Dolar

34,8741

Euro

36,7357

Altın

3.035,95

Bist

10.058,47

27 Mayısçı'dan acı itiraf

Askeri vesayetin kaynağı olarak gösterilen 27 Mayıs’ın 50. yıldönümünde, MBK üyesi Numan Esin’den acı itiraflar geldi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-27 07:55:00

27 Mayısçı'dan acı itiraf
Türk siyasi tarihinin ilk darbesi olan 27 Mayıs'ın 50. yıldönümünde, darbenin baş aktörleri olan 37 kişilik Milli Birlik Komitesi (MBK) üyesi Kurmay Yüzbaşısı olan Numan Esin, çarpıcı açıklamalar yaptı. Darbenin ardından gerçekleştirilen idamlara karşı olduklarını savunan Esin, dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile bakanları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun yurtdışına gönderilmeleri gerektiğini söyledi.

27 Mayıs üzerine gerçekleştirilen bir panelde ilk kez tarihi itiraflarda bulunan MBK üyesi Esin, ihtilallerin ulusların hayatında istisna da olsa olduğunu söyledi. Sosyal olayların çağının şartlarıyla değerlendirilmesi gerektiğini belirten Esin, "Elbette ki bugünkü şartlar içerisinde duygusal düşündüğünüz ve yaşadığınız vakit ihtillallerin getirdiği acı sonlar toplumlar ve fertler üstünde son derece üzücü neticeler getiriyor. Ama bunlar toplumsal olaylardır. Biz buna devrim diyoruz. Çünkü, Türkiye 1960'a doğru adım adım yoksulluk içerisinde gitti" dedi.

AMBOLE OLMAYACAĞIZ

1958'in son aylarına kadar ihtilale inandığını söyleyen darbeci subay Esin, süreci ise şöyle anlattı: "Harp Okulu'nda bize ordunun siyaset dışı kalmasını öğrettiler. Siyaset yapmak isteyen ayrılsın dediler. Uzun bir istişareden sonra; tarafsız olacak siyasi partilerden herhangi birisine ambole olmayacağız dedik. Plan ve programı olacak dedik. 1959 yılının sonbaharında ihtilale katılmamız kesinleşti. Kimseyle konuşmuyoruz, not almak veya dosya hazırlamak ihtilalciliğin zaten tekniğine aykırı şeyler. Bu genç ekip, iktidarı CHP'ye teslim etmemek kararıyla ihtilale katıldı. İhtilali ordu yapıyorsa halkın yarısına dost yarısını düşman edemezsiniz çünkü bu halkın ordusu."

AĞIR HÜKÜMDÜ!

İdamlarla ilgili ilk kez itiraflarda bulunan Esin, kendisinin 14'ler grubunda yer alarak yurtdışına gönderildiğini söyledi. Bu nedenle idam kararlarını onaylamadığını savunan Esin, "İhtilal oldu iktidar sahipleri tutuklandı. Ancak biz, bunların yurtdışına gönderilmesi taraftarıydık. Bakanlar Kurulu’nun ileri gelenleri, Başbakan, Fatin Rüştü, Hasan Polatkan... Bir de tahkikat komisyonunun azgın sayılan birkaç üyesini gönderelim diyorduk. Diğerlerini de köylerine gönderelim ve üç senelik planlama yapalım. Yeni bir Anayasa ile referandumda halkın oyunu alalım dedik. Ama böyle ağır bir hükümle mahkum edilmelerine karşı çıkıyorduk" şeklinde konuştu.

55 Ağa, bakanın iş güzarlığı

55 Ağa sorunu olarak bilinen ve Doğu ile Güneydoğu'daki aşiret reisleri ile bölgenin ileri gelen Kürt ailelerinin tutuklanarak Sivas'a gönderilmesinde dönemin İçişleri Bakanı'nı suçlayan MBK’nın Kurmay Yüzbaşısı Numan Esin şunları söyledi: "O bizim İçişleri Bakanımız Muharrem İhsan Kızıloğlu'nun işgüzarlığı. Biz ona dedik ki ne diye tutukluyorsun ya bu adamlar isyan mı ediyor sana? Efendim tedbir alıyoruz dedi. Ama senin aldığın bu tedbir bizim ilerideki başarımızı gölgeleyen bir olay. Cemal Gürsel ile konuşuyorlar ve Güneydoğu'da isyan olur falan diyorlar. 55 Ağa sorununa biz müthiş içerledik ve o içişleri bakanını bizim arkamızdan postaladılar.

Numan Esin kimdir?

27 Mayıs 1960 İhtilali'ne İstanbul'da 1. Ordu Karargahı'nda Harekat Başkanlığı'nda Kurmay Yüzbaşı olarak görevli olduğu sırada katıldı.13 Kasım'da İhtilal Komitesi’nin parçalanması üzerine 14'lerden biri olarak Madrid'e sürgüne gönderildi. 2 yıl sonra Türkiye'ye döndü.

DEDEM HIÇKIRIKLARA BOĞULDU

Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, darbe dönemini ve yaşadıklarını anlattı. "İdam kararları müebbete çevrilenler okunduğu anda büyükbabam hıçkıra hıçkıra ağlamış" dedi.

27 Mayıs 1960 askeri darbesinde Yassıada'da idamla yargılanan dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, acı dolu yılları ve anılarını BUGÜN'le anlattı. Bayar'ın, idam cezasının müebbete çevrildiği anda yaşadıklarını "Liste okunuyor büyükbabam idamlıklar listesinde değil ama hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlıyor. Çünkü müebbete çevrilenler arasında üç arkadaşının isminin olmadığını öğreniyor" şeklinde anlattı.

LİSTEDE 3 İSİM EKSİKTİ

Naskali, darbenin 50. yıldönümünde dedesi Celal Bayar'ın hatıralarını dile getirdi. Büyükbabasının 1 numaralı sanık olduğunu hatırlatan Naskali, "Onun idam kararı ilk açıklandı. Kararı duyunca kulaklığını çıkarıp atıyor, eliyle de 'Hadi oradan, siz de önemsenecek insanlar mısınız' diyor. Ardından idama mahkum edilen sanıklardan 14'ü mahkeme salonundan İmralı'ya sevk ediliyor. Büyükbabam ve diğerleri elleri arkadan bağlı, hücrelere alınıyor. İdam kararları müebbete çevrilenlerin okunduğu anda ise büyükbabam hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlıyor. Kendisinin adı listede ama üç arkadaşının isminin olmadığını anlıyor" dedi.

HEPSİNE KEFİLİM!

Naskali, büyükbabasının idamla yargılandığı dönemde sergilediği dik duruşu şöyle anlattı: "Arkadaşlarına sahip çıkmıştır. ‘Vatanperver insanlardır, hepsine kefilim’ demiş ve mesuliyeti üzerine almıştır. Büyükbabam 78 yaşındaydı. Cumhurbaşkanı olduğu için ancak 'vatana ihanet' suçundan yargılanabilir ve idam edilebilirdi. Davayı da 'vatana ihanet' suçlamasıyla açtılar. TCK'ya göre 65 yaşın üzerindekiler idam edilemiyordu. Ancak kanundaki yaş haddini kaldırdılar. İdam etmeye ise cesaret edemediler, korktular, sonuçta cumhuriyeti Atatürk'le beraber kuran kişi Celal Bayar'dı."

SAHA YAPACAĞIZ

İdam sehpalarının hazırlanması sırasında yaşanan ilginç bir olayı ise Naskali şöyle paylaştı; "Davalar sürerken İmralı cezaevi müdüründen 80- 90 idam için hazırlık yapması isteniyor. İmralı'da ağaç yok, gemiyle kereste getirtiliyor. Hazırlıkların gizli yapılması lazım, onun için müdür futbol sahası yapılacağını söylüyor, mühimmat depolanacak diye sandukalar hazırlanıyor, zeytin ağacı dikilecek diye çukurlar açılıyor."

CHP, 27 Mayıs'ın azmettiricisi oldu

Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali, CHP'nin 60'larda tek parti sistemine hasret olduğunu söyledi. Bugün de "Yeni ambalaj içinde eski mamülü pazarlama çabası içindeler" diyen Naskali, "İnönü ve CHP, 27 Mayıs'ın azmettiricisi oldu. Darbe sayesinde iktidar olmak istedi. Rusya'da Komünist Parti'nin Sovyet dönemine geri dönmek isteyen kanadı darbe yapmaya kalkışınca Yeltsin tankların önüne geçti, bir tankın üstüne çıktı ve kameraların önünde darbe istemiyoruz dedi. Böylece darbe çöktü. İnönü ise aynı şeyi yapamadı. Darbecilere, yargılama fikrini de yine CHP'liler ve CHP'li 'aydın' hukuk profesörleri telkin etti. 'Yargılayıp suçlu bulmazsanız isyan suçundan siz suçlu duruma düşersiniz, ipe gidersiniz' dediler. 'İdamlık suçlar bulup, idamla yargılayıp bu işi neticelendirmeniz gerekir' dediler" diye konuştu.

bugün
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara