Dünya Bankası Başkanı, Türkiye'ye şaştı kaldı
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye'de, küresel mali krizin ve ekonomik resesyonun etkilerinden sonra, imalat sanayi üretimindeki kapasite kullanımının her ay tutarlı bir şekilde arttığını ve artık tekrar kriz öncesi düzeylere yaklaştığını belirterek, ihracattaki toparlanmanın da beklediklerinden biraz daha hızlı olduğunu söyledi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-24 11:28:00
"Türkiye ekonomisinin toparlanma hikayesi iyi bir haberlerden birisidir" şeklinde konuşan Zachau, şöyle dedi:
"Geçen yılın dördüncü çeyreğinde, ihracat bir önce yıla göre yüzde 6,4 büyümüştür; bu oran Türkiye'nin GSYH'daki artıştan biraz daha hızlı olmuştur ve Türkiye için iyi bir işarettir.
Aynı zamanda, Türkiye'nin ithalatı da artmıştır. Dolayısıyla cari açık bu yıl yükselecektir (belki de GSYH'nın yüzde 4'ü seviyesine) ve özellikle yabancı doğrudan yatırım olmak üzere dış finansmanın çekilmesi bu açığın finansmanında kritik öneme sahip olacaktır."
ENFLASYON VE İŞSİZLİK İKİ ÖNEMLİ ZORLUK
Türkiye'nin önünde bulunan iki önemli zorluğun yükselen enflasyon ve hala yüksek düzeylerdeki işsizlik olduğunun altını çizen Zachau, "Türkiye'de seyahat ederken özellikle gençler olmak üzere birçok insanın iş konusunda endişeli olduğunu görüyorum. Ancak hem aileler hem de şirketler yine geleceğe güvenle bakıyorlar. Geçtiğimiz yıla baktığımızda, eğilimlerin ve beklentilerin olumlu olduğu açıkça görülüyor" dedi.
Zachau, Yunanistan'ın ardından, borç krizinin Türkiye üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkilerine yönelik soruya verdiği yanıtta, Türkiye'nin durumunun bazı avro bölgesi ülkelerden daha iyi olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Evet. Türkiye'nin şu andaki performansı AB'deki bazı ülkelerden daha iyi. Türkiye'nin kamu borcu gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 45'i düzeyinde; bu oran bazı ülkelerle karşılaştırıldığında yönetilebilir bir orandır.
Türkiye'nin yeni mali kuralla hedeflediği mali açık, avro bölgesindeki neredeyse tüm ülkelerdeki açıktan çok daha düşüktür. Ayrıca, Türkiye çoğu AB ülkesinden daha hızlı büyümektedir. Uygulanacak iyi politikalarla birlikte, Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda daha hızlı büyümesini bekliyorum."
Mali kuralın yeni bir çıpa olduğunu belirten Zachau, "mali kural çok önemli ve çok olumlu bir adımdır. Bu kuralı olumlu karşılıyoruz. İyi bir şekilde tasarlanmış. Açık için iddialı bir hedef ortaya koyuyor. Etkili bir şekilde uygulanması halinde, borcun oldukça yönetilebilir düzeylere (GSYH'nin yüzde 30'unun altına) çekilmesine yardımcı olacaktır. Dünyadaki deneyimler, iyi bir kural belirlendiğinden güçlü bir uygulamanın kilit bir öneme sahip olduğunu göstermektedir" diye konuştu.
Mali kuralda uygulamasının önemine dikkat çeken Zachau, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla, bir sonraki önemli adım güçlü bir uygulama performansı sergilemektir: bütçe süreci ile açık bağların kurulduğu, olası sapmalara karşı açık, tutarlı ve şeffaf müdahalelerin belirlendiği, Sayıştay'ın zamanında ve şeffaf denetimler yaptığı bir performans.
Ancak mali kuralın Türkiye'nin bu süreçte attığı mükemmel bir adım olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum."
İşsizlik ve istihdam konusuna da değinen Zachau, Türkiye'nin genç ve hızla artan genç nüfusunun, ülkenin en büyük ve önemli varlığı olduğunu ve gelecekteki büyüme için büyük bir fırsatlar sunduğunu kaydetti.
Genç ve hızlı artan nüfusunun bazı sorunları da beraberinde getirdiğinin altını çizen Zachau, şunları söyledi:
"(Genç ve hızlı artan nüfus) aynı zamanda eğitim ve istihdam konusunda en önemli yapısal zorluktur. Türkiye yapısal işsizlik sorununun olduğu tek ülke değildir. Buradaki sorun, işgücü piyasasına giren çok sayıdaki genç ile yeterli ve kaliteli işlerin eşleştirilmesi ve bunun uzun yıllar devam ettirilmesidir."
SON VİDEO HABER
Haber Ara