Mısır Nil krizini aşabilir mi?
Nil Nehri üzerine Afrika ülkelerinin kavgası giderek büyüyor. Şarku’l Ewsat Gazetesi yazarlarından Bilal Hasan “Afrika Ülkeleri ve Mısır’a karşı isyan” başlıklı makalesinde bu önemli konuyu ele alıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-23 12:23:00
Yazar sözlerine şöyle başlıyor: “Yedi Afrika ülkesi topluluğunun (Nil Nehri’nin kaynak ülkeleri) ortaya çıkışıyla Mısır bugün varlığıyla ilgili en vahim krizi yaşıyor. Bu topluluk, on senedir imzalanmış antlaşmaların tekrar gözden geçirilmesini, bölüştürmenin ve nehrin döküldüğü Mısır ve Sudan ülkelerinin pay oranının değiştirilmesinin bu antlaşmalara göre yeniden yapılmasını talep ediyor.”
Yazar daha sonra Nil’i hayat kaynağı olarak gören Mısır’ın itiraz ettiği noktaya işaret ediyor ve şöyle diyor: “Mısır, suyun kullanımıyla ilgili teknik ve ekonomik araştırma yapılmasına itiraz etmiyor. Mısır’ın itiraz ettiği nokta, uzun zaman önce yapılmış antlaşmalarda su işlerinin düzenini ve devletlerin sorumluluklarını değiştirecek siyasi bir arayış içine girilmesidir.
Burada sorunu sadece İsrail’in bir komplosu olarak görüp geçemeyiz. İsrail’in Mısır ve Sudan’ı Etiyopya ve diğer ülkelerle kuşatmaya çalıştığı bilinen ve normal bir şeydir. Ancak mesele, Afrika’da 1973 savaşına kadar var olan etkin Arap rolü ile ilgilidir. Zira Afrika ülkelerinden birçoğu İsrail’e karşı Mısır ve Arapları desteklediğini ilan etmişti. Ancak son yirmi senedir sahada Arap rolünün azaldığını görüyoruz. Afrika’da çok nadir olarak Arap sesinin yükseldiğini duyabiliyoruz.”
Yazar, sesi neredeyse duyulmaz hale gelen Arap tarafının aslında Mısır’ın Nil üzerinde yeni projeler hayata geçirebilmesi için ne kadar önemli olduğuna da şu sözleriyle değiniyor: “Arap-Afrika ilişkilerinin diplomatik ve siyasi yönleri olduğu kadar ekonomik boyutu da var. Bu rolün ortadan yok olduğunu söylemiyoruz. Ancak etkin değil, diyoruz. Arap ülkelerinin imkanları seviyesinde değil. Mısır’ın şu anki krize karşı koyabilmek için yeni türden; siyasi etkileşimde bulunacak, ekonomik yardımlar sunacak, Afrika’da yatırım projeleri kuracak bir Mısır-Arap siyaseti inşa etmeye ihtiyacı var. Bu siyasetin Mısır’ın su, ziraat ve teknoloji alanlarında; Afrika ülkelerinin de kabul ettiği tecrübelerine dayandırılması mümkündür.
Mısır’ın hakkının masaya yatırıldığı su meselesi Mısır’ın ulusal güvenliğinin özüdür. Yüksek düzeyde stratejik önemi vardır. Bu önem, özellikle de her iki tarafın da özel bir rol oynadığı Arap-Mısır istişarelerinin ardından sadece Arap menfaatleri ile değil genel olarak Afrika çıkarları ile ilgilidir.
Mısır’ın milli güvenliği kavramı son aylarda medyada çıkan bir dizi küçük olayla bayağılaştırıldı. Şimdi ise derin manası ile ele alınmasının, aynı şekilde şimdi ve gelecek ile nasıl muamele edeceğini bilecek yeni aktif politikalara başlamanın zamanı geldi. Şurası kesin ki Mısır istediği taktirde Afrika’ya İsrail’den çok daha fazla tesir etme gücüne sahiptir.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara