Dolar

34,8957

Euro

36,7306

Altın

3.012,17

Bist

10.058,63

Genç Siviller'den Yassıada'ya ziyaret

Kendilerini "Genç Siviller" olarak adlandıran bir grup, 27 Mayıs askeri müdahalesinin 50. yılı dolayısıyla Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı anmak amacıyla yargılandıkları Yassıada'yı ziyaret etti.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-27 17:22:00

Genç Siviller'den Yassıada'ya ziyaret
Yassıada'da yargılanmış kişilerin birinci derece yakınlarını da taşıyan vapur, Kabataş İskelesi'nden hareket ederek, Kadıköy'e uğradı. Buradan da yolcu alan vapur, Yassıada'ya gitti.

Yassıada'da, yargılamanın yapıldığı spor salonunun içinde bir konuşma yapan Eski DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, kendisini bir boşlukta hissettiğini belirterek, şunları söyledi:

"Bir boşluk içerisinde hissediyorum kendimi. Çok mu üzülmeliyim, yoksa benim üzüntümden sevinç duyacaklar olacak mı? Yoksa daha dik mi durmalıyım? Yoksa dik durmamak bugün demokrasiyi sakatlamaya çalışanlara yine cesaret verecek mi diye düşünüyorum. Bu ülkede hep birlikte bir şeye ihtiyacımız var. Bu ülkeye nefret tohumları ekenlerin felsefelerini, zihniyetlerini toprağa gömmek ve bu ülkeye sevgi tohumlarını barış tohumlarını ekmek. Liseli yıllardaydı, ben tebrik kartı satardım. İnsanlar Menderes'in fotoğrafını görünce parmaklarıyla okşarlardı. Sadece Menderes'i değil, bu mahkemede yargılanan herkesi çok sevdi millet."

Celal Bayar'ın torunu Emine Gürsoy Naskali de 27 Mayıs askeri müdahalesinin 50. yılında hala içinde bir acı hissettiğini, bu acının yanı sıra bir mücadele hissinin de içinde var olduğunu kaydetti.

"Bu mücadele hissi de darbeci zihniyete karşı durulması gerektiği ve bu yönde elimizden gelenin yapılması gerektiği hissi" diyen Emine Gürsoy Naskali, sözlerini şöyle sürdürdü:

"27 Mayıs darbesine baktığımda, bu darbe eli silahlı bir çete tarafı ndan yapılmıştı. Bir silahlı cephesi vardı bu işin. Aynı zamanda bir siyasi cephesi de vardı. Muhalefet olup iktidar olamayan bir partinin, iktidar hırsı vardı. Bunun pek çok kanıtı ve örneği var. Bunun yanı sıra bir de hukuk cephesi vard ı. Cumhuriyet Halk Partili hukukçular, darbecilere akıl vermişlerdir. Sonrasında demişlerdir ki 'Eğer, bu Demokrat Parti iktidarını çok vahim suçlarla suçlayıp cezalandırmazsanız siz suçlu duruma düşersiniz.'
Bu üç ayağı belirtmek istiyorum. Elbette ki; bu salonda cereyan eden olaylar, kurulan mahkeme kurmaca bir mahkemeydi.

Kararları çok çok öncesinde verilmişti. Mesela darbe mayıs ayında oldu. Temmuz ayında bir dergide bir sehpa resmi, altında büyük babamın fotoğrafı, onun altında suç ve cür üm ifadesi yer alı yordu. Yani Cumhuriyet Halk Partisi, darbenin azmettiricisi olmuştur. Bu salonda ömürlerinin 1 yılını geçirmiş insanlara karşı büyü k bir merhamet var. Büyük bir sevgi var. Onları rahmetle minnetle anıyorum. Nur içinde yatsınlar."

Celal Bayar'ın torunlarından Bilge Gürsoy da askeri müdahale sırasında 3 yaşında olduğunu, hayatı boyunca bu olayların konuşulduğunu anlattı.

Şu an söyleyecek bir şey bulamadığını dile getiren Gürsoy, "Benim için hissen çok etkileyici bir olay. Tek dileğim, böyle olayların yaşanmaması" dedi.

Fatin Rüştü Zorlu'nun torunu Fatin Rüştü Yener de "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oylarıyla Meclise gelen insanlar, ancak onların oylarıyla gidebilirler. Dolayısıyla ben bunu hiçbir zaman içime sindiremedim" diye konuştu.
Konuşmaların ardından katılımcılar, spor salonunun duvarında asılı olan "Buradaydık" yazılı tabelaya imza attı.

"Genç Siviller", adadaki etkinliğin ardından tekneyle İstanbul'a doğru hareket etti.

AA
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara