Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Etlere 'helal' damgasını hahamlar vuruyor

30 yıldan fazladır sinagogla mezbaha arasında mekik dokuyor, “helâl” hayvan kesimi yapıyorlar. Kestikleri hayvanların hastalıklı olup olmadığını iç organlarını titiz şekilde inceleyerek tespit ediyorlar.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-26 01:17:00

Etlere 'helal' damgasını hahamlar vuruyor
Adem Demir / Newsweek Türkiye

Aron Edili, Türk vatandaşı bir Musevi. Elindeki 500 dolarlık bıçağı titizlikle biledi. Bıçağını taşa sürterken, meslektaşı Yako Pardo onu dikkatle izliyordu. Sonra izlemeyi bırakıp bilenen ve Yeniçeri kılıcını andıran bıçağın keskinliğini sağ el başparmağının tırnağıyla test etti Pardo. İnsanın tüylerini diken diken eden bir sahneydi doğrusu. Küçük bir dikkatsizlik başparmağına mal olabilirdi. Bıçakta bir pürüz olmaması için bu kontrol birkaç kez tekrarlandı. Pardo’nun onayından geçmeyen bıçak, tekrar bilendi. Ardından Edili, yerde yatan 300 kiloluk boğanın kafasını bir darbeyle gövdesinden ayırdı.

Onlar ne yalnızca kasap ne de mezbaha görevlisi. Büyük bir titizlikle bu kesim işlemini gerçekleştiren Edili ve Pardo, aslında birer haham. Zaten kesim de, Türkiye Musevi Cemaati’nin et ihtiyacını karşılamak için yapılıyor. Et üretiminin Musevilik ritüellerine uygun ve hayvanlara en ufak bir acı çektirmeden gerçekleştirilmesi için kesimin her aşamasında yer alan ve olağanüstü çaba gösteren din adamları mezbahada artık “haham kasaplar” olarak tanınıyorlar. Türkiye’de et fiyatlarındaki artış nedeniyle hükümet canlı hayvan ithal edilmesi kararı aldı. Ancak sokaktaki insanın kafasını, etin fiyatının kaç liraya düşeceği kadar kurcalayan bir soru daha var. Yurtdışından ithal edilecek etlerin helal gıda kıstasına uygun olup olmayacağı? Hükümet, belki bu nedenle daha ziyade canlı hayvan ithalatını tercih ediyor. Bazı görevlilerin yurtdışına gidip kesimlerde bulunması da gündemdeki alternatifler arasında. Öte yandan, Türkiye Musevi cemaati bu işi yıllardır aynı dikkatle halletmeye çalışıyor. Musevilikteki “kaşer” (yenmesi ve kullanılmasında dinen sakınca bulunmayan helâl ürünler) ve Müslümanlıktaki “helâl” kavramları birbirine çok benziyor. Müslümanlıkta olduğu gibi Musevi inanışına göre de, hayvan kesiminde birçok detaya dikkat etmek gerekiyor. Usulüne uygun kesilmemiş etleri ise inançları gereği tüketmiyorlar.



Hayvan kesimini bizzat kendi din adamları, yani hahamlar eliyle ve sahibi dindar Müslüman olan bir firmanın aracılığıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Tuzla’daki kesim tesislerinde gerçekleştiriyorlar. Haham kasapların başında Osmanbey ve Neve Şalom sinagoglarında görev yapan 57 yaşındaki David Sevi var. İçlerinde en deneyimlileri de o. 30 yıldan fazla süredir, hahamlık ve kasaplığı birarada yürütüyor. Sevi’nin altında on kadar haham kasap çalışıyor. İzak Peres, Gabriel Eskenazi, Rafel Romi, Albert Gerşon ve İzzet Ers onlardan birkaçı. Kesilecek hayvanları, Etçi Steakhouse isimli firmanın sahibi Mehmet Emin Arslan tedarik ediyor. Haham kasaplar ise her hafta pazartesi günü saat 07.30’da, 100’e yakın hayvanın kesimi için mezbahada hazır bulunuyorlar. Hayvanlar bir dizi işlemden geçiriliyor. Öncelikle hepsi veteriner tarafından kontrol ediliyor. Ardından hahamlar, Musevilik inancı gereği havyanın kesimden önce dinç olduğunu test etmek için hiç zorlamadan dört adım atmasını sağlıyorlar. Kullanılan özel yapım bıçakların çoğu İsrail’den getirtiliyor ve fiyatları 200 ile 500 dolar arasında değişiyor. Büyük bıçaklarla büyükbaş hayvanlar, küçük bıçaklarla koyun, kuzu ve tavuk kesiliyor. “Kesilen hayvanların akciğerleri başta olmak üzere iç organlarında bir yırtık olmaması gerek. Her 100 hayvanın ancak 25’i kriterlerimize uygun çıkıyor” diyor Sevi.



Hatta yırtık olup olmadığını kontrol etmek için bu organları hava ile şişiriyorlar. İstanbul genelinde haham kasapların kestikleri ve kaşer damgası vurdukları etleri satan 13 Yahudi kasap dükkânı var. Büyük bir kısmı Gayrettepe ve Kurtuluş civarında. İki tanesi de Caddebostan’da. Her haham hayvan kesimini bilmiyor, ama Museviliğe göre kesim yapan kişinin haham veya dindar olması şart. Hayvan kesimi usta çırak ilişkisiyle öğreniliyor. Usta haham kasap, öğrencisini kendisi seçiyor. Yetişen öğrenci hahambaşılık tarafından sınava alınıyor ve geçerse yine hahambaşılık tarafından kasaplığa atanıyor. “Geleneklerimiz ve dini kurallarımız çok önemli. Bunların sürdürülmesini arzu ediyoruz” ediyoruz diyor Sevi. “Bizim kontrollerimiz Müslümanlarınkinden çok daha farklı. Ama etlerimizi tüm Yahudilerin yediğini de söyleyemem. Çünkü her dinde olduğu gibi bizde de dini değerlerden kısmen uzaklaşma söz konusu ve Musevilerin artık ancak yüzde 20-30’a yakını kaşer’e dikkat ediyor.”



Peki, Müslümanlar, hahamların kestiği eti yiyebilirler mi? Cemaate hayvan temin eden ve kesimlerin organizasyonunu gerçekleştiren, aynı zamanda kendini “dini bütün bir Müslüman” olarak tanımlayan Arslan, bu soruya gönül rahatlığıyla “Evet” yanıtı veriyor. “Hahamlar Allah adıyla kesim yapıyor. Zaten İstanbul’da kesimin yapıldığı mekânın hem giriş kapısında hem de duvarında besmele yazılı” diyor Arslan. Sevi de, “kesimi Allah adıyla ve dua okuyarak yaptıklarını” söylüyor. “Bu etleri bize nasip ettiği için kesimden önce Allah’a teşekkür ediyoruz.”



Musevilikte, hayvanın siyatik sinirlerinin yenmesi yasak olduğu ve bunları ayıklamak imkânsız olduğu için hayvanın sadece göğüs ve ön ayaklarının etini yediklerini anlatıyor Sevi. Hayvanın kalan kısımları yine de satılıyor, Müslümanlar da alıyor. İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı da “Hahamların kestiği etlerin Müslümanlar için caiz olduğunu” söylüyor. “Kuran’da Maide Sûresi’nin 5’inci ayetinde ‘Bugün size temiz ve iyi şeyler helâl kılınmıştır. Kendilerine kitap verilenlerin yiyeceği size helâldir, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir’ denir. Dolayısıyla Musevi din adamlarının kestikleri etleri yemenin dinen bir sakıncası yok” diyor Çağrıcı. Hükümetin yurtdışından ithal edeceği etlere, kaşer’e benzer ‘helal gıda’ mührü vurulabilir mi? Tartışma hem ekonomi hem dinle ilgili olduğu için uzayıp gidebilir. Hatta yakın zamanda bu süreç tıpkı haham kasaplar gibi, imam kasaplar şeklinde bir istihdam bile yaratabilir.

Haber Ara