Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Obama'nın Suriye kararı kendisiyle çelişti

Obama'nın İsrail lobisinin baskısı sonucunda Suriye üzerindeki yaptırımları yenilemesi Araplarla ilişkileri düzeltme çabalarını sekteye uğratacak. Üstelik yaptırımlar Suriye'nin işine bile yarıyor.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-17 16:43:00

Obama'nın Suriye kararı kendisiyle çelişti
ABD Başkanı Barack Obama, terör örgütlerini destekledği ve kitle imha silahlarına sahip olmaya çabaladığı gerekçesiyle Suriye’ye yönelik yaptırımları bir yıl uzatma kararı aldı. Bu kararı, ABD’yle İsrail’in son dönemde Suriye’yi Hizbullah’a uzun menzilli füzeler vermekle suçlamalasından ayırmak mümkün değil. İsrail basını geçtiğimiz iki hafta boyunca bu suçlamaları yayımladı.

Obama’nın bu kararı, Filistin Yönetimi’yle İsrail arasındaki dolaylı müzakerelerin başlamasından birkaç saat önce geldi. Bu arada, ABD’nin Filistinlilerle İsrailliler arasında askıya alınmış barışın gerçekleşmesiri istediği de sık sık söyleniyor. Kanımca ABD’nin Suriye üzerindeki yaptırımları uzatması, bu müzakerelerin başarı şansına dair birçok şüphe yaratacaktır. Obama’nın Şam üzerindeki yaptırımları uzatma kararı, Amerikan-Suriye ilişkilerindeki iyileşmenin İsrail açısından bir kabus olması nedeniyle ABD’deki Siyonist lobinin Kongre üyelerine yaptığı baskının sonucu.

Şam-Washington ilişkileri bir yıl önce, eski ABD başkanı George W. Bush dönemindeki beş yıllık kopukluktan sonra en iyi düzeye çıkmış ve Washington Suriye’yle diyalog kanalları açıp diplomatik ilişkileri geliştirmekten başka bir yol olmadığına kanaat getirmişti. Ne var ki, bu karar İsraillilerin ve müttefikleri olan yeni muhafazakâr kalıntılarının istediği şey değildi. Dolayısıyla, Tahran’a karşı üslubun sertleştirilmesiyle birlikte Şam’ın kolunun bükülmesi için ‘gizli anlaşma’yı hatırlatmak mantıklıydı. Bu anlaşma, ABD’yle ilişkilerin gelişmesi için Tahran’la bağlantının kesilmesini şart koşuyordu. Bush yönetiminin son günlerinde pohpohlamaya çalıştığı yaklaşım da buydu, ancak başarı elde etmemişti.

Şimdi Obama Şam’la ilişkileri sıfır noktasına götürüyor. Bu yanlışın maliyeti ağır. Zira Suriye direniş gücü nedeniyle, Washington’ın kendisine karşı uyguladığı uzaklaştırma politikasından en fazla kârlı çıkan taraf. Direniş göcü, eski devlet başkanı Hafız Esad’tan bu yana Suriye rejiminin siyasi ideolojisinin oluşumlarından biri. İkincisi, Suriye gerek Irak’ta ve Lübnan’da, gerekse de Tahran’la ilişkilerinde, bölgedeki Amerikan çıkarlarını engellemek için harekete geçirebileceği güçlü kozlara sahip. Üçüncüsü, Suriye’yi tecrit politikası zaten meyve vermedi. Aksine, Şam’ın geçen üç yılda birçok kazanım elde etmesinin arkasındaki önemli sebeplerden biriydi.

Müzakereleri kabul ettirmenin karşılığı olabilir
Obama, Kongre’nin Suriye’yle ilişkilerin çıkmaza girmesi yönündeki eğilimlerine icabet etmemeliydi. Zira Obama, gerek güçlerinin gelecek yıl Irak’tan güvenli bir biçimde çıkışını temin etmek, gerekse de Lübnan’daki istikrarı garantiye almak için Suriye’nin desteğine acil ihtiyaç duyuyordu.

ABD başkanı Siyonist lobinin baskılarına ve şantajlarına boyun eğdi. Kendisi başkanlığının ilk yılı boyunca bu lobiye direniyor gibi görünüyordu. Ne var ki, şimdi bu yılın sonunda yapılacak ara dönem seçimlerinin sonuçlarından endişelenerek bu lobinin onayını kazanmaya çalışıyor. Görünen o ki, Filistinlilerle İsrailliler arasında dolaylı müzakerelerin başlatılmasıyla, Suriye’nin artan kazanımlarına son vermeyi değiştokuş etmeye çalıştı. Fakat bu karar yüzünden Suriye’yle güven tazeleme girişimini bitirecek, İslam dünyasıyla ilişkileri onarmaya yönelik yeni stratejisi çökecek. Bu da radikal hareketlerin gelecekte Amerikan çıkarlarını tehdit etmesine gerekçe sağlayacak. (Umman gazetesi Vatan, 5 Mayıs 2010)

Radikal
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara