Almanya ve ABD'nin Afganistan çekişmesi
Taliban yaptığı yeni açıkılmada (25 Mayıs 2010) yeni İngiliz hükümetinin doğru bir karar verdiğini açıkladı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-25 15:43:00
İngiltere, Irak ve Afganistan işgallerinin getirdiği yıpratıcılıkla, ekonomisinin çökmek üzere olduğu panik içinde, çareyi askerlerinin buradan çekerek bir nebze olsun rahatlamayı düşünüyor.
Peki Almanya niçin böyle davranıyor? Taliban’ın bundan bir ay kadar önce sitemizde de yayınlanmış olan Almanya hakkındaki bildirisinde olduğu gibi, Afgan halkı ile Alman halkı arasında tarihi bir dostluk varken, Almanya’nın bugünkü davranışı nasıl açıklanabilir?
Almanya, Afganistan’da Taliban’a karşı mı savaşıyor yoksa gerçekte ABD’ye karşı mı savaşıyor?
Görüntüde 5 bin askeriyle Taliban’a savaşıyor gibi görünse de, gerçek niyetinin ABD’ye karşı savaşmak olduğu artık iyice su yüzüne çıkmaktadır. Yalnız bu savaşta, silahlarını ABD askerlerine karşı doğrultarak değil, bilâkis onunla aynı safta, Taliban’a karşı doğrultarak ama esasında ABD’yi çökerterek yapılıyor. Evet Almanya, ABD’nin Afganistan’dan çık(a)maması için elinden gelen her şeyi yapıyor. Sadece Afganistan’da mı? Irak’tan da çık(a)maması için benzer siyaseti uyguluyor. Yani ABD’nin, Irak-Afganistan bataklığında daha uzun bir zaman debelenmesini ve bu sayede içerde müthiş bir ekonomik yıkım, dışarıda ise müthiş bir askerî hezimetle yüzleşmesini, dünya üzerindeki hâkimiyeti ve imajının çökmesinin arzuluyor.
Bu sebeble de, ABD’nin yanında görünerek, kendi stratejisi gereği onu bitirmek için uğraşıyor. ABD’nin yakın dostu İngiltere bile, Afganistan’da durmanın akıl kârı olmadığını anlamış ve bütün askerlerini çekmenin hesabını yaparken, Almanya’nın aksi yönde davranması niyetini iyice açığa vuruyor.
Aslında bu durum sadece Almanya için değil, Rusya, Çin ve hatta Pakistan için de geçerli.
Rusya, ABD’nin Afganistan işgalinde en büyük desteği veren ülkelerden birisi, Kuzey İttifakı, Rusya’nın denetiminde ve başkentteki kukla hükümet azınlıklara dayalı Kuzey İttifakı’nın elinde. Yine hava sahasını, Özbekistan demiryolu güzergâhını ABD’ye açmış hâlde. Ancak diğer yandan Taliban’ın ABD’yi uğrattığı hezimetleri de medyası sayesinde neredeyse canlı olarak dünyaya duyuruyor. Yine değişik kanallarda, Taliban’a gelişmiş ABND zırhlılarını delecek roketatarlar tedarik ediyor. Çin hâkeza, ABD’ye şirin görünürken, ABD üslerini vuran Taliban’a füzeler gönderiyor. Çin, Taliban’ın Hindistan’ı vurmasını elzem görüyor. Almanya başta olmak üzere bu ülkelerin Afganistan siyasetini Türkçe tabirle şöyle ifadelendirebiliriz: “İti ite kırdırmak!”
Taliban’ın kazanmasını ise pek tabii ki hiç birisi arzulamıyor. Çünkü Taliban kazanırsa bölgedeki bütün taşlar yerinden oynayacak, zaten şu anda bunun sesleri geliyor.
Burada kırılması elzem olan ise tabii ki, ABD. Bu güçler, ne ABD’nin kazanmasını ve ne de Taliban’ın kazanmasını arzuluyor. Kendi stratejileri gereği, her ikisinin de iyice yıpranmasını arzuluyorlar. Ancak evdeki hesap çoğu zaman çarşıya uymuyor, giderek büyüyen ve güçlenen Taliban, arkasına aldığı en ufak rüzgârı bir kasırgaya dönüştürebiliyor.
Taliban, İngiliz hükümetini askerlerini çekme kararı doğru ve İngiliz halkın çıkarlarını gözeten bir karar olarak gördüğünü açıklarken, ABD’nin Almanların gazına gelmesi ise sadece girdiği bataklıkta iyice çökmesini sağlıyor.
Haber Ara