Taner Ünal: Araştırmacılık hastalıktır

Ünal, üye hakim Özese'nin "Neden bu kadar borca girdiniz?" sorusuna da, "Araştırmacılık bir hastalıktır, bunu başka birisi anlayamaz." diye cevapladı.

Sanık Taner Ünal'ın çapraz sorgusu sırasında ana dava dosyasıyla birleştirilen Danıştay davası sanıklarından Erhan Timuroğlu, el bombalarının verildiği ve bazı Ergenekon sanıklarının toplantı düzenlediği iddia edilen Ataşehir'deki ev önünde kendisinin de göründüğü şeklinde bir raporun mahkemeye ulaştığını belirterek bu toplantıya da katılmadığını eve de gitmediğini söyledi.

Tutuklu sanıklardan Kuvvai Milliye Derneğinin Genel Başkanlığını da yapan emekli Albay Fikri Karadağ, çapraz sorgusu sırasında tutuksuz sanık Taner Ünal'a bazı sorular yönelteceğini söyledi. Karadağ, "Mustafa Alpay, bir numaranın yanından geldiğini söylediğinde ben de bilmem ne yaparım senin bir numaranı deyip onu tersledim. Bu olaydan sonra sizinle ve Mustafa Alpay ile bir daha görüşmedim. Bu olayı hatırlıyor musunuz?" diye sordu. Bu olayı hatırlamadığını belirten Ünal, "Ancak kendisinin derin devletin adamı olduğunu söylüyordu. Bu konuyla alakalı olarak biz de kendisini çok tersledik." dedi.

Sanık Taner Ünal'ın, Fikri Karadağ ile samimi bir ilişki içinde olduğunu söylemesi üzerine mahkeme başkanı Köksal Şengün,"Bir defa görüşmeyle aranızda nasıl bir samimiyet oluşur?" diye sordu. Ünal ise "Onların hepsini kesmek, asmak lazım gibi kelimeler kullanıyordu.

Yapacağından değil, o kadar ciddiye alınacak bir konu da değil. Zaten ben de ciddiye almadım ancak bu konuşmaları oldukça samimiydi."cevabını verdi.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese, "35 yıllık yayın hayatınızdan bahsettiniz. Nerelerde çalıştığını hangi dönemlerde çalıştığını söyler misiniz?" diye sordu. Taner Ünal ise 'Biz Anadolu' Gazetesi'nde bir takım küçük yazılar yazarak bu işe başladım. Sonra Bozkurt Dergisi ve Ortadoğu gazetesinde çalışıp ardından da Türkeli Gazetesi'ni kurdum.

Yazılarım hep tarih araştırmaları üzerineydi. Asla yazılarımı satmadım. Atalarıma borç olarak düşündüm" dedi. Hakim Özese, "masraflarının tamamını siz mi karşıladınız? Bu kadar masrafı nasıl karşıladınız? "diye sordu. Taner Ünal, bu soruya da "Dedem milli şuura sahip, eli açık bir kişiydi. Dedemden babamdan kalan malvarlığı ve yaptığım müteahhitlikten elde ettiğim kazançla bu masrafları karşıladım. Bundan da haz aldım. hala matbaa borçlarım var. Bu kadar borca girme sebebimi ise milli şuur olarak açıklayabilirim. bu bir hastalık. Alkol uyuşturucu bağımlılığı gibi, bilim ve kültür araştırmacılığı da bağımlılık ve hastalıktır. Bunu başka birisi anlayamaz." diye cevap verdi. Ünal, dil konusuyla ilgili, 7-8 bin kitaptan oluşan bir kütüphanesi olduğunu söyledi.

Cihan

Taner Ünal: Araştırmacılık hastalıktır

Ergenekon davasında tutuksuz yargılanan Taner Ünal, 35 yıl boyunca tarih araştırması yaptığını ve bu araştırmaların masraflarını kendisinin karşıladığını, hala da borçlu olduğunu söyledi.