Savcılar İsrail yöneticilerinin peşinde
Gazze'ye yardım filosuna yapılan saldırıyla ilgili soruşturma açan savcılık, İsrail hakkında dava açmaya hazırlanıyor. Baş şüpheliler, Netanyahu, Barak ve Aşkenazi
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-04 07:49:00
Adli Tıp Kurumu’nun ölen dokuz Türkle ilgili raporları da Bakırköy Savcılığı tarafından delil olarak kullanılacak. Savcılık, inceleme sonucu
nda yeterli delile ulaşırsa İsrail aleyhine ‘açık denizde Türk vatandaşlarına yönelik saldırı, adam öldürme, yaralama, rehin alma’ gibi suçlamalarla ‘deniz haydutluğu’ davası açarak operasyonun sorumlularını yargılayabilecek. Soruşturmanın baş şüphelileriyse İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Ehud Barak ve Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi olacak.
İsrail’in Gazze’ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından Bakırköy Savcılığı adli soruşturma için düğmeye bastı ve inceleme başlattı. Bu doğrultuda Ankara Başsavcılığı da Ankara’ya getirilen yaralıların ifadesini aldı. Ankara Talimat Savcılığı’ndan Savcı Mehmet Taştan, dün sabah yaralıların tedavi altına alındığı hastaneye giderek, yoğun bakımda tutulanlar dışındaki bütün yaralıların ifadesine başvurdu. Taştan’ın aldığı ifadeleri İstanbul’a ve Adalet Bakanlığı’na göndereceği öğrenildi.
Savcılık, yaralıların ifadeleri dışında, sağ kurtulan ve Türkiye’ye getirilen gönüllülerin de Adli Tıp muayenesini istedi. İsrail’den getirilen 500 gönüllü, dün sabaha karşı Adli Tıp’ta muayeneden geçirildiler. Savcılık, bununla da yetinmeyip, ölen dokuz kişinin detaylı otopsi raporlarını da istedi. Sekizi Türkiye Cumhuriyeti, biri ABD vatandaşı olan şahıslara ait cenazelerde yapılacak otopsi incelemesinde, ölüm nedenleri, ateşli silahla ölümlerin şekli (yakın mesafeden ateş açılmadığı gibi) gibi soruşturma için gerekli detaylara da yer verilecek. Adli Tıp, ölen gönüllülere karşı kimyasal madde içeren silahlar kullanılıp kullanılmadığını da inceliyor.
Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının da yakından incelediği soruşturma çerçevesinde, gerekli delillere ulaşıldığında gemilere baskın yapan İsrail ordusu yetkililerine ‘Deniz haydutluğu’ davası açılacak. Operasyon kararını alan İsrailli askeri yetkililer, ‘açık denizdeki bir gemiye baskın yapmak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını öldürmek, yaralamak, rehin almak’ gibi suçlamalarla karşılaşacak. Yargılama, Uluslararası Deniz Hukuku kurallarına ve ‘evrensel yargılama’ ilkesine göre yapılacak. ‘Gemilerin açık denizde bulunduğu, beyaz bayrak gösterdiği, insani yardım taşıdığı, İsrail’i tehdit etmediği, bayrak devletinin ve gemi kaptanının müdahale izni vermediği’ gibi gerekçelerle, İsrail’in müdahalesinin ‘yasadışı’ olduğu vurgulanacak. Ardından, ölümlerin yakın mesafeden ateşli silah yaralanması nedeniyle gerçekleşmesi gibi somut delillere ve tanık ifadelerine başvurulacak. Bu arada İsrail’de bir soruşturma komisyonu oluşursa, Türkiye’deki savcılık bu komisyonun raporlarından da yararlanabilecek.
Dava sırasında İsrail’in işbirliği yapmaması halinde, uluslararası kuruluşlar devreye sokulabilecek. Ancak deniz hukuku bu konuda ülkelere bir yaptırım getirmediği gibi hem Türkiye hem İsrail. Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne taraf olmadığından bu yol tıkanabilir. Türkiye İsrailli yetkilileri gıyabında yargılayıp mahkûm ederse, söz konusu yetkililerin Türkiye’ye geldiklerinde tutuklanması gündeme gelebilecek. Türkiye, dava sonucu kesinleştikten sonra İnterpol’e başvurup söz konusu İsrailli yetkililerin yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmesini isteyebilecek. Türkiye’deki davanın yanı sıra Uluslararası Adalet Divanı’na da dava başvurusu yapılabilecek.
Yardım gönüllüleri arasında bulunan İngiliz ve İsveç uyruklular da muayenelerini kendi ülkelerinde yaptıracakları gerekçesiyle dün Adli Tıp Kurumu’na gitmedi. ‘Mavi Marmara’ gemisinde bulunan eski Alman Sol Parti milletvekili hukukçu Norman Paech de İsrail’i ırkçılıkla suçlarken, Almanya Federal Savcılığına suç duyurusunda bulunma hazırlığı içerisinde olduğunu ve ‘korsanlık’ suçlamasıyla dava açacağını söyledi. (Radikal)
SON VİDEO HABER
Haber Ara