Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ortadoğu'da kriz ABD'nin başını ağrıtacak

Dünya basınının da 1 Haziran 2010 tarihinde gündemini İsrail’in dün Gazze’ye yardım filolarına düzenlediği baskında 9 kişinin hayatını kaybetmesinin yankıları oluşturuyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-06-01 11:32:00

Ortadoğu'da kriz ABD'nin başını ağrıtacak
Olayın sıcaklığının azalması ve üzerinden zaman geçmesiyle birlikte dış basında çıkan haberler, krizin Ortadoğu, ABD-Türkiye-İsrail ve küresel dengeler üzerine olası etkilerine yoğunlaşmaya başladı.

CNN: Ortadoğu'da kriz ABD'nin başını ağrıtacak

Hem Türkiye hem de İsrail, ABD'nin Ortadoğu'daki stratejik müttefikleri. Ancak İsrail'in yardım gemisine düzenlediği baskın, Obama yönetiminin her iki tarafı da küstürmeden bir orta yol bulmaya zorlayacak.

İsrail ile Türkiye arasındaki çatlak, Pazartesi günü BM Güvenlik Konseyi'nin toplantı odasından sokaklara kadar her yerde gözle görülür haldeydi.

ABD'nin BM nezdindeki Büyükelçi Yardımcısı Alejandro Wolff, "Gazze'dekilerin iyiliği için provokatif olmayan, çatışmadan uzak mekanizmalar kullanılmalıdır... Denizden doğrudan sevkıyat yapmak uygun olmadığı gibi sorumlu bir hareket de değildir ve mevcut koşullar altında kesinlikle etkili olamamıştır" dedi.

ABD'nin Türkiye'nin saldırı nedeniyle İsrail'den özür talebine açık destek vermek gibi açık şekilde taraf tutup tutmayacağı henüz netlik kazanmadı.

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, ABD'nin olaya tepkisini "bir miktar zayıf" olarak nitelendirdi. Türkiye'nin Güvenlik Konseyi'nden olası bir açıklama ya da karar alınması gibi bir konuda ABD'den ne beklediği yönündeki bir soruya ise Tan, sorunun fazla "farazi" olduğu yanıtını verdi ancak ekledi: "Bu yaptığı İsrail'in yanına kâr kalmamalı."

İsrail ile uzun yıllar güçlü bir ticari ve askeri işbirliğine dayanan ilişkileri olan Türkiye, 2008 yılındaki Gazze operasyonuna sert tepki göstermişti. Şimdi de Türkiye, İsrail'den saldırıda hayatını kaybedenlerin kimliklerinin tespit edilmesini, naaşlarının geri gönderilmesini ve gemilerde gözaltına alınanların serbest bırakılmasını istiyor.

Ancak şu ana kadar İsrail'den bu talepleri yerine getireceği yönünde herhangi bir sinyal gelmiş değil.

BBC: İsrail tek bölgesel Müslüman müttefiki Türkiye’den koptu mu?

Son 18 ay içinde Türkiye ve İsrail arasında yaşanan çok sayıda diplomatik kriz, Gazze konvoyunun engellenmesinin ardından Türkiye’nin çok sert bir tepki vermesine neden oldu. İki ülke arasındaki tüm askeri işbirliği askıya alındı ve İsrail’den Türkiye’ye turist akışı son buldu.

İsrail’in 2008’de Gazze’de düzenlediği operasyon küresel alanda en büyük tepkiyi Türkiye’den gördü. Haftalarca Suriye ve İsrail arasında arabuluculuk yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Dökme Kurşun Operasyonu’nu başlattığı zaman son derece içerledi.

Gazze’ye yardım ulaştırmayı amaçlatan İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) Gazze Filosu’na öncülük eden Mavi Marmara gemisinin İsrail askerleri tarafından saldırıya uğradığını gösteren görüntüler şok yarattı. Türk hükümeti konvoya resmi destek vermemesine rağmen İHH’nin görevini desteklediğini ortaya koymuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, filonun Gazze’ye ulaşması için yoğun diplomatik çaba gösterdi. Türk vatandaşlarının hayatını kaybettiği ve yaralandığı saldırının sonucunda, Türkiye kendisini İsrail ile ilişkileri tarihinde en ciddi diplomatik anlaşmazlığın içinde buldu.

REUTERS: Gemi olayı İsrail'i diplomatik sıcak sulara soktu

İsrail, bu gemi olayı nedeniyle Filistinlilerle yürütülen barış çabalarının zarar görmesi gibi çok ağır bir bedel ödemek durumunda kalabilir.

Filistin yanlısı yardım filosuna düzenlenen operasyona yabancı ülkelerden gelen tepki, İsrail'in en yakın müttefikleri arasında bile oldukça sert oldu. Bu olay, İsrail'in Gazze'deki Hamas'ın izole edilmesi gerektiği yönündeki tezlerini geçersiz kılabilir.

İslamcı Hamas'ın laik rakibi Mahmud Abbas, hiç vakit kaybetmeden saldırıyı "katliam" olarak nitelendirdi. Bu açıklama, yaklaşık üç hafta önce ABD önderliğinde başlayan barış görüşmelerine zarar verebilir.

ABD Başkanı Barack Obama, Washington'ın İsrail ile bağları ve başta Türkiye olmak üzere Müslüman müttefikleriyle ilişkileri arasında bir denge tutturmak durumunda kalacak.


Wall Street Journal: İsrail'in dış politika hedefleri tehlikede

Analistler, saldırıya yönelik uluslararası tepkiler nedeniyle İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu hükümetinin en önemli dış politika hedeflerinin de tehlikeye girebileceğini söylüyor. Bunlar arasında İran'ın nükleer silah üretmesine engel olmak başı çekiyor.

Washington, Birleşmiş Milletler nezdinde İran'a karşı yeni bir dizi yaptırım uygulanması için bastırıyor ancak Mavi Marmara'da meydana gelen ölümler ABD'nin çabalarına karşı çıkan ülkelerin daha da ayak diremesine neden olabilir.

Pazartesi günü Türkiye yine BM Güvenlik Konseyi nezdinde İsrail'i eylemlerini "barbarlık" ve "açık denizde saldırganlık" olarak nitelendirdi.

Bu olayın, ABD destekli İsrail-Filistin barış görüşmeleri süreci üzerinde de etkileri olabilir. Bu görüşmelerin sekteye uğraması son dönemde zaten zorlu bir süreçten geçen ABD-İsrail ilişkileri üzerinde de yeni bir gerilim yaratabilir.

Guardian: Dünya İsrail'i kınamak konusunda birleşti

İsrail'in Akdeniz'deki filoya komando göndererek oynadığı iyi hesaplanmış kumarın bedelinin yüksek olması giderek artan bir olasılık olarak göze çarpıyor.

Bu bedelin de hem uluslararası hem de diplomatik alanda giderek yalnızlaşan ve Ortadoğu'daki kritik halka ilişkiler savaşını kaybeden bir İsrail.

Bu olayın ilk ve en büyük kaybı İsrail'in kilik stratejik, bölgesel ve Müslüman müttefiki Türkiye'yi kaybetmesi. İstanbul ve Ankara sokaklarında İsrail'e öfke vardı.

İsrail bayrakları yakılırken, Netanyahu hükümeti de İsraillilere Türkiye'den uzak durmaları çağrısı yaptı. Binlerce kişi sokaklara döküldü ve İsrail konsolosluğuna yürüdü.

Şu ana kadar takındığı tavır, İsrail'in eleştiri oklarının hedefinden çıkmayı ve Türkiye ile ilişkilerinde kalıcı hasar yaratmamayı hedefliyor olduğunu gösteriyor.


Ajanslar

Haber Ara