Guantanamo'dan beter
Türkiye'nin diplomatik girişimleri sonucu 22 gün boyunca haksız yere rehin tutulan İHH Batı Şeria Temsilcisi İzzet Şahin maruz kaldığı ağır işkenceleri anlattı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-05-19 09:35:00
İsrail Askeri İstihbarat Teşkilatı (ŞABAK) tarafından 27 Nisan'da Beytüllahim Sınır Kapısı'ndaki kontrol noktasında gözaltına alındıktan sonra ayaklarına pranga vurulan, gözleri bağlanarak 4 metrekarelik bir hücrede 22 gün boyunca mahkum tutulan İHH Batı Şeria Temsilcisi İzzet Şahin, serbest bırakıldıktan sonra evinin kapılarını Yeni Şafak'a açtı.
SUÇ TEŞKİL EDECEK DELİL BULAMADILAR
Osmanlı eserlerini görmek için gittiği Kudüs'ten Batı Şeria'ya dönüşü sırasında Beytülhalim Sınır Kapısı'nda gözaltına alındığını anlatan Şahin, gözaltında tutulduğu süre içerisinde 14 defa sorgulandığını söyledi. Sorgulama sırasında kendisine Batı Şeria'da görüştüğü kişiler ve Türkiye'nin Filistin'e bakışıyla ilgili sorular yöneltildiğini belirten Şahin, "Sorgulamam sırasında suç teşkil edecek hiçbir delil bulamadılar. Batı Şeria'daki arkadaşların önceden uyarısı üzerine İsrail'in sakıncalı olarak göreceği kişilerle aynı kareye girmemek için özen gösterdim. Eğer ellerinde suç teşkil edecek bir delil olsaydı, yargılama süreci ve bana yapılan baskılar da farklı olurdu" dedi. İsrail askeri istihbarat elemanlarının Batı Şeria'daki evinde arama yaparak, bilgisayarı ile günlüklerini yazdığı not defterine el koyduklarını ifade eden Şahin, "Türkiye İzzet'ine sahip çıktı, getirdi; ama insanlığın izzeti İsrail zindanlarında asılsız suçlamalarla ölüme terk ediliyor" yorumunu yaptı.
EN AĞIR PSİKOLOJİK İŞKENCELERE UĞRADIM
Gözaltı süresince Kudüs ve Telaviv'de bulunan 2 ayrı askeri karakolda sorgulanan İzzet Şahin, bir şehirden diğerine askeri jeep'lerle asker gözetiminde sevk edildiğini kaydetti. Hayatında ilk kez zincir ve kelepçeyle Küdüs'te tanıştığını belirten Şahin, şöyle konuştu:
"Fiziki baskı gördüğümü söyleyemem; ancak psikolojik baskının en şiddetlisini gördüm. Ellerim kelepçeli, ayaklarım prangalı bir şekilde sogulandım. Bana önce intiharla ilgili sorumlar yönelttiler. Anlatmaya sıkıldığım muameleye tabi tutuldum. Direnmeme rağmen üzerimdeki bütün elbiseleri çıkartarak onur kırıcı psikolojik baskı uyguladılar. Sonra da Guantanamo'daki tutuklularının giydiği gibi turuncu renkli bir elbise giydirdiler. Hücreden her çıkışımda ellerim, ayaklarım zincirlendi. Hücre de ise zincirleri çözdüler. 30 saat hiçbir şey yemedim içmedim. Hayatımda ilk defa ellerime kelepçe vurulmasının rahatsızlığını ve aşağılığını hissetim."
En şanslısı bendim
Karakolun üst katının sorgu yeri, alt katının 4'er metrekarelik hücrelerden oluştuğunu ifade eden Şahin, burada tutuklu yüzlerce Filistinli'nin özgürlüklerine kavuşacağı günü beklediklerini söyledi. Kendisinin "belki de gözaltında olanların en şanslısı" olduğunu dile getiren Şahin, sorgulama sırasında veya imza atması gerektiği durumlarda ellerindeki kelepçelerin sökülerek kendisine özel muamele yapıldığını belirtti. Şahin kaldığı 4 metrekarelik hücrede yatak ve tuvaletin aynı yerde olduğunu, psikolojik baskı için tavandaki ışığın da sürekli açık tutulduğunu vurguladı.
'İNSANLIĞIN İZZETİ' hapis
Sorgu sırasında en ağır ve onur kırıcı psikolojik şiddete maruz bırakıldığını kaydeden İHH Batı Şeria Temsilcisi İzzet Şahin, "Anlatmaya sıkıldığım muameleye tabi tutuldum" dedi. Sorguda kendisine Batı Şeria'da görüştüğü kişiler ve Türkiye'nin Filistin'e bakışıyla ilgili sorular yöneltildiğini aktaran İzzet Şahin yaşadıklarını ise, "Türkiye İzzet'ine sahip çıktı, beni getirdi; ama insanlığın izzeti, İsrail'in zindanlarında asılsız suçlamalarla ölüme terk ediliyor. Direnmeme rağmen üzerimdeki bütün elbiseleri çıkartarak, onur kırıcı psikolojik baskı uyguladılar. Sonra da Guantanamo'daki tutukluların giydiği gibi turuncu renkli bir elbise giydirdiler" sözleriyle dile getirdi.
Beni eski pasaportumla yolladılar
İHH Batı Şeria Temsilcisi İzzet Şahin, gözaltındayken annesi ve eşiyle görüşme hakkı bulunmasına rağmen, 22 gün zarfında bu haktan faydalandırılmadığını söyledi. Şahin, serbest kalması için büyük çaba gösteren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Türkiye'nin Telaviv Büyükelçiliği görevlilerine de teşekkür etti. İsrail'in bir oyununa da serbest bırakıldıktan sonra şahit olduğunu belirten Şahin, şunları ifade etti: "İsrailli istihbarat elemanları, hem elimdeki pasaportuma hem de evimde buldukları günü geçmiş pasaportuma el koydular. Havalimanı'ndan Türkiye'ye dönüşüm sırasında yeni pasaportum yerine, günü geçmiş pasaportumla beni uğurladılar. Şu anda tekrar Filistin'e gitme hakkımın bile bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Eğer sınır dışı edilmemişsem, yarım kalan eğitimimi tamamlamak üzere tekrar Filistin'e giderim."
Yenisşafak
SON VİDEO HABER
Haber Ara