Dolar

34,8685

Euro

36,8030

Altın

3.050,63

Bist

10.105,59

'Türk gemisi Türkiye toprağıdır'

Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Karaman, "Türkiye gemisi, Türkiye toprağıdır. Öyleyse Türk gemisinde işlenen suç Türkiye topraklarında işlenmiş gibidir" dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-06-05 03:47:00

'Türk gemisi Türkiye toprağıdır'
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Karaman, Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik İsrail'in yaptığı saldırıyla ilgili olarak, "Gazze'ye yardım götüren gemilerdeki insanlarımızın ve yakınlarının şikayetleri üzerine İstanbul ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığımız inceleme başlatmıştır. Türkiye gemisi, Türkiye toprağıdır. Öyleyse Türk gemisinde işlenen suç Türkiye topraklarında işlenmiş gibidir. Onun soruşturmasını yapma yetki ve görevi de Türk makamlarına aittir. Bu soruşturmayı tamamlayacağız, arkadaşları mız çalışmalarını yürütüyor" dedi.

Bosna-Hersek'in başkenti Saraybosna'da bulunan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi tarafından "21. Yüzyılda Türkiye" konulu seminer düzenlendi. Seminere Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Karaman, Maliye Bakanlığı Müsteşar ı Naci Ağbal, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ali Boğa, Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yalçın Ekmekçi ve Yunus Emre Vakfı Enstitü Başkanı Prof. Dr. A. Fuat Birkan konuşmacı olarak katıldı.

Adalet Bakanlığı Müsteşarı Karaman'a salonda bulunanlar tarafından "İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik saldırılarıyla ilgili hukuki bir sürecin başlatılıp başlatılmadığı" yönünde soru yöneltildi.

Karaman, son olayların gerçekten bir insanlık suçu olduğunu belirterek, "Hepimizin yüreği yandı, biz canlarımızı yitirdik, orada yıllardır mahsur kalan kardeşlerimizin yardımına sadece insani bir şekilde koşan insanlarımızın başına gelenler hepimizi derinden üzdü" dedi.

Saraybosna'ya gelmeden önce beraberindekilerle İstanbul Adli Tıp Kurumunu ziyaret ettiğini bildiren Karaman, kurumda cenazelerin otopsilerinin yapıldığını ve İsrail'den gelen gönüllülerin burada kontrolden geçirildiğini anımsattı.

Adli Tıp Kurumunda yapılan incelemenin sonuçlarının kısa sürede Türk ve dünya kamuoyuyla paylaşılacağını ifade eden Karaman, şöyle konuştu:

"Orada üzüntü veren dehşet görüntüler var. Silahla yaralanmadan, öldürülmeden önce insanlarımızın fiziki işkenceye maruz kaldıklarının her türlü belirtileri otopsi işlemleriyle kayıt altına alınmış. Biz Adli Tıp Kurumu olarak gelen insanlarımızı bütün ekibimizle gönüllü olarak hiç kimse evine gitmeden gece yarılarına kadar çalışarak kontrolden geçirdik ve işlemlerini tamamladık. Bu insanlarımız üstelik işkence görmüşler. Ciddi manada travma yaşamışlar."

Karaman, gemide öldürülen 19 yaşındaki Furkan Doğan'da, başında ve ayaklarında ikişer olmak üzere toplam dört kurşun saptandığını ifade ederek, "Başından vurulan bu yavrumuzun kafasında iki mermi girişi, iki de çıkış olduğu için dört kurşun yarası aldı diye bazı basın yayın organlarında yer aldı. Ancak vücudunda ve kafasında ikişer olmak üzere toplam dört kurşun bulunuyor" dedi.
Ahmet Karaman, İsrail'de alıkonulanlarla, açık sularda yapılan saldırı da ölenlerin yakınlarının şikayetleri üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcıl ığının ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının saldırıyla ilgili inceleme başlattığını bildirdi.

Karaman, şöyle konuştu:
"Saldırı yapılan yer Türkiye gemisidir. Türkiye gemisi, Türkiye toprağıdır. Öyleyse Türk gemisinde işlenen suç Türkiye topraklarında işlenmiş gibidir. Onun soruşturmasını yapma yetki ve görevi de Türk makamlarına aittir. Bu soruşturmayı tamamlayacağız, arkadaşlarımız çalışmalarını y ürütüyor.

Failler yakalanır mı yakalanmaz mı? O ayrı bir konudur. Ama en azından biz bu soruşturmayı tamamlayacağız, ümit ediyorum en azından Türk ve dünya kamuoyu nezdinde suçlular saptanmış ve yapılan insanlık suçu belgelenmiş olur. Biz cezaevimize atıp hapsedemeyebilsek de bu tarihe düşen bir belge şeklinde yerini alacaktır."

"Soruşturma açıldıktan sonra, dava açılır mı?" şeklindeki soruya ise Karaman, şöyle yanıt verdi:

"Soruşturma tamamlandıktan sonra dava açılır mı açılmaz mı? Onu yetkili makamlar kararlaştıracaktır. Türkiye'de mahkemeler ve Cumhuriyet Savcılıkları tamamen bağımsızdır. Ne benim ne Adalet Bakanımızın ne de herhangi bir yetkilinin mahkemeler ve Cumhuriyet Savcılıklarına soruşturmayla ilgili talimat verme yetkisi yoktur. Bu kendiliğinden, doğal seyrinde gelişen olaylardır.
İşkence gören insanlarımız, yakınları, vekilleri şikayet dilekçesi verdiler bunun üzerine yetkili makamlar soruşturma başlattı. Soruşturma sonunda dava açılır mı, takipsizlik kararı mı verilir bu tamamen adli makamlarımızın kendi takdirlerindedir. Süreç hukuki olarak devam edecektir. Mahkemelerimiz hukuku uygulamakla yükümlüdür. Bazı sonuçlarının şu şekilde veya bu şekilde ne gibi olacağı, nasıl sonuçlar doğuracağı bizim mahkemelerimizin konusu değildir.

Mahkemelerimiz kendi prosedürlerini uygular, yasalarımıza göre de ceza verir. Uluslararası imzaladığımız sözleşmeler vardır, bunlar da yasa hükmü ndedir. Taraf olduğumuz sözleşmeler doğrultusunda da kararlarımızı veririz. İsrail gibi bir ülkenin Başbakanı tutuklanır mı onun hakkında karar verilir mi? O konuda yasal düzenlemeler mevcuttur. Yasal düzenlemeler neyi emrediyorsa o yapılacaktır."

Ajanslar

Haber Ara