir, hayatımızın artı ve eksilerini çıkarıp bir bilanço hazırlayarak durumumuz hakkında bir değerlendirme yapabiliriz.
Bu şekilde, yapmış olduğumuz hataları ve günahları daha iyi görme fırsatını yakalamış olacağız.
TÖVBE ETMELİYİZ
İkinci olarak da bu günahlara karşı içten gelerek tövbe edebiliriz. Zira içten gelen pişmanlık ve hâlis niyetle yapılan tövbeler insanı günahlarından arındırır. Daha sonra bu duygu, gönül dünyamızda bir ışık yakacak ve bizi kulluk ve vazife aşkıyla hayırlı ve faydalı işler yapmamıza vesile olacaktır.
ORUÇ TUTABİLİRİZ
Bu günlerde Allah Resulü'nün diğer günlere nazaran daha çok oruç tuttuğunu ve devamlı hayır yapma peşinde olduğunu görüyoruz. Biz de elimizden geldiği kadar oruç tutabilir -aynı zamanda bu Ramazan'a hazırlık da olur- ve imkânlarımız nispetinde muhtaç olan insanlara maddi yardımlarda bulunarak onları sevindirebiliriz.
KUR'AN OKUYABİLİRİZ
Bu mübarek günlerde mealiyle birlikte anlayarak bir Kur'an okuma seferberliği başlatabiliriz. Akşamları fazla değil on veya yirmi dakikamızı bu işe ayırabiliriz. Her gün Kur'an'ı mealiyle birlikte okuyup öğrenerek tefekkür edebiliriz. Bu vesileyle evimizde ayrı bir bereket olacak ve Kur'an'ın nuruyla içimiz aydınlanacaktır.
CAMİLERE GİDEBİLİRİZ
Herhangi bir vakit namazı kılmak için büyük bir camiye gidebiliriz. Bu, kulluk şuurumuzu coşturacaktır. Bu şekilde Allah'a kul olmanın engin hazzını iliklerimize kadar hissetmiş olacağız.
Bu ayda fakir fukaraya, başı okşanmaya muhtaç yetimlere, kendisine bakacak kimsesi olmayan dula, yaşlıya sadaka için özel bütçe ayrılmalı. Mübarek geceler bütün ev halkı ile bir bayram neşesi içerisinde geçirilmeli.
TEFEKKÜR ATLASI
Hayvanlar kamuflaj sanatını kimden öğrendi?
Savaş filmlerinde görmüşsünüzdür eminim. Tankların üstü, o bölgeden kopartılan ağaç dallarıyla örtülüdür. Bazı askerlerin baş ve sırtlarına da aynı dal ve yapraklar takılmıştır. İçinde yaşanılan çevreye uyma ve kendini gizleme gayesini taşıyan bu sanat, "kamuflaj" adı ile bilinir. Askeriyedeki kamuflaj tekniği, esasında hayvanlara bahşedilen "avlanma ve hayatta kalma" nimetinin taklit edilmesinden başka bir şey değildir.
Sahi onlara bu sanatı kim öğretti acaba? Kamuflaj sanatını öğrenmiş olarak dünyaya gelen hayvanların en usta tiyatro sanatçılarını bile kıskandıran taklit kabiliyetleri, altı ayda ancak ayağa kalkabilen, zarar ve menfaatini ise ancak on beş yılda öğrenebilen insanoğlu için sizce de bir ibret tablosu değil mi?
BİR DUA
Bizi Ramazan'a ulaştır Ya Rabbi!
Peygamber Efendimiz, üç aylara eriştiğinde diğer günlere nazaran ibadetlerini daha da artırıyor ve sık sık şu duayı okuyordu: "Allahümme bârik lena fî recebe ve şa'bân ve belliğna ramazan - Allah'ım Recep ve Şaban ayını bize bereketli kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır." Bizler de bu günlerde bu duayı rahatlıkla ezberleyip çokça okuyabiliriz.
MİNİ YARIŞMA
1. Mescid-i Nebevi'nin bir tarafında, evsiz ve yurtsuz olanların ve fakir Müslümanların barınması için bir gölgelik yapılmıştı. Buranın üstü kapalı ise de etrafı açıktı ve burası bir ilim yuvası idi. Bu ilim yuvasının ismi nedir?
2. Abdestin farzları dörttür. Bunların birincisi yüzü yıkamak, ikincisi kolları dirseklerle birlikte yıkamak, üçüncüsü ise ayakları topuklarıyla birlikte yıkamaktır. Abdestin dördüncü farzı nedir?
3. Peygamber Efendimiz'in ismi anıldığında ne yapılır?
4. Kur'an-ı Kerim'i usulüne göre okumayı belirleyen kuralların tümüne ne ad verilir?
5. Kurban Bayramı günlerinde Arafat'a çıkarak vakfe yapılan, ihrama girerek ve Kâbe'yi tavaf ederek ziyaret yapılan, zengin olan Müslüman'a ömründe bir kez yapmak farz olan mali ve bedeni ibadetimizin adı nedir?
Cevaplar
1. Ashab-ı Suffa.
2. Başı mesh etmek.
3. Salâvat getirilir. Yani en kısa şekliyle "Allahümme salli ala seyyidina Muhammed" denir.
4. Tecvid.
5. Hac.
Bugün
SON VİDEO HABER
Haber Ara