Dolar

34,8615

Euro

36,6628

Altın

3.015,16

Bist

10.087,46

Türkiye'de yargı hükümranlığını kuruyor!

Osman Can, Memur-Sen Perşembe Söyleşileri'ne katılarak gündemdeki konuları değerlendirdi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-15 11:35:00

Türkiye'de yargı hükümranlığını kuruyor!
Anayasa Mahkemesi Raportörü ve Demokrat Yargı Derneği Eşbaşkanı Doç.Dr. Osman Can, Anayasa Mahkemesi'nin sadece biçim denetimi yetkisi bulunduğunu ifade ederek, "Çünkü biçim denetiminin dışına taşan bir eylem Anayasa Mahkemesi'ni, Anayasa Mahkemesi olmaktan çıkarır, 11 kişinin bir araya gelerek, kendi siyasi görüşlerini deklare etmesi anlamına gelir." dedi.

Osman Can, Memur-Sen Perşembe Söyleşileri'ne katılarak gündemdeki konuları değerlendirdi. Anayasa değişikliği paketini hazırlayan TBMM'nin daha cesur davranıp, milli iradeyi daha öne çıkaran düzenleme yapabileceğini söyleyen Osman Can, Türkiye'de yargı hükümranlığı olduğunu savundu.

CHP'nin Anayasa değişikliği paketinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmasını da değerlendiren Can, "Okumayı yazmayı bilenler, 148. maddeyi okuduklarında durum çok net. Böyle bir şey olamaz. 148. maddede, 'Anayasa Mahkemesi şekil denetimi yapar', diyor. Şekil olarak da 3 hususa dikkat çekilebileceğini, başka hususlara bakılamayacağını belirtiyor. Anayasa Mahkemesine verilen yetki, millet iradesinin olup olmadığına bakılması yönündedir." dedi.

Anayasa koyucuların daha önceki uygulamalara tepki olarak Anayasa Mahkemesi'nin esasa hiçbir şekilde girmemesini, biçim denetimi yoluyla denetim yapması gerektiğine karar verdiğine işaret eden Can, şöyle devam etti: "Böyle bir adım attığınız andan itibaren tamamen ölçüsüz, referanssız alana girmiş oluyorsunuz. Tamamen politik keyfiliğe göre siz karar veriyorsunuz. Bu şu demek oluyor; artık mahkeme olmaktan çıkıyorsunuz, ulusal iradeyi mutlak suretle hüküm ve bağ altına alan bir kuruma dönüşüyorsunuz. Artık Anayasa değiştirildiği andan itibaren ulusal irade vardır. Yani CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne bu davayı götürürken göze aldığı şeyin ne olduğunu biliyor olması lazım. Anayasa Mahkemesi bu konuda bir temayül içerisine girdiği zaman hangi adımları attığını da çok iyi biliyor olması lazım." "Biçim denetimi dışında bir karar, karar değildir" diyen Can: "Çünkü biçim denetiminin dışına taşan bir eylem Anayasa Mahkemesini, Anayasa Mahkemesi olmaktan çıkarır, 11 kişinin bir araya gelerek, kendi siyasi görüşlerini deklare etmesi anlamına gelir" şeklinde konuştu.

"Yargıda halkın olmaması, büyük bir sorundur"
Türkiye'de yargı hükümranlığı yaşandığına da dikkat çeken Osman Can, "Yargı yetkisinin kimin eliyle kullanılacağına dair Anayasa'da yer alan, 'Türk milleti adına bağımsız mahkemeler tarafından kullanılır' cümlesi de bir anlam ifade etmemektedir. Çünkü, yargı mensuplarını Türk halkı seçmemektedir.

Kimin yargı yetkisini kullanacağına, millet tarafından karar verilmesi gerekir. Danıştay, Sayıştay, YSK, HSYK, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimine halk katılmıyor ki.. Peki, bu durumda yargı yetkisi nasıl halk adına kullanılıyor? Yargı söz konusu olduğu zaman, halk yok. Yargıda halkın olmaması, büyük bir sorundur" şeklinde konuştu.

Millet iradesi sorgulanıyor

Memur-Sen Perşembe Söyleşileri'ne katılan Osman Can, 'Anayasa Mahkemesi şekil denetimi yapar', başka hususlara bakamaz. Anayasa Mahkemesine verilen yetki, millet iradesinin olup olmadığına bakılması yönündedir" dedi.

Kaynak: Milli Gazete

Haber Ara