Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Filistin tarihinde kaynak sıkıntısı

Filistin’in tarihini, arkeolojik eserlerini araştıran uzman ve araştırmacılar Arapça yazılmış kaynak bulmakta zorlanıyor. Batılı kaynaklarsa genellikle Tevrat hikayelerine dayanıyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-20 14:44:00

Filistin tarihinde kaynak sıkıntısı
Betül Akyüz / Timeturk

Filistin davasıyla ilgilenen birçok araştırmacı bugün güvenilir kaynak bulabilme sorunu ile karşı karşıya kalıyor. Başvurdukları Batılı kaynakların büyük kısmının batıl Tevrat hikayelerine kalan kısmının da asılsız, bozuk bilgilere dayandığını keşfeden tarihçi ve arkeologlar Filistin davasını ele almak isteyenleri bu nedenle dikkatli olmaya çağırıyor. Arapça kaynak yetersizliğinin yarattığı sıkıntıyı belki de tek telafi eden bir İngiliz kaynağı olan “Filistin’in Batısının Yüzeyi” isimli kitap. Araştırmacılar bu kitabın çok güvenilir ve objektif bir kaynak olduğuna dikkat çekiyor.

Filistin davası tarihi araştırmacıları, konuya ilişkin kaynak eksikliğinden yakınıyor. Özellikle de isimler ve binlerce arkeolojik alanın tarihi hususunda bu sorun ortaya çıkıyor. Bu da birçoklarını, bozuk ya da eksik olma ihtimali bulunan Batılı kaynaklara başvurmaya itiyor.

Araştırmacılar ve uzmanlar konu ile ilgili şu açıklamada bulundu: “Batılı kaynaklara teslim olmadan önce bu kaynaklarda geçenlerin doğruluğundan emin olmak için büyük çaba harcanması gerekiyor. İngiliz, Amerikan ve Fransız kitapları Filistin davasını ele alan Batılı kaynaklardan faydalanıyor.”

Araştırmacı ve uzmanlar, bazı Arap araştırmacıların, bazıları Tevrat rivayetlerine ve diğerleri de asılsız, tahrif edilmiş bilgilere dayanan kaynakları kendilerine esas aldıklarına işaret ederek araştırma ve dökümantasyon çalışmalarında karşılaşılan en yaygın yanlışın batıl Tevrat hikayelerinin temel alınması olduğunu söylediler.

Araştırmacılar dikkatli olmalıdır

Filistin davası tarihi araştırmacısı Mahmud Taleb El-Neemure şöyle dedi: “Filistin tarihi karışık ve derindir. Yazarlar eserlerinde Filistin’i şimdiki adıyla bilmeden İslam dünyasının bir parçası olarak gösteriyor. Filistinli bir araştırmacının tarihi meselelerde Batılı kaynaklara başvurması vazgeçilmezdir. Ancak bu kaynaklar iki keskin uçlu bir kılıç gibidir. Aralarında abartanlar da vardır, yalan yanlış yazanlar da, bala zehir katanlar da. Bu nedenle araştırmacıların aktardıkları her şeyde çok dikkatli olması, atılan iftiralara mantıklı bir dille cevap vermesi gerekir.”

El-Nemure, bazı Batılı kaynakların Filistin davası üzerine komplolar kurduğunu, Filistin’in eski ve yeni tarihini tahrif ederek İsrail’in menfaatine değiştirdiğini belirterek bu kaynakların ancak çok azının güvenilir, doğru ve objektif olduğunu vurguladı.

Halil Kenti Tarihi Eserler Dairesi Müdürü Muhammed Gıyaza, tarih hakkında Batılı kaynakların Filistin arkeolojik alanlarında özellikle sömürge yıllarında, hatta günümüzde yapılan yabancı araştırma faaliyetlerinin neticesinde oluşturulduğuna dikkat çekti.

Gıyaza, İsrail’in bu araştırma gruplarının bulduğu eserlerin birçoğuna el koyduğunu, büyük kısmının İsrailli tüccarlar tarafından yurtdışına kaçırıldığını, bazılarının Avrupa ve Amerika’daki müzelere konduğunu dile getirdi.

Gıyaza Batılı dini kaynaklara başvuranların, tarih ve arkeoloji okuyanların Batılı kaynakların Tevrat rivayetleriyle bağlı olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kaldığına işaret etti. Ardından da bu Tevrat rivayetlerin doğruluğunun çürütülmesi ya da gerçekliğinin ispatlanması için bilimsel kazı çalışmaları yapılması gerektiğini ifade etti.

Güvenilir Batılı tek kaynak İngiliz

Öte yandan arkeoloji uzmanı Avni Şevamira Batılı en ünlü arkeoloji merciinin “Filistin’in Batısının İncelenmesi” isimli kitap olduğunu açıkladı. Şevamira İngiliz kaynağı olan bu kitabın güvenilir olduğunu, Filistin’in eserlerini ve tarihini güvenilir bir şekilde ele aldığını, Ürdün ve Filistin’i ayrı ayrı saydığını belirtti.

Şevamira’nın ifadesine göre bu kitapta Filistin’in kuzeyinden güneyine her yerindeki tarihi mekanlar kaydedildi. Ayrıca bu kitap, Filistin’deki tarihi mekanların ilk gerçek tescili vasfı taşımaktadır. Filistin hakkındaki tarihi ve arkeolojik araştırmalar bu kitabı ana kaynak olarak almaktadır.

Doğru ve detaylı bilgilerin yer aldığı bu kitap 1881 yılında Ortadoğu; özellikle de Filistin hakkında araştırma çalışması sürecinde hazırlandı. O dönemde İngiltere Filistin Keşif Fonu oluşturdu. Arkeologlar bölge hakkında hassas çalışmalara başladı. Arkeolojik alanları, çevreyi, araziyi, coğrafik konumu ve diğer koşulları iyice araştırdılar.

Şevamira kitabın ayrıca İngilizlerin kurduğu ve koordinat haritasında tüm Filistin alanlarını kapsayan coğrafi ağ bilgilerine dayanarak hazırlandığını, o dönemde yüzeyin düzgün olduğunu ve hata oranının bu nedenle çok az olduğunu açıkladı.

Son olarak Filistin hakkında dikkatli hazırlanmış herhangi bir kaynak bulunmadığını, bunun sebebinin de bu konuda yazılmış Arapça yazılar bulunmamasına dayandığını ifade ederek Arap ve Filistinli kitapların denetim ve kontrolden geçirilmesinin şart olduğunu dile getirdi.


Haber Ara