Sensiz dünya malını neyleyim Lost'um
Altı yıldır televizyon ekranlarını ve internet âlemini sarsan LOST fenomeni sona eriyor. Bütün dünyada milyonlarca izleyicinin takip ettiği dizi, bu gece final bölümüyle birlikte daha çok soru sorduracak ve bazılarına cevap verecek.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-23 13:26:00
Yaşı müsait olanlar daha iyi hatırlar, Türkiye'de Kaçak ismiyle yayınlanan Amerikan dizisi The Fugitive, bir dönem bütün ülkeyi esir almıştı. Pek çok insan, TRT'de Kaçak'ın yayınlandığı saatlerde, televizyonu olan komşulara gider, sokakları boşaltırdı. Şimdi diziler televizyonlarda değil, internette kitleleri sürüklüyor. Yirmi birinci yüzyılın ilk fenomeni ise yine ABD'den çıktı: LOST. Bugüne kadar bir dizi için ayrılmış en büyük bütçeyle ve en kalabalık kadroyla 2004 yılında başlayan LOST, 6 yıldır hiç düşmeyen popülaritesi ve reytingleriyle ABC kanalında yayınlanıyor. J.J. Abrams'ın öne çıktığı yazar ve yapımcı kadrosuyla, komplo teorileri ve karşılaştırmalı tarih okumalarını sevenleri kendine bağladı. Fakat o da her fani gibi, bu gece bitecek. İki buçuk saatlik final bölümüyle, 6 yıllık fenomeni sona erdirecek olan senaristler, tartışmaları bitirmeyeceklerini ve daha da alevlendireceklerini ima ediyorlar.
Nasıl bu kadar ilgi çekti?
Bir uçak kazasıyla, haritalarda görünmeyen bir adaya düşen kahramanlar, zamanla adanın gizemine ve dış dünyada dönen ada üzerindeki spekülasyonlara şahit oldular. Bu arada senaristler, popüler kültürün neredeyse bütün öğelerini bu dizide kullandılar. Ada'da hayatı yeniden keşfeden kahramanlar, çok sayıda karakterle temsil edilen bir Robinson Crusoe hikâyesini yaşadılar. Sonraki sezonlarda Charles Dickens hikâyelerine doğru yol alan hikâyede, Ada'da yalnız olmadıklarını anladılar. İlk kez bir dizide, "flashforward" denilen hikâyenin geleceğini gösterme numarasını izledik. Star Wars'taki "Aydınlık Taraf", "Karanlık Taraf" ayrımları da gecikmedi. Ünlü Geleceğe Dönüş filminin "zaman yolculuğu" teorisi de geliştirilerek incelendi. Bu arada dizinin ve karakterlerin hikâyesi de gittikçe karmaşık ve merak uyandıran bir hâl aldı. Sıkı takipçileri, ünlü internet ansiklopedisi Wikipedia'ya benzer bir site kurarak (Lostpedia.com) olayları tek tek ayrıştırmayı denediler. Her bölümde gündeme gelen yeni soruların pek çoğu henüz cevaplanmış değil. Ancak bu merak duygusunun diziye reyting olarak önemli bir dönüş sağladığı da gerçek. LOST-severler şimdi final bölümünde ne tür cevaplar alacaklarını merak ededursunlar, dizinin senaristleri gazetelere verdikleri röportajlarda kesin cevaplar olmayacağını, tartışmaları körüklemenin daha cazip geldiğini açıkladılar bile.
Her sezonda farklı bir tema etrafında dönüp duran hikâye, geçen sezon "zamanda yolculuk" ile takipçileri heyecanlandırmıştı. Altıncı ve son sezonda ise Antik Yunan ve Mısır mitolojilerine yapılan dönüşler, hikâyeyi baştan aşağıya ruhsal bir yolculuğa dönüştürdü. İyiyle kötünün savaşı gibi mistik konular dizideki bütün teorileri ve önceki sezonlarda öne çıkan ayrıntıları silip geçti. Hayranların hayal kırıklığı yaşama korkusu da buradan ileri geliyor...
Ne izlesek?
LOST'un neredeyse bütün dizi türlerini içinde barındıran olay örgüsü, elbette her türden izleyiciye hitap edebiliyordu. Her ne kadar senaristler, kitlelere ulaşmanın yolunun güçlü karakterler çizip, onlara sonunda ne olacağı sorusunu sordurmak olduğunu söyleseler de, hayranların önemli bir kısmı, 6 senedir dizideki bilmeceleri çözebilmek için ekran başına oturdu. Şimdi LOST sona ereceğine göre, bu tarz dizileri seven izleyiciye bazı öneriler yapmak gerekir...
Amerikan dizilerinin piyasayı kapladığını düşünürsek, LOST'un yapımcılarından bir başka "zamanda yolculuk" hikâyesi olarak Flashforward'ı izleyebilirsiniz. Karakterlerin kısa süreliğine geleceğe gidip geri geldikleri ve bu esnada başlarından geçenlerin anlatıldığı dizi, zaman kavramıyla ilgili spekülatif öyküsüyle LOST'tan pek geri kalır değil. Bir başka fantastik yapım önerisi de, Supernatural olabilir. Her bölümünde bilinen bir korku hikâyesini yeniden çeken yapımcılar, görsel efektleri ve müzikleriyle oldukça dikkat çekici bir televizyon dizisine hayat veriyorlar.
Bilimkurgu sevenler için, J.J. Abrams'tan bir başka dizi geliyor: Fringe. Adli tıp hikâyeleri ve bilimin imkânlarını sorgulayan maceraları sevenler için özellikle tavsiye edilebilir. Eğer CIA ajanlarının hikâyelerine merak salmışsanız ve bulmacaları da seviyorsanız, en son üçüncü sezonu yayınlanan Chuck'ı da izleyebilirsiniz. Hafızasını kaybeden ve bu nedenle aslında bir CIA ajanı olduğunu hatırlamayan Chuck'ın maceraları, LOST'taki bol karakterli hikâyeyi aratsa da, dizi izleme heyecanınıza iyi gelebilir.
Ben Amerikan dizilerine karşıyım diyenler, her bölümde heyecan ve macera arayanlar içinse Türkiye'den Ezel'i tavsiye ediyoruz. İlk sezonu sona ermek üzere olan dizide, Ezel'in ve etrafındaki insanların hikâyeleri, yapboz gibi parça parça tamamlanırken LOST'taki gibi geçmişe dönük anlatımlar da izleyiciyi sarıyor.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara