AK Parti'den 'Recep Bey' tepkisi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultayda kullandığı söylemle ilgili olarak, ''bu üslup gerçekten çok yakışıksız bir üsluptur, çok yadırgayıcı bir üsluptur. Anamuhalefet partisinin başına geçecek olan bir insan ilk adımında bu şekilde sokak jargonuyla konuşmaz'' dedi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-23 20:38:00
''Bu kurultay için AK Parti'ye davetiye gelmedi. Bütün partiler kongrelerini yaptıkları zaman diğer partileri davet ederler. Siyasi nezaket gereği olarak da bu davete icabet edilir. AK Parti'den orada kimseyi görmeyenler, belki niçin gidilmedi diye yadırgamış olabilirler ama biliyorsunuz ki insan davet edilmediği yere gidemez.
CHP'nin başına kimin geleceği, kimin genel başkan olacağı tabii ki CHP'lilerin taktiridir. Biz meselenin o boyutuyla ilgilenmiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu seçildi. Kendilerine siyasi hayatlarında başarılar diliyoruz. Parti Meclisi de seçilecek. Bu da kendi iç meseleleri. Fakat şu hususa dikkat çekmek istiyorum; AK Parti'ye CHP Kurultayı için bir davetiye gönderilmemiştir ve davetiye gönderilmediği için de kurultaya gidilmesi söz konusu olmamıştır.''
-''SİYASET NEZAKETTEN SOYUTLANMAMALI''-
Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kurultaydaki (Recep Bey) söylemi konusuna ilişkin soruya, ''Doğrusunu isterseniz bu üslup gerçekten çok yakışıksız bir üsluptur, çok yadırgayıcı bir üsluptur. Anamuhalefet partisinin başına geçecek olan bir insan ilk adımında bu şekilde sokak jargonuyla konuşmaz. Sonuçta insanların anladığı dilden konuşmak, onlara hitap etmek bir siyasetçi için ek bir avantaj olabilir ama ülkenin başbakanına 'sayın başbakan' demeyi bile fazla gören bu zihniyet özellikle soğuk savaş dönemlerindeki siyaset anlayışını çağrıştırıyor'' karşılığını verdi.
Süleyman Demirel'in, Bülent Ecevit'e 'hükümetin başı' diyerek hitap ettiğini anımsatan Çelik, TBMM'de bazı milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için ''Abdullah Gül'', Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ''Tayyip Erdoğan'' dediklerini belirtti.
Çelik, şöyle devam etti:
''Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu bunu biraz daha ileri götürerek 'Recep Bey, Recep Bey' diyor. Yani sokaktaki herhangi bir vatandaştan söz eder gibi ya da herhangi bir devlet memurundan, Ahmet'ten, Mehmet'ten söz eder gibi bir üslup tercih etti. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu şekilde hitap etmesi Sayın Başbakan'a bir şey kaybettirmez. Sayın Başbakan, 'dünyanın en etkili 17. kişisi' seçilmiştir. Bütün dünyada, doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde etkinliği olan, tanınırlığı olan, Türkiye adına saygınlık uyandıran bir insana kendi ülkesindeki bir siyasi parti liderinin 'Sayın Başbakan' demeyi bile kendince çok görmesi ve adeta 'Recep Bey' diyerek kendince O'nu sıradanlaştırmaya çalışması çok yadırgayıcı bir şeydir.
Biz bugüne kadar Deniz Baykal'a 'Sayın Baykal' dedik. Bu tarz, herkes tarafından kabul edilmiş ve benimsenmiş bir tarzdır. Bunu sanki hiç bilmiyormuş gibi bunun tamamen dışında bir söylem kullanması sokak jargonuna önem vereceği anlamına geliyor. Bu da son derece yakışıksız.''
Siyasetin bir rekabet zemininde yapıldığını ancak nezaketten soyutlanmış bir rekabetin asla ve asla kabul görmeyeceğini vurgulayan Çelik, ''Siyaset nezaketten soyutlanmamalı'' dedi.
En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün siyasi partilerin şüphesiz ki kendilerinin rakibi olduklarını belirten Hüseyin Çelik, ancak hiçbir partinin AK Parti'nin düşmanı olmadığını ifade etti.
''Düşmanlık zemininde siyaset yapmamak lazım'' diyen Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'na bunları hatırlatmakta yarar gördüğünü söyledi. İnsanın üslubunun o insanın kişiliğini ortaya koyduğunu kaydeden Çelik, kötü üslubun karşı tarafa bir eksiklik getirmeyeceğini dile getirdi.
Cihan
SON VİDEO HABER
Haber Ara